Rum yönetimi gözünü Türkiye'deki zirveye dikti

GKRY'nin, Bulgaristan'ın Varna kentinde yapılacak zirveyi hedef almasının ana nedeni 23 Şubat'ta Brüksel'de yapılacak AB Zirvesi'ndeki manevra alanının kısıtlı olması. Toplantı gayriresmi nitelikli olduğundan resmi sonuç bildirisi yayımlanması söz konusu değil. Dolayısıyla Türkiye'ye yönelik resmi ve kayıtlara geçecek bir AB tepkisi beklenmiyor.

Rumların Türkiye'ye yönelik somut yaptırımları devreye sokturma şansı da yok çünkü bu konuda oybirliği gerekli. AB'nin zirvede, GKRY ile dayanışmasını sözlü açıklamalarla gösterme dışında fazla bir opsiyonu yok. Bölgedeki gerginliğin başlangıç aşamasında Brüksel'den yapılan sert içerikli sözlü açıklamalar Ankara'ya geri adım atması sonucunu doğurmadı.

TÜRKİYE ZİRVESİNİ ENGELLEMEK İÇİN NABIZ YOKLUYORLAR

Tüm bu unsurlar nedeniyle GKRY, Türkiye zirvesinin engellenip engellenemeyeceğini görmek için nabız yokluyor. Bu çerçevede Rum lider Nikos Anastasiades, AB liderlerinin 23 Şubat buluşması öncesinde AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile bir araya gelecek. Zirve günü de AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni ile görüşmeler planlanmış durumda.

MERKEL'İ DEVREYE SOKMA ÇABASI

GKRY'ye en önemli destek, Ege Denizi'ndeki Kardak kayalıkları nedeniyle son dönemde Türkiye ile sık sık gerginlik yaşayan Yunanistan'dan geliyor. Çipras, önceki gün Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde Rum lider Nikos Anastasiades'in isteği üzerine yaşanan krizi de gündeme getirdi. Merkel ile Çipras arasında 23 Şubat'ta yapılması öngörülen görüşmede de konunun gündeme gelmesi bekleniyor.

AB ZİRVEDEN YANA

AB kanadı ise şu ana kadar 26 Mart'ta Dönem Başkanı Bulgaristan'ın Başbakanı Boyko Borisov'un ev sahipliğinde Tusk, Juncker ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılacak Türkiye toplantısına yönelik yaklaşımında değişiklik sinyali vermedi. AB Komisyonu, Kıbrıs açıklarında yaşanan gerginliğe rağmen, zirvenin geçerliliğini koruduğunu net şekilde dile getiriyor. AB üyelerinin tamamına yakını da zirvenin yapılmasından yana.