Kadınlardan müftü nikahına tepki

Eskişehir Kadınları Platformu üyeleri, Hoşnudiye Mahallesi İsmet İnönü Caddesi'ndeki bir alışveriş merkezi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. 'Eşit özgür bir hayat için bu yasalar böyle geçmez' yazılı pankart açan yaklaşık 50 kadın çeşitli sloganlar attı. Yağmur altında yapılan eylemde basın açıklamasını Elif Başer okudu. Başer, Türkiye Büyük Millet

"Geçtiğimiz Temmuz ayında nüfus hizmetleri kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı TBMM'ne getirilmişti. Önümüzdeki günlerde görüşülecek olan bu tasarı ile il ve ilçe müftülüklerine resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi söz konusu. Müftülüklere verilecek resmi nikah yetkisi medeni haklar açısından yapılacak bütüncül değişikliklerin önemli bir adımı olacaktır Şuan var olan sistem, bu yetkinin yerine getirilmesi için çeşitli değişikliklerle evlendirme yetkisi verdikleri dini kurumlara boşanma yetkisini de verebilir. Bu değişiklikler ile erken yaşta ve zorla evliliklerin de önü açılacak. Kadınlar evlilik, miras, boşanma haklarında güvencesiz bırakılacak ve bu karar toplumsal yaşamın dini kurallarla şekillendirilmesinin önünü açacaktır."

Elif Başer, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 15 yaş altı evliliklerin arttığını söyledi. Başer konuşmasını şöyle sürdürdü:

"TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. Devlet eliyle gerçeklemeyen ama devletin göz yumduğu 15 yaş altı evlilikler var. 15 yaşın altında doğum yapan kız çocuklarını kayıt altına alan TÜİK, 2001'de 2 bin 729, 2012'de 21 bin 992 kız çocuğunun, son 6 yılda da 142 bin 298 çocuğun anne oğlunu gösteriyor. Bu çocukların büyük bir kısmı dini nikah ile evlendirildi. Üstelik artık bu nikahları kıyan imamların cezalandırılması gibi bir yasal hüküm de yok.

Talebimiz, bugün herkes için eşitlik sağlanmaktan uzak kanunların kadınların, kız çocuklarının ve elbette bütün toplumsal kesimlerin yaşamsal haklarını güvence altına alacak biçimde geliştirilmesidir. Müftülüklere nikah yetkisi gibi hamlelerle inancın ve kişisel teamüllerin ortak hukukun üstüne geçebileceğini söyleyen, uzun süreçte çoklu hukuku meşru gösterecek, mevcut haklarımızı daha da geriye götürecek hamleleri asla kabul etmiyoruz."