Bursa'da FETÖ'cü itirafçı polisten şok sözler

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından gözaltına alınan polis memuru, etkin pişmanlık yasasından yararlanarak örgütle ilgili itiraflarda bulundu.

Polis okulundan 2014'te mezun olarak Bursa'da göreve başladığını belirten şüpheli, okuldan tanıdığı arkadaşı A.M'nin, kendisini bir caminin abdest alma yerinde polis memuru N. ile tanıştırdığını söyledi.

Daha sonra A.M. ile telefonla görüşüp, birbirlerinin evlerine gidip gelmeye başladıklarını belirten itirafçı polis, "Ben onun evine gittiğimde Fetullah Gülen kitapları okuyorduk. Evde sadece ikimiz oluyorduk. Bu şekilde bir aylık bir süre geçti." diye konuştu.

2014'ün eylül ayında Emniyet Müdürlüğünde verilen kursa gönderildiğini, burada E.İ. adlı polis memuruyla tanıştığını anlatan itirafçı polis, şu bilgileri verdi:

"Benim ismimin E.İ'ye birileri tarafından iletildiğini düşünüyorum. Bu şahıs görüşmelerimiz esnasında siyasi konulara girmeye başladı. Sonrasında bana, A.M'nin evinde toplandıklarını, sohbet ettiklerini, polis memurlarının da geldiğini söyledi. Bir süre sonra benim de katıldığım toplantılarda gizlilik çok esastı. 'Toplantılara birlikte gelmeyin.' diyorlardı. Sohbet esnasında cep telefonlarımız toplanır, farklı bir odaya konurdu. İlk başlarda sadece sohbet edilirken, daha sonra Fetullah Gülen'in 'Bamteli' isimli videoları izletilmeye ve siyaset konuşulmaya başlandı.

Bu siyasi konular hükümeti eleştirir tarzda ve HDP'nin seçim barajını aşması gerektiği, aksi takdirde fazla oyların AK Parti'ye gideceği, bunların tek başlarına yine iktidar olacağı, gerekirse oyların HDP'ye verilebileceği şeklindeydi. Ben de bu siyasi konuşmalar üzerine sohbetlere katılmamaya karar verdim."

Şüpheli, sohbetlere gitmeyince, A.M'nin kendisini telefonla arayıp gitmesi gerektiğini, aksi halde mesleğiyle ilgili sıkıntıya düşeceğini söyleyerek tehdit içerikli konuşma yaptığına değindi.

Bir dönem beyaz bir aracın kendisini takip ettiğini aktaran itirafçı, "A.M'nin bilgisi olabileceğini düşünerek, ona bu aracı sordum. A.M. bana, 'biz adamlarımızı tabii ki takip edeceğiz, seni boş bırakacağımızı mı sandın? Senin neler yaptığını biliyoruz. Gelip gitmezsen seni mesleğinden bile ederiz. Biz bu kadar güçlüyüz' dedi. O dönem benim asaletim tasdik olmamıştı. Memuriyetimle tehdit edildiğimden dolayı istemesem de bunların yanına gidip gelmeye devam ettim." ifadelerini kullandı.

Toplantılara 2014'ün ekim ayından itibaren isminin N. olduğunu söyleyen, Bursa'da öğretmenlik yaptığını bildiği kişinin de katıldığını belirten polis memuru, şöyle devam etti:

"Bu şahıs gördüğüm kadarıyla örgüt içinde yetkili birisiydi ve E.İ, bu şahsa, 'abi' diye hitap ediyordu. N, bizden himmet adı altında 200-300 lira istiyordu. N, 2014 yılının ekim ya da kasım ayındaki bir sohbette, 'Artık kitap okumayı bırakıyoruz. Duaları ve sohbetleri size cep telefonundan göndereceğiz. Cep telefonlarınıza ByLock kuracağız.' dedi. Ben o zamana kadar ByLock isimli programı hiç duymamıştım. Bir sohbet ortamında E.İ. bu programı bluetooth üzerinden cep telefonuma attı. Ardından istenen password ve pinleri girdikten sonra programı yükledim.

ByLock programı üzerinden iki-üç günde bir Fetullah Gülen'in notları atılıyordu. Bu notlarda da Fetullah Gülen'en peygamberlerle, sahabelerle rüyasında ya da yarı uykulu, yarı uyanık vaziyette konuştuğu, sabırlı olunması gerektiği yazılıydı. ByLock programı üzerinden grup olarak sohbet edildiği gibi, birebir olarak da sohbet ediliyordu."

İtirafçı polis, "N. adlı örgüt içinde yetkili bir kişi, 2015 yılı ağustos ayında A.M. ve bana hitaben, 'Sabırlı olun, yeşiller bu işe el koyacak.' dedi. 'Bu yeşiller kim?' diye sorduğumuzda elini omuzuna götürdü ve 2 defa vurdu. Ben bu hareketten sonra bu 'yeşiller' dediği kişilerin rütbeli askerler olduğunu anladım. Bu konuşmanın ertesi günü telefonumdan ByLock programını sildim ve o zaman kullandığım hattımı kapattım, yeni bir hat aldım. 2016 yılının mart ayına kadar iş yeri haricinde bu şahıslarla hiç görüşmedim." diye konuştu.

Aynı ay içinde A.M'nin evine çağrıldığını, eve gittiklerinde N'nin de orada olduğunu anlatan şüpheli, şöyle devam etti:
"N. burada bana 'Niye gelip gitmiyorsun, ByLock'u niye kaldırdın?' diye sordu. Ben de, 'Size güvenmiyorum, fikirlerim de sizinle uymuyor.' dedim. Bunu demem üzerine N. bana, 'Sen mesleğini gözden çıkarmışsın.' deyip tehdit etti ve 'Artık Bylock'u kullanmıyoruz, Eagle kullanıyoruz.' deyip, aynı ByLock'un yüklenişi gibi Eagle'yi telefonuma yükledi. Eagle de aynı ByLock gibi çalışan bir programdı. Tek farkı telefon ekranında farklı bir program adı altında Twitter, Facebook gibi görülebilmesiydi. Eagle'dan da ByLock'ta olduğu gibi mesajlar geliyordu. 2016 yılının Temmuz ayından itibaren N, Eagle üzerinden sürekli, 'Bu 10-15 gün çok önemli, duayı ihmal etmeyin, bol bol dua edin.' diye mesajlar atmıştı.
15 Temmuz akşamı saat 00.30 sıralarında darbe girişimi olunca Eagle programını telefonumdan sildim."

15 Temmuz sonrası açığa alındığını ve kendisi gibi açığa alınan polis memuru B.Ö. ile çay ocağında görüştüğünü ifade eden şüpheli, şunları anlattı:

"B.Ö. bana, 'Bu günler geçecek. bizim hakkımızda hiçbir şey tespit edemiyorlar, hiçbir şey bulamayacaklar.' dedi. Kendisine bunları N'nin söylediğini anlattı. Eagle'den kendisine, 'Gözaltına alınırsak her şeyi inkar edeceğiz, ByLock kullanmak suç değil, yasalarda böyle bir şey yok, bu davalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden dönecek, herkes tazminatını alacak.' şeklinde talimatlar geldiğini söyledi.

'Paran var mı, borcun var mı? Varsa biz sana yardımcı oluruz.' dedi. 'Bak, E.İ. tutuklu, halen bir şey anlatmadı. Ben de hiçbir şey anlatmayacağım. İçeride yattığımız süre zaten ibadet hükmünde geçer.' gibi cümleler söyledi. Fetullah Gülen'in rüyasında Peygamber Efendimizle, sahabelerle görüşmüş olduğu, 'Başımızı eğecek herhangi bir şey yapmadınız, sabırlı olun.' şeklinde Eagle programından mesajlar geldiğini anlattı."