Hava Durumu

Futbol Panorama: Dejavu

"İlk hata saflığın, fakat sonrakiler suçun ürünleridir" diyen İrlandalı yazar Oliver Goldsmith'i misafir ettiğimiz bu yazıda, dejavu olmanın kaçınılmaz bir gerçek olduğu, Bursaspor'un halkla ilişkiler faaliyetlerinde neden zayıf kaldığı ve 31. haftanın öne çıkan detayları var.

Haber Giriş Tarihi: 08.05.2019 08:32
Haber Güncellenme Tarihi: 08.05.2019 08:32
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Futbol Panorama: Dejavu

Haber | Samet ZİNCİROĞULLARI

BURADAKİ SUÇLU KİM ?

Kısa bir hikaye ile başlayalım.
31. haftada BB Erzurumspor-Bursaspor maçının 66. dakikası. Durum 0-0. Diafra Sakho oyundan alınıyor ve yerine Kubilay Kanatsızkuş giriyor. Skor 1-0'ken 79. dakikada net bir gol pozisyonunu harcıyor.
Hani geride kalan sezonlarda taraftarların büyük tepkisine maruz kalıp zihinsel olarak çökmüş, sezon başı kadro planlamasında düşünülmeyip Ankaragücü'ne kiralanmış, Yeşil Beyazlı forma ile en son resmi golünü bugün itibariyle 2 yıl 1 ay önce atmış olan Kubilay.
Şimdi ise hafızamızı biraz geriye saralım. Trabzon galibiyetiyle ligde kalınan 2016-2017 sezonunun yine 31. haftası ve 2-0 kaybedilen Bursaspor-Beşiktaş maçı. Maç henüz 0-0 ve dakikalar 60'ı gösteriyor.
Kubilay, karşı karşıya kaldığı net pozisyonda kaleci Fabri'yi geçemiyor. Ve Bursaspor kümede kalma yolunda çok önemli puanları yitiriyor. Aynı bugünkü gibi.
Buradaki kıssadan hissemiz Kubilay Kanatsızkuş değil yanlış anlamayın.
Sanki bir dejavu yaşıyoruz.
Bu hikaye 2 senedir Bursaspor'u nasıl bir futbol aklının yönettiğinin, nasıl bir kadro planlaması yapıldığının, aynı hataları yapmaktan vazgeçmeyen zihniyetin bir kez daha dibi gördüğü ile hiçbir şeyin değişmediği ve değişmeyeceğinin ispatıdır.
"İlk hata saflığın, fakat sonrakiler suçun ürünleridir" der İrlandalı yazar Oliver Goldsmith.Bu hikayenin temelindeki suçluyu hepimiz biliyoruz.
Fakat Bursaspor küme düşerse bu suçun cezasını bütün Bursa çekecek.
Ve işin en acıklı tarafı da kimsenin "Bursaspor küme düşmeyi hak etmiyor" diyemiyor oluşu.

SINIFTA KALINIYOR

Ülkemizde "Spor Kulübü" adı altında kurulan yapılarda en önemli ve birincil öncelikli branş her zaman futboldur. Ortada sıra dışı bir durum ikinci sırada basketbol gelir.
Bursaspor Basketbol Takımı da bu sezon tarihinin en büyük başarısına imza atarak 1. Lig'de şampiyon oldu ve Süper Lig'e yükseldi.
Geçtiğimiz pazar günü de görkemli bir törenle şampiyonluk kupasını Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu'nun elinden aldı.
Fakat Bursaspor tarihine geçen bu törende bir isim yoktu. Kulüp Başkanı Ali Ay.
3.5 yıldır Bursasporlu taraftarların sempatisini kazanmak haricinde her şeyi yapan Sayın Başkan, maalesef bu törene tepkiden çekindiği için gelmedi. Türkiye'de bunun bir başka örneği var mıdır gerçekten merak ediyorum.
Geçtiğimiz hafta içi yayıncı kuruluşun organize ettiği "Futbolun Süperleri" ödül töreni gerçekleştirildi.
Her kulübün temsilcileri oradaydı bir tek Bursaspor hariç. Şampiyon olmuş kulüplerin başkanları objektiflere birlikte poz verirken Bursaspor da orada bulunmadığı için hiçbir haberde ismi geçmedi doğal olarak.
Son yıllardaki yönetim zihniyeti ile şampiyon kulüp Bursaspor sadece saha içerisinde de değil saha dışında da marka değerini yitiriyor. Halkla ilişkiler faaliyetlerinde sınıfta kalıyor.
Farkında olan var mı?

RESMEN "GÜREŞ LİGİ"

Artık son 3 haftaya yaklaşılırken ligimiz artık gayriresmi olarak değil resmen "güreş ligi" haline dönmeye başladı. Belki sezonun en kritik karşılaşmasında sahada yine futbol değil güreş eden futbolcular ve sahaya birçok defa giren sağlık görevlilerini izledik.
Galatasaray-Beşiktaş müsabakasında tam 31 faul oldu. Bu Avrupa standartlarının çok üzerinde. Hadi bu derbi olur öyle şeyler diyelim ama aynı gün oynanan Akhisarspor-Y.Malatyaspor maçında da tam 29 faul gördü bu gözler.
Zaten inisiyatif olarak oynatmayı değil düdük çalmayı tercih eden hakemlerimizin var olduğu ülkemizde bir de bu kadar çok oyun durunca 90 dakika içerisinde "futbol kırıntıları" bulmak gerçekten çok zorlaşıyor. Bu ligimizin en büyük problemi.
Aynı haftada oynanan farklı liglerin önemli maçlarında kaçar faul olmuş bakalım.
Leverkusen-E.Frankfurt: 15 faul, M.City-Leicester City: 17 faul, Real Madrid-Villarreal: 23 faul. Genelde ortalamalar bu şekilde.
Futbol kalitemize korumak için buna bir önlem almak şart.

HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI
Göztepe'nin Bursaspor'un son 7 maçta atamadığı golü tek bir 90 dakikada attığı bu haftada Y.Malatyaspor'un Erol Bulut'un ardından çıktığı 2 maçta 6 puan alması, Trabzonspor'un özkaynak düzeninden yetiştirdiği oyuncularının namının Manchester'a kadar yayılması, liderlik koltuğunun el değiştirmesi, oyunu sıkıcı diye eleştirilen A. Konyaspor'un 4 gol bulması, M.Başakşehir'in önlenemez düşüşünün sürmesi ve Fenerbahçe'nin haftalar sonra deplasmanda kazanması öne çıkan detaylardı.

Haftanın maçı: Trabzonspor-İM Kayserispor

Gol krallığı
1) Diagne (Galatasaray) : 28 gol
2) Burak Yılmaz (Beşiktaş) : 16 gol
3) Papiss Cisse (A.Alanya) : 15 gol
4) Rodallega (Trabzonspor): 13 gol

Asist krallığı
1) Edin Visca(Başakşehir): 13 Asist
2) Quaresma (Beşiktaş): 11 Asist
3) Emrah Başsan (BB Erzurum): 10 Asist
4) Trezeguet(Kasımpaşa): 9 Asist

Haftanın oyuncusu: Fernando (Galatasaray)

Haftanın asisti: Djalma Campos (A. Alanya)

Haftanın golü: Jevtovic (Konyaspor)

Haftanın takımı: Göztepe

Haftanın Teknik Direktörü: Aykut Kocaman (A. Konyaspor)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.