Organlarıyla 3 kişiye hayat verdi

Organlar uzman ekipler tarafından alınarak nakil işlemlerinin yapılacağı merkezlere götürüldü.
Beyin damarlardaki tıkanıklık nedeniyle İnegöl Özel Medi-Ce Hastanesine getirilen 86 yaşındaki F.Ö., 8 günden beri yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı verdi. Ancak bütün çabalara rağmen önceki gün beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin organ bağışında bulunması ile birlikte yoğun bir koşuşturma başladı. Hastane yönetimi ve Organ Nakil Koordinatörlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Bursa Acıbadem Hastanesi Organ Nakil Koordinatörlüğü ile temasa geçti. Fakülteden ve Acıbadem Hastanesinden İnegöl’e gelen ekipler, bağışlanan iki böbrek ve karaciğere almak için ameliyata girdi.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli Genel Cerrahi Uzmanı Dr.Ziya Dündar, Dr. Halil Türker, Organ Nakil Koordinatörü Dr.Ersin Ergün, Acıbadem Hastanesinden Dr.Salih Gülten ve Özel İnegöl Medi-Ce Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Anestezi Uzmanı Dr.Mahmut Gül’ün katıldığı ameliyatla alınan organlardan bir böbrek ve karaciğer Tıp Fakültesi Hastanesine, bir böbrek ise Acıbadem Hastanesine özel steril kutulara koyularak götürüldü.

AİLEYE TEŞEKKÜR

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli Genel Cerrahi Uzmanı Dr.Ziya Dündar, ameliyatın ardından yaptığı açıklamada, “Öncelikle bağışçı aileye çok teşekkür ediyorum. 86 yaşında bir hastamızdı. Karaciğer ve böbreklerini aldık. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Üç kişinin hayatını kurtardılar. Genç bir hastamız olsaydı, diğer organlarını da alacaktık. Karaciğer ve böbreklerinden birisi Uludağ Üniversitesinde, diğer böbrek ise başka bir özel hastanede nakil edilecek. Karaciğer hastamız hazır, şuanda ameliyata hazırlanıyor. Böbrek hastalarımızda şuanda seçiliyor. Gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra nakil işlemlerini gerçekleştireceğiz” dedi.

HER 7 KİŞİDEN BİRİ ORGAN YETMEZLİĞİNE ADAYDIR

Ameliyata giren Bursa Acıbadem Hastanesinde görevli Dr.Salih Gülten ise, “Asıl önemli olan İnegöl gibi güzide, aslında il olmayı hak eden bir ilçemizde organ bağışının alınabilmesi, beyin ölümünün tespit edilebilmesidir. Bir hastanenin beyin ölümünü tespit edebilmesi, hastanenin kalitesini gösteriyor. Dolayısıyla bu açıdan bizim için çok anlamlıdır. Aramıza yeni koordinatör arkadaşlarımızın katılması, özel hastanelerinde bu işe ilgi göstermesi neticesinde bağışçı sayısında artış ve aynı zamanda kurtarabileceğimiz hasta sayısında artış meydana gelecektir. Vefat eden hastamıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bir karaciğer ve iki böbrek diğer insanlarımıza can olacak. İnşallah vatandaşlarımız bunu görürler ve imkanları doğrultusunda Bursa ili içerisinde bulunan nakil merkezlerinin gösterdiği hizmeti aynı şekilde çalıştırabilirler. Biz hepimiz hasta adayıyız. Her 7 kişiden birisi organ yetmezliğine adaydır. Bu pozisyonda organ bağışı yapılırsa ancak bu hastalarımızın tedavileri mümkün olabilir” dedi.

BURSA ORGAN BAĞIŞINDA TÜRKİYE BİRİNCİSİ

Türkiye ve Bursa genelindeki organ bağışı oranlarını da açıklayan Bursa Acıbadem Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Salih Gülten, “Bu konuda beyin ölümü üzerinden gitmek lazım. Çünkü Türkiye’de tespit edilen beyin ölümü ortalama bin 500 civarındadır. Bursa’mızda organ bağışı oranı maalesef yüzde 23’lere kadar düşmüştür. Yani 100 kişi vefat etmişse ancak 23 kişiden bağış alabilmişiz. Eğer bunların tamamını almış olabilme şansına sahip olsak, dört kat daha fazla insan kurtarabilme şansına sahip olmuş olacağız. Hepimizin başına gelebilir. Bir bağışla nelerin kurtarılabileceğini, kaç kişinin kurtarılabileceğine bu tür bağışlarda tanık olabiliyoruz. Türkiye’de milyon nüfus başına organ bağışı oranlarında Bursa olarak Türkiye birincisi olduk. Burada da Bölge Başkanımız ve Koordinatör arkadaşlarımızın büyük emekleri vardır” diye konuştu.

Organ bağışı konusunda hazırlanan yeni yönergeyi de değerlendiren Dr.Salih Gülten, “Eskiden, hastanın organ bağış yapıp yapmadığı aileden soruluyordu. Şimdi kişi bu vasiyeti ailesine de bildirebilir. Yakın zamanda hizmete girecek bir sistemle kendini gelecek organ bağışında bulunacak ve bu ekrana yansıyacak. Vefat ettiği zaman organlarının kullanılabilmesi için ekranda bu görülebilecek. Bu çok olumlu oldu. Çünkü acılı anında bunu aileye sormak zaman zaman sıkıntılar meydana getirebiliyor. Aile karar verirken içindeki o acıyla, öfkeyle, yakının vefatından duyduğu üzüntüyle organ bağışından imtina edebiliyordu. Buda diğer insanların hayatlarının kurtulmasını engelliyordu. Bu sorumluğu aileye yüklemek zaman zaman çok doğru olmayabiliyor. Dolayısıyla yönerge de böyle bir değişiklik yapılarak böyle bir sistemin kurulması bence çok olumlu olacaktır. İnsanların kendi kararlarının uygulanmasını sağlayacaktır” dedi.