Başörtülü kadınlara hakaret ettiği iddia edilen Deniz Çakır adliyede

İstanbul'da bir alışveriş merkezinin kafesinde başörtülü kadınlara hakaret ettiği öne sürülen oyuncu Deniz Çakır, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Çakır'ın 4'üncü katta bulunan basın savcılığında ifade vermesi bekleniyor

"FAŞİSTLİĞİN EN SEFİL HALİDİR"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, türbanlı kadınlara hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma açılan oyuncu Deniz Çakır'ı eleştirmiş "Bu ülkenin başörtülü hanımlarına 'Suudi Arabistan'a gidin' demek faşistliğin en sefil halidir. Adı da neymiş? Sanatçıymış. Buyurun. Dert başka, ne derseniz deyin. Bu ülkede insanların yaşam biçimleriyle uğraşan CHP zihniyetidir" açıklaması yapmıştı.

BAŞÖRTÜLÜ KADINLARA SÖZLÜ TACİZDE BULUNDU İDDİASI

İki arkadaşı ile birlikte AVM'de bir cafeye giden Deniz Çakır'ın yan masada oturan başörtülü kadınlara "Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!" şeklinde sözlü tacizde bulunduğu iddia edilmişti. Alkollü olduğu öne sürülen oyuncunun arkadaşlarının yaşananlar için özür dilediği belirtilmişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, başörtülü kadınlara hakaret ettiği öne sürülen oyuncu Deniz Çakır hakkında, "Hakaret" suçundan soruşturma başlatmış ve soruşturmanın, Deniz Çakır'ın hakaret ettiği öne sürülen kadınların şikayeti üzerine başlatıldığı öğrenilmişti.

"AÇIKLAMAM SAVUNMA DEĞİL BİLGİLENDİRMEDİR"

Suskunluğunu bozan Deniz Çakır, şu açıklamayı kamuoyuna duyurmuştu: "Sustum, çünkü böyle bir suçlama karşısında savunma yapmayı bile zul gördüm. Şimdi okuyacaklarınız da bir savunma değil, bilgilendirmedir. Belli ki bunu yapmadığım zaman bazı kişiler iftira ve karamalarına devam edeceklerdir. 30 Aralık 2018 günü, öğleden sonra iki kadın arkadaşımla doğum günümü kutlamak üzere gittiğim mekanda yaşananlar ile ilgili kamuoyuna yansıtılanlar gerçeği yansıtmamaktadır."

"BİZDEN RAHATSIZ OLDULAR"

Arkadaşlarımla gittiğimiz mekanda önce yan masamıza oturan kişiler hal ve hareketleriyle bizden rahatsızlık duyduklarını belli ettiler. Hatta bakışları ve vücut dilleri zaman zaman tacize de yaklaşmıştır. Bizi bilinçli olarak huzursuz ettiler. Daha sonra bizim kutlama ortamımızdan hoşnut olmadıklarını belli ederek yer değiştirip başka bir masaya geçtiler.

"MEKANDAKİ GÖRÜNTÜLER İNCELENEBİLİR"

Arkadaşlarımla kutlama yaparken doğal olarak birbirimizin fotoğraflarını çektiğimiz sırada, bu sefer kendi fotoğraflarını çektiğimizi ima ederek bize sözlü olarak da sataştılar ve bu noktada aramızda kısa bir sözlü tartışma yaşandı. Konu uzamadı kapandı. Aynı ortamda yaklaşık 20 dakika daha oturduk. Mekanda kameralar mevcuttur, görüntüler incelenebilir.

"BENİM AÇIMDAN BAŞ ÖRTÜSÜYLE İLGİSİ YOKTUR"

Bu konuda hiçbir kaygı yaşamamaktayım. Tartışmanın, benim açımdan giyim, kuşam, türban, baş örtüsü gibi kişisel tercih ve özgürlüklerle ilgisi yoktur, olmamıştır olamaz da. Ancak tam tersi, söz konusu kişiler mekanda beni gördükleri andan itibaren benim tercihlerimden rahatsız olduklarını ortaya koymuşlardır.

"EZİLEN KADINLARIN YANINDA OLDUM"

Yaşamımın her döneminde ezilenin, haklının, kadınların, yanında oldum. Kişisel özgürlüklerin savunucusu oldum. Hal böyle iken üzerime atılmak istenen işlenmemiş bir suçtur ve utanç vericidir."