''Katil hala yakalanmadı, içimde çok korku var''

Olay, 3 Eylül Pazartesi günü saat 22.00 sıralarında, merkez Karatay ilçesine bağlı eskiden belde statüsünde olan İsmil Mahallesi'ndeki tek katlı evde meydana geldi. Başına kar maskesi geçiren kişi, iddiaya göre, Metin Büyükşen'e ait eve, kapısı açık olduğu sırada girdi. Kimliği belirsiz saldırgan, emekli memur Metin Büyükşen'e elindeki pompalı tüfekle ateş etti. Necla Büyükşen'e de ateş eden saldırgan, tüfeğin dipçiğiyle çiftin kızı Büşra'yı yaralayıp, kaçtı. Başına aldığı darbeyle yaralanan Büyükşen, pencereden tuvaletin çatısına çıkarak, atladığı yoldan durdurduğu araca bindikten sonra jandarmaya gidip, yardım istedi. Çatıdan atlaması sonucu sağ ayağında kırıklar oluşan Büşra Büyükşen, tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi.

ANNESİNE 'KAÇSANA' DİYE SESLENMİŞ

Katliamı anlatan Büşra Büyükşen, öldürülen babası Metin Büyükşen'in, namaz sonrası camiden eve doğru gelip, otomobili bahçeye park ettiğini söyledi. Babası içeri girdikten kısa süre sonra elinde tüfek olan kar maskeli kişinin eve girdiğini kaydeden Büyükşen, ''Babam namazdan yeni gelmişti. Arabayı içeri aldı. Bizde annemle oturup, çay içiyor ve el işi yapıyorduk. Babam geldikten kısa bir süre sonra kapı açıldığını duyduk. Tepki vermedik; çünkü ağabeyim misafirlikteydi, onun geldiğini düşündük. Kısa bir süre içeride adam belirdi. Hiçbir şey söylemedi. Tüfeği bize doğrultup, babamı vurdu. Ondan sonra ben yalvardım, yapmaması için. Sanırım tüfek tutukluk yaptı. Tüfekle çok uğraştı. Annem o sırada kriz geçirdi ve çığlık atıyordu. Önümde çaydanlık vardı, onu adamın üzerine fırlattım. O da bana karşılık verdi ve ben yere yığıldım. Adam balkona çıktı. Ben pencereden görüyordum ve hala tüfekle uğraşıyordum. Anneme 'Kaçsana' deyip, bağırdım, havaya doğru asıldım ve pencereden bağırarak, yardım istemek için arka odaya kaçtım" diye konuştu.

'ARKAMDAN GELİP, YATAĞA İTTİ'

Saldırganın da peşinden odaya geldiğini; ancak tutukluk yapması üzerine tüfekle uğraştığını anlatan Büyükşen, bu sırada ona, bir şey yapmaması için yalvardığını söyledi. Büyükşen, ''Arkamdan odaya geldi ve beni yatağı itti. Tüfekle uğraştı. Ben orada çok yalvardım; çünkü karşılık verecek bir insan değilim. Oraya büzüldüm, yalvardım. Daha sonra dipçikle 2- 3 kez kafama vurdu. Ben kıpırdamadım, olduğum yerde gözlerimi kapattım. Gözlerimi de bilinçli bir şekilde kapattım. Beni öldü zannetsin, istedim. Odadan çıkışını görmedim. Annemi benden sonra mı vurdu, yoksa annemi vurup bana mı geldi; bilmiyorum'' dedi.

'KIYAFETLERİNİ, GÖRÜNTÜSÜNÜ, GÖZLERİNİ HATIRLIYORUM'

Bir süre sonra pencereden tuvaletin çatısına çıkıp, aşağı atladığını dile getiren Büyükşen, yoldan geçen sürücüyü durdurup, aracına binerek, jandarmaya yardım istemeye gittiğini söyledi. Büyükşen, ''Kıyafetlerini, görüntüsünü, gözlerini hatırlıyorum; ama kim olduğuna dair bir fikrim yok. Annem ve babam sorunlu insanlar değildi. Aklımızda şüpheli insanlar da yok. 2'si de kendi halinde ve kimseye zararı dokunmazdı'' diye konuştu.

'DELİL BIRAKMIŞ OLABİLİR'

Saldırı sonrası tek kaldığı için korktuğunu belirten Büşra Büyükşen, ''Katil hala yakalanmadı. İçimde çok korku var. Tek sağ, ben kaldım. Dostumuz, düşmanımız kim; onu bilmiyoruz. Olay yeri incelemesinden bir ümidim var. Belki bir delil bırakmış olabilir. Bir de ben köy halkına seslenmek istiyorum. Annem ve babam gibi zararsız insanların başına böyle bir iş geldi, kendilerinin de başına gelebilir. Çünkü olay akşam saat 21.00 ile 22.00 civarındaydı. Herkesin dışarıda olduğu bir saat. Mutlaka birinin bir şeyler gördüğüne inanıyorum. Allah rızası için gelin, korkmayın ve bir şeyler söyleyin. Adam yakalansın'' dedi.

Büşra Büyükşen, saldırının ardından pencerelere demir parmaklıklar taktırdıklarını; ancak yine de korktuğunu söyledi. Polisten de yardım isteyen Büyükşen, ''Sadece jandarma değil, polisten de yardım istiyorum. 2 hafta oldu, hala bir şey yok. Çevrede, köyde korku var'' diye konuştu.