En ''kötü'' arkadaşınıza sıkı sıkı sarılın çünkü...
En ''kötü'' arkadaşınıza sıkı sıkı sarılın çünkü...
Eğer bazen kendinize biraz kaba davranan bir arkadaşınıza kendinizi yakın hissediyorsanız kendi iç sesinize güvenebilirsiniz. Bilim insanlarına göre sizi en acımasızca eleştiren arkadaşınız aslında sizi en çok önemseyen kişi! İşte o araştırmanın sonuçları.
Haber Giriş Tarihi: 30.12.2018 18:04
Haber Güncellenme Tarihi: 30.12.2018 18:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Psikolojik Bilimler Derneği'nde yayınlanan araştırmaya göre, bazı yakın arkadaşlar sevdikleri en iyi arkadaşlarına olumsuz duygularını kasıtlı olarak dayatabilirler, çünkü bu olumsuz duyguların uzun vadede onlar için yararlı olacağına inanırlar. Ve bu şekilde hissettirmelerinin gerçek sebebi, umursamalarıdır.
Araştırmanın başında bulunan bilim adamı Belén López-Pére, insanların iyi niyetli olmalarına karşın nasıl acımasız olabildiklerini açıkladı. Yapılan araştırmaya göre, çalışmaya katılanlardan başkasının durumunda olmayı ve onların yerindeyken nasıl tepki vereceklerini hayal etmeleri istendi. Araştırmacılar, katılımcıların bireylere öğrenmelerini ve hedeflerine ulaşmalarını öğretmek ve yardımcı olmak için en olumsuz deneyimi seçeceğini varsaydılar.
Hipotezleri test etmek için 140 yetişkini bir laboratuvara aldılar. Karşılarındaki tanımadıkları insanla bilgisayar oyunu oynamalarını istediler. Bu anonim oyuncuya 'Oyuncu A', katılımcılar ise 'Oyuncu B' olarak adlandırıldı. Ancak gerçekte 'Oyuncu A' diye biri yoktu.
Oyun başlamadan hemen önce 'Oyuncu A'dan bir not geldi. Notta bir ayrılık sürecinden geçtikleri ve kalplerinin kırıldığı yazıyordu. Sonrasında katılımcılardan 'Oyuncu A' nın nasıl hissettiğini hayal etmeleri ve sanki 'Oyuncu A' baş karaktermiş gibi oyunu oynamaları istendi. Çalışma boyunca katılımcılardan bazılarından 'Oyuncu A'nın duygularını paylaşmaları istenirken, bazılarından da duygusal olarak mesafeli davranmaları istendi.
Yarısı amacın mümkün olduğunca çok düşmandan kurtulmak olduğu Soldier of Fortune adlı oyunu oynarken, diğer yarısı da zombi ile dolu bir odadan kaçma amacı taşıyan Escape Dead Island adlı oyunu oynamaya başladı. Oyunlar bittikten sonra katılımcılara farklı seviyede duygusal konuların tanımlarının olduğu belli müzikler dinletildi. Ve sonrasında bunlardan hangilerinin 'Oyuncu A'ya dinletilmesini istedikleri soruldu.
Sonuçta ise 'Oyuncu A' ile empati kurması istenen katılımcılar daha öfkeli bir şekilde oynayıp, daha yüksek duygusal seviyeleri seçtiler.
Diğer kısım ise daha çok karşı taraf üzerinde korku etkisi yaratmaya çalıştı. Empati kuran katılımcılar daha güçlü olumsuz duygular ile karşı tarafın duygusal üzüntüsünü bastırmaya çalıştı. Ayrıca güçlü olumsuz duygular oyun boyunca daha fazla başarı elde etmelerine, dolayısıyla 'Oyuncu A'nın başarı ve tatmin hissi kazanmasına yardımcı oldu.
Bu gönderiyi paylaşın ve "kötü" arkadaşlarınızla paylaşın ve onları, dürüst davrandıkları için çok sevdiğinizi söyleyin!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
En ''kötü'' arkadaşınıza sıkı sıkı sarılın çünkü...
Eğer bazen kendinize biraz kaba davranan bir arkadaşınıza kendinizi yakın hissediyorsanız kendi iç sesinize güvenebilirsiniz. Bilim insanlarına göre sizi en acımasızca eleştiren arkadaşınız aslında sizi en çok önemseyen kişi! İşte o araştırmanın sonuçları.
Psikolojik Bilimler Derneği'nde yayınlanan araştırmaya göre, bazı yakın arkadaşlar sevdikleri en iyi arkadaşlarına olumsuz duygularını kasıtlı olarak dayatabilirler, çünkü bu olumsuz duyguların uzun vadede onlar için yararlı olacağına inanırlar. Ve bu şekilde hissettirmelerinin gerçek sebebi, umursamalarıdır.
Araştırmanın başında bulunan bilim adamı Belén López-Pére, insanların iyi niyetli olmalarına karşın nasıl acımasız olabildiklerini açıkladı. Yapılan araştırmaya göre, çalışmaya katılanlardan başkasının durumunda olmayı ve onların yerindeyken nasıl tepki vereceklerini hayal etmeleri istendi. Araştırmacılar, katılımcıların bireylere öğrenmelerini ve hedeflerine ulaşmalarını öğretmek ve yardımcı olmak için en olumsuz deneyimi seçeceğini varsaydılar.
Hipotezleri test etmek için 140 yetişkini bir laboratuvara aldılar. Karşılarındaki tanımadıkları insanla bilgisayar oyunu oynamalarını istediler. Bu anonim oyuncuya 'Oyuncu A', katılımcılar ise 'Oyuncu B' olarak adlandırıldı. Ancak gerçekte 'Oyuncu A' diye biri yoktu.
Oyun başlamadan hemen önce 'Oyuncu A'dan bir not geldi. Notta bir ayrılık sürecinden geçtikleri ve kalplerinin kırıldığı yazıyordu. Sonrasında katılımcılardan 'Oyuncu A' nın nasıl hissettiğini hayal etmeleri ve sanki 'Oyuncu A' baş karaktermiş gibi oyunu oynamaları istendi. Çalışma boyunca katılımcılardan bazılarından 'Oyuncu A'nın duygularını paylaşmaları istenirken, bazılarından da duygusal olarak mesafeli davranmaları istendi.
Yarısı amacın mümkün olduğunca çok düşmandan kurtulmak olduğu Soldier of Fortune adlı oyunu oynarken, diğer yarısı da zombi ile dolu bir odadan kaçma amacı taşıyan Escape Dead Island adlı oyunu oynamaya başladı. Oyunlar bittikten sonra katılımcılara farklı seviyede duygusal konuların tanımlarının olduğu belli müzikler dinletildi. Ve sonrasında bunlardan hangilerinin 'Oyuncu A'ya dinletilmesini istedikleri soruldu.
Sonuçta ise 'Oyuncu A' ile empati kurması istenen katılımcılar daha öfkeli bir şekilde oynayıp, daha yüksek duygusal seviyeleri seçtiler.
Diğer kısım ise daha çok karşı taraf üzerinde korku etkisi yaratmaya çalıştı. Empati kuran katılımcılar daha güçlü olumsuz duygular ile karşı tarafın duygusal üzüntüsünü bastırmaya çalıştı. Ayrıca güçlü olumsuz duygular oyun boyunca daha fazla başarı elde etmelerine, dolayısıyla 'Oyuncu A'nın başarı ve tatmin hissi kazanmasına yardımcı oldu.
Bu gönderiyi paylaşın ve "kötü" arkadaşlarınızla paylaşın ve onları, dürüst davrandıkları için çok sevdiğinizi söyleyin!
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR