Doğu Perinçek mal varlığını açıkladı

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek, Beşiktaş'taki evinde eşi Şule ve oğlu Sadık Can Perinçek ile kameraların karşısına geçerek, mal varlığını açıkladı.

MAL VARLIĞINI HADİSİ ŞERİFLE AÇIKLADI

Türkiye'yi yönetmeye aday olduklarını belirten Perinçek, "Milletimizden bunu istiyoruz. Bu yetkiyi isterken sadece parti programıyla değil, evimizi de görsünler istiyoruz. Hazreti Muhammed, 'Yöneticileri fakir olan milletler zengin, yöneticileri zengin olan milletler fakir olur.' diyor. Ölürken bir tane kilimi, testisi ve su bardağı vardı. Hazreti Muhammed'i ve Atatürk'ü örnek alıyoruz.

İŞTE PERİNÇEK'İN MAL VARLIĞI: TAŞINMAZ MALIMIZ YOK

Mal beyanını kamuoyu önünde açıklıyoruz. Taşınmaz malımız yok. Bu dünyadan ayrılırken Yunus Emre gibi üryan gelip üryan gitme düşüncesindeyiz. Mal mülk olarak Abidin Dino'nun 'Namık Kemal' portresi ve bunu yollarken gönderdiği bir mektup var. Fikret Otyam'ın "Keçiler" tablosu var. Muharrem Piri'nin "Atlar" resmi var. 10 bin adet de kitap var. Piyanomuz var." diye konuştu.

EŞİNİN DEDESİ ÇANAKKALE ŞEHİDİ

Şule Perincek'in dedesi Yüzbaşı Vasfi Efendi'nin, 19 Mayıs 1915'te Çanakkale'de şehit düştüğünü kaydeden Doğu Perinçek, kendi ailesinden de şehitlerin bulunduğu anlattı.

"DOĞRU İTTİFAK YAPARSAK ABD'DEN ÇEKİNMEYE GEREK YOK"

Türkiye'nin Amerika'dan korkacak bir şeyinin olmadığına dikkati çeken Perinçek, "Yeter ki doğru ittifak tercihimizi yapalım. Çin, Rusya, Suriye ve İran'la işbirliğimizi kuralım. Amerika uzaklardan gelip bize meydan okuyamaz. Bugünkü hükümet doğru siyaset izleyemiyor. Hala 'Amerika müttefikimiz' diyorlar. Biz artık NATO üyesi değiliz. NATO demek, fiilen Amerika demek. NATO'ya yaslanmak gibi bir çaremiz yok. 15 Temmuz'da Türk Amerikan savaşı yaşandı. O gece Türk Amerikan savaşı oldu. Amerikan askerlerini bu savaşta yok ettik." ifadelerini kullandı.

"EKONOMİMİZ BATININ TEHDİDİ ALTINDA"

Perinçek, eski başbakanlardan Tansu Çiller'in AK Parti'nin 17 Haziran'da Yenikapı'da yaptığı mitinge katıldığının hatırlatılması üzerine, "Kendi hakkıdır. Her Türk vatandaşı gibi siyaset yapma sorumluluğuna sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.