Futbol Panorama: Bitti!

YAZI I Samet ZİNCİROĞULLARI

SONRADAN ANLAŞILACAK

Evet bitti. Bursaspor 2018-2019 sezonunda küme düştü. Herkesin içten içe hissettiği ama gerçekleştiği zaman söylemekte zorlandığı çok zor bir cümle bu.
En kötüsü de kimsenin "Bursaspor küme düşmeyi hak etmedi" diyemiyor oluşu.
Bazı olaylar vardır bağıra bağıra gelir, bazı hadiseler göstere göstere olur bazı perşembelerin gelişi ise çarşambalardan bellidir. İşte öyle bir süreçti geçtiğimiz sezon.
Bursaspor, Malatya'da düşmedi, kaza çok daha öncesinde "geliyorum" dedi.
Son 3.5 yılda içinde yaşanan öyle olaylar var ki; son maçta ligde kalınması, oyuncuların paralarını alamadıkları için antrenmana çıkmaması, transfer yasağı gelmesi, kulüp otobüsünün haczedilmesi, vicdana sığmayan "arsa" meseleleri bunlardan bazıları. Son olarak da bu "istikrarlı" seri küme düşmeyle noktalandı.
Sayın Başkan Ali Ay 27 Mayıs 2018'de yeniden başkan seçilmişti. 27 Mayıs 2019'da da şampiyon takımı küme düşüren başkan olarak olağanüstü kongre kararı aldı.
Bursaspor orta yaşlı sıradan bir iş insanının hırsları uğruna tüm Türkiye'ye rezil oldu.
Bazı başarılar veya bazı kötü hadiseler vardır. İlk yaşandığı anda olayın büyüklüğünü kavrayamazsınız ama sonradan ne kadar vahim bir olay yaşadığınızı idrak edersiniz.
Yeşil Beyazlılar'ın küme düşmesi de işte öyle bir durum. Vahameti önümüzdeki süreçte çok daha iyi anlaşılacak.
Emeği geçenleri tarih asla affetmeyecek.

KİMSE TORUNLARINA ANLATMASIN

Aslında "ustalık" dönemindeki Başkan Ali Ay'ın "Bu sefer turnayı gözünden vurduk" demeçleri ile imza attırdığı Samet Aybaba ile başladı serüven. Tabii Batalla'nın ayrılığını da es geçmeyelim.
Ligin ilk 7 haftasında galibiyet bile alamadık hatırlayın.
Sonrasında Samet Hoca'nın "genç takımız" oyalanmaları ile beraberliğe abone bir ekip haline geldi Timsah.
Bursaspor açık ara ligin en az gol atan takımıyken ve en az galibiyet alanda ikinci ekibi olarak noktaladı sezonu.
Sahasına tarihinin en kötü maç kazanma istatistiğini elde eden Yeşil Beyazlılar kendi rakiplerine karşı oynadığı hiçbir maçta istediğini alamadı.
Taraftarlar açısından sinir ve stres dolu bu sezonda oyuncularının saha içerisinde vurdumduymazlığı özetleyen bir durum var ki o da Bursasporlu futbolcuların sezon boyunca gördüğü tek kırmızı kartın son hafta oynanan Malatya maçının 87. dakikasında olması.
Saha içerisinde isyan eden tek bir oyuncu olmadığının bir kanıtı değil mi?
Gerçi bu futbolcu topluluğu isyan etse ne yazar o da ayrı bir konu.
Sezon başında bu kadar kiralık futbolcu ile yapılan kadro mühendisliğinin çökmesi şaşırtıcı olmadı.
Mesut Bakkal ise zaten son 7 hafta öncesi bu kadroyu alarak günah keçisi olmayı kabul etmişti.
Yönetim ve futbolcular ise çoktan Bursaspor tarihinin "kara listesi'ne adlarını yazdırdı.
Umarım hiçbiri bir daha yeşil beyaz bir tişört bile giymez, stadyumun veya tesislerin yanından bile geçmez.
Özetle Bursaspor kimsenin torunlarına anlatmak istemeyeceği drama türünde "kötü sonlu" roman olacak bir futbol sezonunu geride bıraktı.

NE YAPILMALI ?

Hayat yaşanan onca kötü şeye rağmen devam ediyor.
Bursaspor'da Y. Malatyaspor maçının ardından her şey bitmeyecek. Aksine yepyeni bir süreç başlayacak. Adeta bir "var olma savaşı"
Yeşil Beyazlılar haziran ayı içerisinde yeni başkanını ondan sonra da teknik direktörünü seçerek "mecburen" çok daha düşük bütçelerle Spor Toto 1. Lig'de yeni bir yola adım atacak.
Son 3.5 yıldır alışık olduğumuz gibi kısa değil orta ve uzun vadeli planlar yapılıp öncelikli hedef ayakları yere sağlam basan bir Bursaspor yaratmak olmalı.
"Madem küme düştük "yine" menajerlerin eline bakıp maliyetli ve yaşlı oyuncuları getirelim onların yanına da "ligi bilen" bir hoca aldık mı zaten hemen Süper Lig'e çıkarız " kafası günü kurtarmaktır.
Öncelikli düşünceler 2019-2020 sezonuna mali sorunlar sebebiyle eksi puan cezası almadan başlayabilmek, transfer tahtasını açmak, en az 3 yıllık bir plan yapacağınız yenilikçi bir teknik direktörle anlaşmak, kulüp içerisinde profesyonelleşme adımları atmak ve her pozisyonda liyakata önem vermek olmalı.
Sonrasında da insanları bu projeye inandırıp "kurtuluş" başlığı altında son yıllarda birbirlerinden çeşitli sebeplerle ayrışan Yeşil Beyaz sevdalılarını bir araya toplamak yeniden yapılanma için elzem.
Çünkü başka Bursaspor yok.

KELİMELER KİFAYETSİZ

İyisiyle kötüsüyle koca bir futbol sezonu geride kaldı. Bursaspor ile birlikte Akhisarspor ve BB Erzurumspor da ikinci ligin yolunu tuttu.
30 gol attığı halde tartışılan bir gol kralına sahip olduğumuz için ayrıcalıklı olduğumuz ligimizde ise Fenerbahçe'nin tarihinin en kötü sezonunu son 4 maçını kazanarak 6. sırada noktalaması, Y. Malatyaspor'un tarihinde ilk defa UEFA Avrupa Ligi ön elemelerine katılacak olması, 18 takımın sadece 5'inin sezona başladığı antrenörle ligi noktalaması, Trabzonspor'un tüm kulüplere örnek teşkil etmesi gereken bir "öz evlat" yapısı oturtmaya başlaması, Edin Visca ve Nwakaeme'nin hem gol hem de asist bazında çift haneleri ulaşan iki özel futbolcu olması ile ilk yarıyı 12 puanla kapatan Ç. Rizespor'un 41 puanla rahatlıkla kümede kalması haftanın değil belki de sezonun öne çıkan detaylarındandı.
Önümüzdeki yıl hâlâ bu satırları yazıyor olursak "Süper Lig Panorama" değil "Spor Toto 1. Lig Panorama" yapıyor olacağız.
Gerçekten bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor.