Hava Durumu

Altındaki yükseliş duracak mı?

Geçtiğimiz hafta borsada kâr satışları, dolar/TL kuru ile altında yukarı yönlü hareketler yaşandı. Gündemde çok önemli bir değişim olmazsa önümüzdeki hafta daha sakin bir piyasa görülebilir. Altındaki yükseliş, kâr satışlarının etkisinde kalırsa bir süre durulabilir.

Haber Giriş Tarihi: 14.02.2016 11:14
Haber Güncellenme Tarihi: 14.02.2016 11:14
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Altındaki yükseliş duracak mı?
Gündemin çok sık değiştiği günlerden geçiyoruz. Çin, Japonya, FED, petrol fiyatları derken şimdi de Avrupa bankacılık sistemi sorgulanmaya başladı. Dalgalı piyasalarda “Güvenli liman” arayışları tekrar öne çıktı.

Güvenli liman deyince akla ilk dolar ve altın gelirken özel sektör tahvillerinin güvenirliliği konusundaki spekülasyonlar ülke bonolarına ilgiyi artırdı. Alımların etkisiyle, ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 1.66, Almanya 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 0.14 seviyelerini gördü. Piyasalarda kazanmaktan çok kaybetmeme, sermayeyi koruma güdüsü hakim oldu.

Avrupa’dan sonra Japonya’ya ulaşan negatif faiz uygulması ile bu durumun daha da yaygınlık kazanabileceği değerlendirmeleri yapılmaya başlandı. Ancak faizin piyasalar üzerindeki etkisi azalıyor. Japonya negatif faize geçtikten sonra borsası son üç günde yüzde 10’dan fazla değer kaybetti, para birimi Yen ise dolar karşısında değer kazandı. 

Güven ve beklentiler daha önemli. Para arzı artarken faizlerin dip yapması veya daha nerelere kadar düşecek tartışmalarına “Likidite tuzağı” tartışmaları da eklenirse şaşırmamak lazım. Bol likidite ve düşük faize rağmen ekonomilerde beklenen canlanma henüz yakalanmış değil. FED Başkanı Yellen’in faiz artışı konusunda pişmanlık içermeyen, verilere ve gelişmelere bağlı, kademeli faiz artış vurgusu yapan sunumları sınırlı etki yaptı. Geçtiğimiz hafta için borsada kâr satışları, dolar/TL kuru ile altında yukarı yönlü hareket beklentimiz gerçeklik kazandı. Gündemde çok önemli bir değişim olmazsa önümüzdeki hafta daha sakin bir piyasa görülebilir.  

Borsada düşüş sürüyor. 70.000 ilk destek seviyesi olarak görülürken sonraki destekler 69.200 ve 68.300 seviyelerinde. 70.000-68.300 bandına dip demek için erken ama kısa dönem için taban çalışması ve tepki alımları görülebilir. Yukarı yönlü hareketlenmelerde tepki çıkışının devamı için 72.200 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki direnç ise 75.000 seviyesinde. Satış baskısı sürmekle birlikte destek seviyelerinde tepki alımları görülebilir. 

DOLARDA ÇIKIŞ TRENDİ

Dolar/TL kurunda kâr satışlarına rağmen çıkış trendi korunuyor. Çıkışın devamı için 2.96 seviyesinin geçilmesi önemli. 2.90-2.89 seviyelerine geri çekilmelerde tepki alımları görülebilir. 2.89 seviyesinin altında ise satış baskısı artacaktır. Kısa dönem 2.89-2.96 destek-direnç bandında yatay hareket daha olası.

ALTIN HIZLI PARLADI

Güvenli liman ihtiyacı altına (ons/dolar) yükseliş olarak yansıdı. Doların değer kaybı da yükselişe katkı yaptı. Ancak sert yükseliş sonrası kâr satışları görüldü. 1.263 trend direnci olarak geçerliliğini koruyor. Geri çekilmelerde 1.232 ilk destek noktası olarak görülürken bu seviyenin altında 1.225-1.220 ve 1.200-1.190 sonraki önemli tutunma noktaları. 1.263 seviyesinin üzerinde ise verilecek sonraki direnç 1.305 seviyesinde. Bir süre kâr satışlarının etkisinde kalabilir. 
Ekonomik büyümenin banka kârlarına etkisi sınırlı

Son günlerde Avrupa bankacılık sektörüne ilişkin spekülasyonlar piyasalara olumsuz yansıdı. Almanya’nın en önemli bankası Deutsche Bank, yatırımcılarını borçlarını ödemeye yeterli olduğuna ikna etmek zorunda kaldı.

Deutsche Bank’ın tahvil geri alımını değerlendirdiği haberleriyle bankanın CEO’su Cryan: Deutsche Bank “Kaya gibi sağlam” açıklaması yaptı. Ünlü bir ekonomi muhabirinin “Alman bankasının ‘Yunan bankası’ muamelesi gördüğü güne geldik” açıklaması olayın tuzu biberi oldu. 

Bankacılıkla ilgili kaygıların temelinde küresel ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak, ihraç ettikleri tahvil borçlarını ödemekte zorlanacakları yönündeki spekülasyonlar ve bankacılık kârlarının düşeceği gibi değerlendirmeler var. Son gelişmelerle bankacılık kârlarıyla ekonomik büyüme ilişkisi tekrar gündeme geldi.

Bu nedenle 2005-2015 döneminde Türkiye’de banka kârlarıyla ekonomik büyüme arasındaki etkileşime baktık. Bazı dönemler büyüme zayıflarken banka kârlarında gerilemeler görülüyor. Ancak bunu genellemek zor. Örneğin 2009 yılında Türk ekonomisi % 4.8 küçülürken bir önceki yıl 13.4 milyar TL olan bankacılık sektör kârı 20.1 milyar TL’ye yükselmiş. Buna kârşılık 2008 yılında büyüme düşerken sektör kârları da gerilemiş. Bu açıdan faiz ve döviz gibi diğer faktörlere de bakmak gerekir.

Geçtiğimiz aylarda bu sayfalarda faiz oranları ve döviz kurlarındaki değişimelerin bankacılık kârları üzerindeki etkilerini gösteren çalışmalara yer vermiştik. Bazı dönem istisnaları olsa da ekonimideki yavaşlamadan bir çok sektörün olduğu gibi bankacılık sektörünün de olumsuz yönde etkilenmesi beklenen bir gelişme olacak.  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.