Sağlık Bakanı'ndan önemli açıklamalar!

İşte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarından satırbaşları:
''Bu seçimin normal, basit bir seçim olmadığını, 31 Mart'ın tarihi sorumluluk gerektiren bir seçim olduğunu düşünüyorum.

DENİZ BAYKAL'I ZİYARETİ

Deniz Baykal'ı dün ziyaret ettim, 1 Nisan itibarıyla taburcu edilerek Antalya'ya kendi evine gitmiş olacak. Türkiye'nin geleceğini takip ettiğini, gündemi yakinen bildiğini ve gelecekten umutlu olduğunu gördüm.

TÜRKİYE'Yİ SAĞLIK ÜSSÜ YAPMAK İSTİYORUZ

Türkiye'yi sağlık üssü, sağlık markası yapmak istiyoruz. Şehir Hastaneleriyle sağlıkta geldiğimiz düzeyi taçlandırmak istiyoruz.

ŞEHİR HASTANELERİ

Yeni dönemde birden fazla üniversiteyle iş birliği ve birlikte kullanım protokolü yapılabilir.
Bölgemizde ve dünyada sağlık turizmi pastasından ciddi bir pay almak için son noktadaki şehir hastanelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Şehir Hastanelerinde gerektiğinde özel sektörden de hekimin sözleşme yaparak çalışabilirliği, mevzuat boyutuyla sağlandı. Şehir Hastanelerinde gerektiğinde yurt dışından hekimin de gelebilir olduğu bir yapı oluşturuyoruz.
İletişim ve tercümanlık bürolarını oluşturmaya başladık. Özellikle sağlık turizminde yabancı hastaya daha farklı daha nitelikli daha hizmet edebilir tarzda bir hizmet şeklini geliştiriyoruz.

YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI

Hem e-raporu almış yatağa bağlı hastalar için evinde mobil sandığı hem de hastanede yatan ya da evde bakım hizmeti alan ama mobilize edilecek, hastayı taşıyacak sistemi planladık.

KAÇ HASTA SANDIKLARA TAŞINACAK?

Evinde olan hasta için 50 bin rapor verdiğimiz seçmenimiz oldu. Ben bu seçimde de 12 bin kişi olacağını tahmin ediyorum. Bu taşıma işlemini 7 bin personelimizle yapmayı planladık.

SEYYAR SANDIK UYGULAMASI

Ocak ayında bir genelgemiz oldu, yatağa bağımlı olan hastalarla ilgili e-reçete uygulaması yani aile hekimliği üzerinden yapılan bir uygulama. Bu süreçte e-reçete üzerinden verdiğimiz rapor sayısı 50 bin.

YERLİ AŞI GELİŞTİRME

Türkiye'de biliyorsunuz dışa bağımlılığımız sağlıkta özellikle biraz fazla. İlaçta yüzde 54, malzemede yüzde 82, cihazda yüzde 84, aşıda yüzde 100'e yakın.

Önümüzdeki dönemde dışa bağımlılığımızı azaltan, yerlileştirmeyi önemli göreceğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olacak. Cumhurbaşkanımızın da önemsediği; önümüzdeki 5 yıl içinde ilaç, malzeme ve cihazda yüzde 50 oranında yerlileştirdiğimiz ve aşıda yüzde 100'e yakın yerlileşmeyi hedefliyoruz.

Küba, Bangladeş, Endonezya ve Avrupa'da önemli bir iki merkezle ilişki içindeyiz. Son derece bu anlamda olumlu yaklaşımda olduğunu gördük.

Aşıyı devlet eliyle, gerektiğinde mali tarafı düşünmeden; güvenilir, kendine yeter aşıları üretebilen daha sonra bölgeye bu anlamda gönül coğrafyamıza yoğun ihracatı da hedefleyen yaklaşım içindeyiz.

Aşıda 5 yıllık süreçte yüzde 100'e yakın yerlileştirme hedefliyoruz. Bu kapsamda ağustosta difteri ve tetanos aşısı ruhsatı verilecek.
Bu yıl difteri ve tetanozla ilgili önümüzdeki Ağustos ayında devrede olacak. Ayrıca biz anti serumlarını geliştiriyoruz. Kuduz, difteri gibi... Bunu da bir yıl içinde yerlileştirmiş olacağız. Difteri ve akrep ile ilgili üretimi yapıldı, piyasaya testlerini, uygulanabilirliğini sağlamak üzere de 1 yıllık süreç gerekiyor.''