Erdoğan PKK'nın tutsağı oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup toplantısında sesi çok yükseldi. Bir çok kez kürsüyü yumruklayan CHP Lideri, Başbakan Erdoğan'ı hedef aldı.

Erdoğan'ı 'yalancılıkla' suçlayan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin PKK ile pazarlık yaptığını öne sürdü ve "Süreç konusunda Kandil'deki Karayılan'ın mı yoksa Arınç'ın mı bilgisi fazla. Bugüne kadar bekledik, şu pazarlığı görelim dedik. Biz bildiğimizi okuruz, pazarlık yapanlar da alçaktır. Ben de aynısını düşünüyorum, pazarlık yapanlar alçaktır şerefsizdir" diye çıkıştı.

"AKP-PKK işbirliği artık bilinen gerçektir" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan'ı PKK'nın tutsağı olmakla suçladı.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

'Biz terör örgütüyle pazarlık yapmadık' diyor. İnanıyor musunuz? Bir gazetenin manşeti şöyle 4T pazarlığı yaptık. Bunu söyleyen de kendi bakanı. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak pazarlığı yapmışlar. Bir vatan pazarlık masasına konu olur mu? Sayın Recep Tayyip Erdoğan kim doğru söylüyor?

HANİ ELDE SİLAHLA GİDEMEZLERDİ?

'Elde silahla gidemezler' diyordu değil mi? Çıkarsa ordu müdahale edecekmiş. Kahraman ya beyefendi. Hiç yalan söylemiyor hayatı. AKP'nin Kandil'deki sözcüsü Karayılan, "yok efendim biz elde silahlarla çekileceğiz" dedi. Kim doğru söylüyor? Yalancıdan Başbakan olmaz.

ERDOĞAN PKK'NIN TUTSAĞI OLDU

Recep Tayyip Erdoğan konuşsun diye sustuk. Sonunda konuşan çıktı. Karayılan tüm medyanın önünde süreci anlattı. Şimdi Erdoğan'a soruyorum. Sen konuşmadın senin adına konuştular. 3 aşamalı plan açıkladılar. Bu söylenenler doğru mu değil mi? Silahların gölgesinde parlamentoya yasa teklifi getiriyorsanız siz o silahlara teslim olan Başbakansınız bunu unutma Recep Tayyip Erdoğan. Bilinen bir gerçek var. AKP-PKK işbirliği var. Recep Tayyip Erdoğan PKK'nın tutsağıdır. Herkes bunu çok iyi bilsin.

AKP'NİN MASKESİNİ KANDİL DÜŞÜRDÜ

Gelinen süreç Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun süre düşünmesi gereken bir süreçtir. Herşey meydana çıktı artık. Buradan AKP'ye oy veren düzgün insanlar AKP'nin maskesini gördünüz. Maskeyi indiren Kandil oldu. Artık AKP'nin ve başındaki kişinin birileri tarafından kullanıldığını herkesin bilmesini isterim.

Gücü kime yetiyor silahsız olanlara. İşçilere gazlayın, coplayın, üniversiteleleri atın içeri. Elinde silah olana bir talimatınız var mı diyor. Sonra da biz hiç pazarlık yapmadık diyor. Yalan söylerken insanın biraz yüzü kızarır... Bunda o da yok...

CEMİL ÇİÇEK'E İKİ SORU

Parlamentoya önemli bir yasa teklifi verildi. Sayıştay'ı yeniden dizayn etmek istiyorlar. Geçen yasama döneminde bir Sayıştay yasası gelmişti. Bizim de desteğimizle yasa Resmi gazete'de yayınlanmıştı. O yasanın gereği yerine getirilmedi.

İki yılı aşkın süredir Sayıştay Başkanı gelip komisyona bilgi vermedi. Buradan Cemil Çiçek'e sesleniyorum. Neden Sayıştay Başkanı plan bütçe komisyonuna gelip bilgi vermiyor. Bunu neden istemiyorsun? Muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsunuz?

Parlamento ve demokrasi açısında çok ciddi bir zaafiyettir bu. Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verince kaçacaksınız. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum. Verinlen yasa teklifi genel kurulda neden görüşülmedi? Sayıştay'ın önemi konusunda çok şey söylenebilir.

'ÇOBAN' TARTIŞMASINA KILIÇDAROĞLU DA KATILDI

CHP olarak bizim bir anlayışımız var. Geçmişte bu ülkeye hizmet eden herkesi şükran ve minnetle anarız. Kimsenin arkasından kötü bir söz söylememeye özen gösteririz. Bu ne yapıyor? Müslüman ya. Ölen kişilerin arkasından en ağır sözleri kullanıyor. Hakaret ediyor. İnönü'ye, Ecevit'e hakaret ediyor. Şimdi Süleyman Demirel'e hakaret ediyor. Bu kadar ahlaksız bir söylemi Başbakan'ın ağzından dinlemek beni rencide ediyor.

İnsanda biraz terbiye olur. Hesaplaşacaksan adam gibi gel karşıma hesaplaşalım. Ne yaptı İnönü, ne yaptı Ecevit. Sen kim yurtseverlik kim? Senin görevin ülkeyi pazarlamak zaten. Ne diyorlardı bu Başbakan için, Aman ha bunu kullanın dereye süpürmeyin. Kullanılan bir adamdan Başbakan olmaz.

TAKSİM'İ NEDEN YASAKLIYORSUN?

Yarın 1 Mayıs... Emeğin bayramı. Bu bayramı kutlamak için ağır bedeller ödendi. Pek çok insan yaşamını yitirdi. İşçiler Taksim meydanını istiyor. Başbakan, vali, emniyet müdürü hayır diyor. Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ya bayram bu, bırakın herkes istediği yerde kutlasın. Neden yasak getiriyorsun? Hangi gerekçeyle yasaklıyorsun?