İlk galibiyet

Atatürk Stadı’ndaki maç Bursaspor adına çok önemliydi.
Nedeni;
üç maçta sıfır çekmişti...
Olası bir mağlubiyette Recep Bölükbaşı'nın koltuğu ile Ertuğrul Sağlam'ın teknik direktörlüğü tartışılmaya başlanırdı...
Zorluk derecesinden çok stresli tarafı daha fazlaydı...
İlk yarı boyunca iki takım da sıfır pozisyonla maçı bitirince eyvah diye de düşünmedim değil.
Allah'tan penaltıdan atılan bir golle en azından üç puan cepteydi ve oynanacak bir ikinci yarı vardı...
Erdem Özgenç, Ricardo Faty ile Hajime Hosogai öne çıkan oyunculardı...
Hücumda da Sercan Yıldırım'ın çok istekli olması arkadaşlarına hele hele Balazs Dzsudzsak yaptığı bir servis var ki o da ilk yarıda attığı penaltıdan sonra ikinci gol olarak topu Gençlerbirliği ağlarına gönderdi.
Takım tam rahatladı derken!
Savunmanın hatasından Djalma Campos'un vurduğu hatta ayağı ile ittirdiği top sadece hakemlerin gördüğü bir şekilde kale çizgisini geçtiği için gol verilince rahatlık kısa sürdü!
Sonradan oyuna giren Tomas Necid'in kafa şutu ile kazanılan üçüncü gol tamamen skor olarak takımı rahatlattı...
Sonra son dakikada yine savunma hatasından El Kabir'den gol gelince ne oluyor derken maç bitti.
Hayret maçın bitimine sevindik...
Sevindim üç puana!
Ama maç biraz daha uzasa kötü Gençlerbirliği'nden bir gol daha gelebilirdi!
Sözün özü.
İkinci yarı atılan goller dışında kesmedi beni.
Üç puan aldık.
Ama
İyi değiliz.
Sıkıntılı bir sezon yaşayacağız gibi geliyor bana...
Sadece üç golle alınan üç puana sevindim...
Çok işimiz var çok...