Hava Durumu

Doğumdan sonra hayatını kaybetti: Eşi gözyaşlarına boğuldu

Antalya'da sezaryenle doğum için gittiği özel hastanede fenalaşarak başka bir özel hastaneye sevk edilen genç kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Genç kadının ihmal iddiasında bulunan polis memuru eşi savcılığa suç duyurusunda bulunurken, annesi ise morg bahçesinde uzun süre gözyaşı dökerek ağıt yaktı.

Haber Giriş Tarihi: 09.07.2020 16:53
Haber Güncellenme Tarihi: 09.07.2020 16:53
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Doğumdan sonra hayatını kaybetti: Eşi gözyaşlarına boğuldu

Ankara'da görev yapan polis memuru Erol Güler (28), Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan Döndü Güler (26) ile 2018 yılında dünyaevine girdi. Bir süre sonra hamile kalan genç kadın, doğum sürecine girdi. 2 gün önce Manavgat ilçesinde bulunan özel bir hastaneye sezaryenle doğum için giden Güler, burada sağlıklı bir kız bebeği dünyaya getirdi. Doğumun ardından odaya getirilen genç kadın birden rahatsızlandı. İddialara göre nefes alamayan ve ağzından sıvılar akmaya başlayan Döndü Güler, Antalya'daki özel bir hastaneye sevk edildi. Güler, hastanede kalp krizi geçirerek, bu sabah saat 02.00 sıralarında yaşamını yitirdi. Çiftin 'Hatice Umay' adını verdikleri bebeklerinin sağlık durumunun ise iyi olduğu ve kontrollerinin yapıldığı öğrenildi.

Eşinin ölüm haberiyle sarsılan Erol Güler, ihmal olduğunu ileri sürerek hem Sağlık Bakanlığına hem de Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunup, otopsi yapılmasını talep etti. Döner Güler'in cansız bedeni ise otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

"EŞİM KENDİNDE DEĞİLDİ"

Eşini 7 Temmuz da sezaryen için hastaneye götürdüğünü anlatan Erol Güler, "Sezaryenden ilk önce çocuğum çıktı, sonra eşimi getirdiler. Eşim geldiğinde kendinde değildi. Nefes alamıyordu, gözleri boş bakıyordu. Bu yüzden görevli personelleri uyardık. Onlar da narkozdan dolayı olduğunu söylediler. Geçeceğini söylediler. Ben 10-15 defa gittim, 'nefes alamıyor gelin bakın' dedim. Yine narkozun etkisinde olduğunu söylediler. Sonra eşimi kıyafetlerini giydireceklerinde yan döndürdüklerinde ağzından sıvılar akmaya başladı. O zaman müdahale etmeye başladılar" iddiasında bulundu.

"HERHANGİ BİR TANI KONULMADI"

Ardından eşinin Antalya'daki özel bir hastaneye kaldırıldığını kaydeden Güler, "Bu şekilde hastaneye gelir gelmez kalp krizi geçirdi ve organları iflas etti. İkinci kalp krizini geçirdi. Eşim gece 04.00'de vefat ettiğinde ölüm belgesine epilepsi yazıldı" ifadelerini kullandı.

"İLK ÇOCUĞUMUZDU"

Güler, eşinin kronik bir rahatsızlığı olmadığının altını çizdi. Güler, "İlk çocuğumuzdu. Allah'a şükür sağlıklı. Kontrollerini yaptırdık. Şu anda da ablam bakıyor. Eşim vefat ettikten sonra da karakola giderek şikayette bulunduk" dedi.

"Benim eşimin canı yandı" diyerek gözyaşı döken polis memuru Güler, "Benim çocuğum anasız büyüyecek, başka çocuklar anasız büyümesin. Ne yapılması gerekiyorsa yapılsın. Devletimden başka bir şey istemiyorum" diye konuştu.

Konuşmakta güçlük çeken genç kadının annesi Iraz Saykun ise, "Çocuğumu odaya çıkardıklarında, 'çocuğum kriz geçiriyor, gözü tavana baktı' dediğimde müdahale etmediler. O kadar kötüydü ki. Anlatamam ben, çocuğumun o hallerini anlatamam" dedi.

Saykun, konuşmasının ardından morg bahçesi içinde bulunan kaldırıma oturarak uzun süre gözyaşı döktü ve ağıt yaktı.

'GEÇ MÜDAHALE EDİLDİ'

Eşinin ağzından gelen sıvıyı temizlemek için getirdikleri makineyi takmak için priz bulamadıklarını iddia eden Güler, "Fiş bulamadıkları için müdahalede geciktiler. Makinaya hortum takmaları gerekiyordu hortumu kesmek için makas aradılar. Orada zaman kaybettiler. Yanlış hortum taktılar. Büyük hortum takmaya çalıştılar vakit kaybı oldu. Eşimi 112 aranmadan telefonla doktorlar arası diyologla 1 saat 15 dakika mesafe olan başka bir özel hastaneye getirdiler. Bu şekilde hastaneye gelir gelmez kalp krizi geçirdi ve organları iflas etti. İkinci kalp krizini geçirdi. Bize sadece bu bilgiler verildi" diye konuştu.

ÖLÜM BELGESİNDE EPİLEPSİ

Eşine herhangi bir tanı konulamadığını belirten Erol Güler, "Dün saat 19.00'da başhekimle görüştük. Başhekim yine bir tanı koyamadı. Ama eşim gece 4.00'da vefat ettiğinde ölüm belgesine epilepsi yazıldı. Bu iki hastane arasında paslaşarak Manavgat'taki yanlış hatayı kapatmak için diğer hastaneye getirildi. Eşimin kronik bir rahatsızlığı yok. Ailesinde de herhangi bir kronik bir rahatsızlık yok. 26 yaşında vefat etti" dedi.

'ÇOCUĞUM ANASIZ BÜYÜYECEK'

Doğan çocuklarının sağlık durumunun iyi olduğu söyleyen baba Güler, "İlk çocuğumuzdu. Çocuğumuz kız. Kontrollerini yaptırdık. Şu anda da ablam bakıyor. Şikayetçi de oldum. 184 üzerinden de, CİMER üzerinden de de şikayetçi olduk. Bunlar eşim vefat etmeden önceydi. Eşim vefat ettikten sonra da karakola giderek şikayette bulunduk. Benim eşimin canı yandı, bizim canımız yandı. Benim çocuğum anasız büyüyecek başka çocuklar anasız büyümesin. Ne yapılması gerekiyorsa yapılsın. Devletimden başka bir şey istemiyorum" diye konuştu.

'ÇOCUĞUMUN O HALLERİNİ ANLATAMAM'

Konuşurken gözyaşlarına boğulan genç kadının annesi Iraz Saykun, "Şu an hiç durumum yok benim. Çocuğumu odaya çıkardıklarında, 'çocuğum kriz geçiriyor, gözü tavana baktı' dediğimde müdahale etmediler. O kadar kötüydü ki. Anlatamam ben çocuğumun o hallerini anlatamam" dedi. İddialara konu olan Manavgat'taki özel hastane yetkilileri ise doğumun başarılı geçtiğini, genç kadının ölümünde bir ihmallerinin olmadığını savundu. Genç kadının vefat ettiği hastanenin yetkilileri de kadının ölümünde bir ihmallerinin olmadığını ileri sürdü.

Güler'in cenazesini Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'ndan alan yakınları ise 'sapasağlam verdiğimiz yavrumuzu geri alamadık' diye sitem etti. Genç kadının cenazesi Altınova Sinan Mezarlığı'nda defnedilecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.