Acele mi ettik?

Haber ISamet ZinciroğullarıI

21. yüzyılda oynanan futbolda yeniliklerden ve teknolojiden kaçmanız mümkün değil. Diğer liglerden ve ülke futbollarından geri kalmamak adına gelişmeleri takip etmeniz ve verimli bir şekilde uygulamanız gerekir. Biz de ülke olarak 2018 Dünya Kupası'nda uygulanan Video Hakem Sistemi'ni hemen ligimize getirip uygulamaya koyduk. Hem de daha önceki futbol sezonlarında veya Türkiye Kupası'nda uzun süreli bir denemesini yapmadan. (çevrimdışı hariç) Acaba acele mi ettik? Gerekli altyapıyı tam anlamıyla hazırlamadan ve yetersiz kameralar ile Video Hakem Odası'nda neler yaptıkları anlaşılmayan VAR hakemleriyle dereyi görmeden mi paçaları sıvadık? Bu hafta Fenerbahçe-Başakşehir maçında VAR bozuldu. İnanılmaz şekilde futbol tarihine geçmekte ısrar ediyoruz maalesef. VAR'a karşı değilim hatta destekçisiyim. Ama sezon başından beri saha içindeki futboldan çok maalesef VAR'ı konuşuyoruz. Tartışmalarını bitirmesi için getirilen bu sistem bırakın bitirmeyi adeta yeni kavgalar doğuruyor. Bir de bizim insanımızın içinde her zaman bitmeyen bir şüphe var. Acaba kararlar takımına göre mi veriliyor?

AKHİSAR, OSMANLI'YA BENZER Mİ?

Bu sezon küme düşme yarışı için hala net konuşamadığımız sezonlardan bir tanesini yaşıyoruz. 8. hafta sonunda puanlar birbirine çok yakın ve her takımın her takımı yenebildiği ligimizde bu sezon sürpriz küme düşmeler olabileceğine inanıyorum. Geçtiğimiz sezonlarda bir Osmanlıspor örneği yaşadık. UEFA Avrupa Ligi gruplarında mücadele edip hatta grubundan lider çıktıktan 1 sezon sonra küme düşmüştü. Geçtiğimiz sezon da Akhisarspor tarihinin en iyi yılını yaşayarak Türkiye Kupası'nı ve Süper Kupa'yı aldı. Bu sezonda UEFA'da gruplarda. 3 kulvarı kaldırabilecek bir kadrosu kesinlikle olmayan Akhisarspor, 8 hafta sonunda ligde iyi sinyaller vermiyor ve şimdiden bir teknik direktör eskitti. Bu sezon küme düşme yarışının sürpriz takımı olabileceğini düşünüyorum.

HER LİGE NASİP OLMAZ

Belki taktiksel anlamda çok fazla varyasyon deneyen antrenörlerimiz yok. Belki yeniliğe oldukça kapalı modern futbolun gelişmelerini takip etmekten uzak ve 90 dakika içerisinde rakibinin hata yapmasını bekleyerek bir yerlere ulaşmaya çalışan takımlarımız var ama bu hafta seyir zevki açısından çok güzel maçlar izledik. Hele içerisinde Robinho'nun da bulunduğu bir 4-4 biten Y.Malatyaspor-Demir Grup Sivasspor maçı oynandı ki bana 2014 yılında 4-4 biten Liverpool-Arsenal maçını hatırlattı. Güzel goller ve geri dönüşlerle bol hikayesi olan bir maçtı. Her lige nasip olmaz. Başka liglerde olsa haftalarca konuşuruz. Bazen kendimizi yermek değil övmek de gerekiyor. Keşke bunu daha iyi bir şekilde diğer futbol ülkelerine sunabilsek.

BÜYÜK CESARET İSTER

8. hafta sonunda ligimizde galibiyetsiz takım kalmadı. Bursaspor ve BB Erzurumspor da sonunda kendi sahalarında aldıkları galibiyetlerle 3 puanla tanıştı. Bu sezon bazı takımlar genç oyuncular oynatmakta ısrar ediyor doğru bir şekilde. İlk aklıma gelenler A.Alanyaspor'da 20 yaşındaki Merih Demiral ve Antalyaspor'daki 19 yaşındaki Doğukan Sinik ile G.Saray'lı 18 yaşındaki Ozan Kabak. Ama Bursaspor'da Samet Aybaba'nın yaptığı iş bambaşka. Özellikle bu hafta mutlak kazanman gereken bir maçta 19 yaşındaki Ramazan'ı ilk 11'de, daha sonradan yine 19 yaşındaki Burak Kapacak'ı hamle oyuncusu olarak sahaya sürmek gerçekten büyük cesaret istiyor. Ülke futbolumuzun şu anda içinde bulunduğu durumda oyuncu kazanmaktan daha değerli bir şey yok. Başarılı veya başarısız olması tartışılır ama bu konuda alkışlar Samet Hoca'ya. Bir söz de TFF'ye. Gençleri bu kadar önemseyip resmi maçlarda süre veren Bursaspor altyapısına neden bir desteğiniz olmuyor? Yoksa siz hâlâ modern futbolda yabancı sınırı getirme komedisi yapmakla mı meşgulsünüz?

İyinin ve kötünün istikrarı

Ligin marka değerine etki eden olumsuz durumlar sürerken Gençlerbirliği'nin 8'de 8'lik rekoruna tanık olduğumuz bu haftada Altınordu ve İstanbulspor'un kötü gidişatı sürüyor.

Nasıl basketbol liglerinde lisans alamayıp lige katılamayan takımlar basketbolun marka değerine olumsuz etki yapıyorsa, aynı şekilde Spor Toto 1.Lig'de transfer lisansı alamadığı şekliyle lige katılan takımlar aynı kötü etkiyi bu lige yapıyor. Elazığspor, K.Karabükspor ve Eskişehirspor birbirleriyle oynadıkları karşılaşmalar hariç her takımdan 3-5 yiyip mağlup oluyor. Ligin dengesini negatif etkileyen ve küme düşme heyecanını bu sezon ortadan kaldıracak gibi görünen bu ligde puan sıralamasının tam tersinde bir etkiyi de Gençelerbirliği yapmaya devam ediyor. Bu hafta 8'de 8 galibiyet yaparak bu lige tarihin en iyi başlangıcını yapan takım oldular. Geçtiğimiz hafta yine bir antrenör değişimi yaşandı ve ligin 6. sırasında bulunan (!) Denizlispor'da Osman Özköylü ile yollar ayrıldı. Bu kötü alışkanlık sanki bir gelenek haline geldi maalesef. Diğer yandan yaptıkları işler öve öve bitirilemeyen Altınordu'nun kötü gidişatı sürerken geçtiğimiz sezonun iyi futbol oynayan takımı İstanbulspor'un bu sezonki hayal kırıklığı devam ediyor.

Haftanın maçı:

Y.Malatyaspor-DG Sivasspor (4-4)

Haftanın olayı:

Fenerbahçe-Başakşehir maçında VAR'ın bozulması

Haftanın asisti:

Kariyerindeki ilk Süper Lig maçnda Bursaspor'un ligdeki ilk galibiyeti almasnıı sağlayan goldeki asisti yapan genç oyuncu Ramazan Keskin.

Haftanın oyuncusu:

Takımının 4-4 berabere kaldığı Y.Malatyaspor maçında 2 gol ve 1 asist ile oynayan Brezilyalı yıldız Robinho.

Haftanın golü:

Göztepe'nin Kasımpaşa'ya 3-1 yenildiği maçta İzmir ekibinin tek golünü Ronaldo'ya nazire yapar güzellikte atan Yasin Öztekin.