'Üç'ün önemi...

Alaaddin'in lambası var hepiniz biliyorsunuz. Hani çıkıyor lambadan da sonra; "Benden üç şey iste" diyor.
Bir, iki, üç ebelik, pek güç! Bir de; Formüller var. Üç maddelik. Sihirli kriterler. Ben bu üç'ü çocukluğumdan beri bilirim. Hep hayal kurdurtur. Sonra gerçeklerle yüzleştirir. Onun için "Benim cebimde üç tane formül var. Dile benden ne dilersen" diyorsa bil ki sonu; Boş, bomboş, hayal kırıklığı. Futbolu yönetenlerin ellerindeki formül de üç maddeliktir.
Söylüyorum dikkat edin. Teknik, idari ve finans. Hepsi bilir ama yönetmeye başlayınca kazın ayağının öyle olmadığı ortaya çıkar. Eskiden Yalova-Sirkeci vapurlarında işportacılar vardı. Yemin ediyorum 'Benim' diyen siyasetçileri cebinden çıkartırlardı. İletişim, pazarlama ve tanıtım konuları üniversite tezi olabilirdi! Bir ürün satıyorum derken o ürün sayısı 'Yanında bu da hediyesi', 'Onun da yanında bu da hediyesi' diyerek üçe çıkardı.
Yani üç sayısı bazen bizi coşkulandıracak, bazen umutlandıracak. Bazen de heyecanlandıracak şekilde karşımıza çıkıyor... Futbolda da böyle. İlk kullanıldığı dönemlerde üç kez peş peşe hedeflenen başarıyı gösteren sporcunun performansı için 'Hat Trick' ifadesi kullanılırken, günümüzde art arda olmasına bakılmadan da bu ifade kullanılmaktadır. En çok da; Bir maçta üç gol atan oyuncu için 'Hat Trick' yaptı. Üç gol attı. 'Üç' denmeye devam ediyor.
Dikkat edin burada bizi coşkulandıran, heyecanlandıran bir şey çıktı ortaya. Sanki her hafta olabilecekmiş gibi! Aslında birkaç yılda bir kez olabilecek bir sonuç. Mesela biz Müslümanlar için de üç kutsal ay. Yani üç ayların başlaması recep, şaban ve ramazan ayının içinde olduğu muhteşem üçlü. Bu aylara huzur, barış, kardeşlik ve ibadetlerin en yoğun yaşandığı bolluk ayları da diyebiliriz. Önümüzdeki hafta başlıyor. Bütün İslam alemine ve dünyaya barış getirmesi ümidimiz olsun. Biraz da tebessüm edeceğimiz örnek verelim. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da şahitlik yaptığı her düğünde gelin ve damada 'Üç çocuk tamam mı?' diye söz verdirir. Muhtemelen en son Arda Turan'a da Aslıhan Doğan'a da aynı sözü verdirmiştir. Yine biliyorsunuz ki; Puan sistemi düne kadar galibiyete 2 beraberliğe 1 puan diye uygulanırdı. Diyorum ya bu üç rakamında bir şey var diye. Ne yapıp, yapıp karşımıza çıkıyor.
Forveti üçledi. Ya da üçlü savunmaya geçti. Bir de işin ortası var.
Orta üçlü. Emre, Suat ve Okan Buruk. UEFA şampiyonu olan Galatasaray'ın efsane üçlüsü... Üç silahşörler. Üç, üç ve üç! Bu üçün sihrine ben de katılayım! Dokuz maç kaldı. Üç galibiyet al. Üç maçta bir galip gel. Üç puan koy cebine. Toplamda üç maç al. Topu, topu dokuz puan. Sonra mayıs ayı geliyor hep beraber bakarız.
Üç kere üçün kaç ettiğine...