Artış tüm hızıyla devam ediyor! 5 günde...

Türkiye ekonomisi, ağustostaki kur saldırısının ardından, Yeni Ekonomi Programı çerçevesinde dengelenme sürecine girerken kredi musluklarını kapatan bankacılık sektörü, şubatta başladığı kredilendirme hamlesine, martın ikinci yarısında hız verdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun verilerine göre 19 Mart'ta 1 trilyon 475 milyar lira olan TL kredi hacmi, 26 Mart'ta 1.5 trilyona dayandı.

30 MİLYARLIK ARTIŞ

Ekonomiye 5 iş gününde 25 milyar lira kredi desteği sağlayan bankacılık sektörünün, bu süreçte günlük ortalama kredi artış miktarı 5 milyar liraya ulaştı. Aynı dönemde, kurdaki artışın döviz kredilerini tutar olarak yükseltmesinin de etkisiyle, toplam kredi hacmi 30 milyar TL artarak 2 milyar 489 milyar liraya çıktı. Şubat sonuna göre TL krediler 37 milyar TL artarken, kredi hacmindeki toplam yükseliş ise 70 milyar liraya ulaştı.

BATIK YERİNDE SAYDI

Bankacılık sektörü, kredi hacminde gaza basarken, özellikle uluslararası finans kuruluşlarının olumsuz değerlendirmelerinde öne çıkan takipteki kredilerde, beklenen artış yaşanmadı. Sektörün şubat sonunda 104 milyar TL olan batık kredi tutarı, 26 Mart itibarıyla 105 milyar lirada kaldı. Kredi hacminin 70 milyar TL arttığı bu dönemde, takipteki kredilerdeki artış 1 milyar lirada kaldı.

FAİZLERDE DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Seçime bir hafta kala gerçekleştirilmeye çalışılan kur saldırısını önlemek amacıyla likiditenin kısılması sonucu geçen hafta azda olsa yükseliş yaşanmasına rağmen, kredi faizleri makul seviyelere yaklaştı. Konut kredisinde 26 Ekim 2018'de yüzde 29.2'yi geçen yıllık faiz, 22 Mart 2019'da yüzde 17.15'e geriledi. İhtiyaç kredisinde de 5 Ekim'de yüzde 39'u aşan faiz, 22 Mart 2019'da yüzde 23.2'ye düştü. Ticari kredilerde ise yüzde 38.3'e çıkan faiz, 22.5'e indi.

TOPARLANMA BAŞLADI

Ekonomideki toparlanma ve hükümetin finansmana erişimi güçlendirmek için attığı adımlar, kredileri artırdı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde başlatılan KOBİ Değer Kredisi uygulaması, konuttaki faiz indirimleri ve bankaların yurtdışından finansman sağlamada sorun yaşamaması, sektörün iç piyasaya da kredileri artırmasını sağladı.