Kent Konseyi'nden 'güçlü sivil toplum' vurgusu

Kent konseylerinin demokrasinin gelişmesi adına önemli bir adım olduğunu belirten Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, idari yapıda yeni bir model olduğunu da ifade etti. 2009 yılında çıkan kanun sonrasında Yerel Gündem 21 sürecinin Bursa Kent Konseyi sürecine dönüştüğünü anlatan Pala, "Göreve geldiğimiz günden bu yana 40 ayda 4 bin 500 etkinlik yaptık. 4 meclis, 34 ayrı çalışma grubu, 750'ye yakın kurumsal katılımcı ve yüzlerce gönüllüyle Türkiye'ye örnek olacak şekilde çalışıyoruz. Bursa Kent Konseyi diğer şehirlere önderlik ve liderlik yapıyor. Kent konseyleri deneyim ve tecrübelerimizden yararlanıyor" dedi.

"Toplumsal Denge Çizgisi Anlayışı" ile herkese ve her kesime hitap ettiklerini ifade eden Pala, Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nin Uludağ Üniversitesi'nde bilgilendirme standı açtığını ve kent konseyi çalışmalarına üniversite öğrencilerinin de dahil olduğunu hatırlattı.

Siyasi partilerin demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olduğunu söyleyen Pala, siyasi partilerin güçlü olması için sivil toplumun da güçlü olması gerektiğini belirtti. "Güçlü bir sivil toplum, siyasi partilerden hesap sorabilmeli" diyen Pala, "Ama maalesef bizde henüz sivil toplum güçlü değil. Siyasilere muhtaç sivil toplum olmaz. Partilerin muhtaç olduğu sivil toplum olur. Siyasi partilere muhtaç sivil toplum yapısından, siyasi partilerin muhtaç olduğu sivil toplum yapısına geçilmelidir. Bizler bunu Bursa'da hayata geçireceğiz" diye konuştu.

Sivil toplum kuruluşlarının yapılanmasıyla ilgili bilgilerde veren Pala, "Zorunlu üyeliğin olduğu kurumlar olan akademik odalar, iş hayatı meslek odaları ve barolar resmi toplum örgütüdür. Kamudan kaynak alan kurumlar olan bazı siyasi partiler ile derneklerin bir kısmı ise bağımlı toplum örgütüdür. Kendi kendine yeten ve gönüllü üyeliğin olduğu kurumlar ise gerçek sivil toplum örgütüdür" dedi.

Bursa Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut ise, 2009 yılında faaliyete geçtiklerini hatırlattı. Başta Bursa olmak üzere ülkenin iktisadi, siyasi, toplumsal ve kültürel sıkıntılarına hassas olduklarını, kaynakların farkına varıp araştırma yapmayı hedeflediklerini dile getiren Yakut, fikirler üretmek, bu fikirleri toplumla paylaşmak ve her alanda ahlaki değerlerin öne çıkması için çalıştıklarını söyledi.