Hava Durumu

14. Madde ve Çipras!

Yazının Giriş Tarihi: 05.12.2018 08:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.12.2018 08:33

Madde 14: Herkes zulüm karşısında memleketlerinden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görme hakkına haizdir...
Edirne'nin Meriç ilçesine bağlı 2 köyde, Yunanistan polisince kıyafetleri alınarak geri gönderildiği öne sürülen kaçak göçmenlerden 3'ü sınıra yakın alanda ölü bulundu.
Son bir aydır Yunan polisi göçmenleri döverek ve kıyafetlerini alarak Türkiye'ye gönderiyor.
Fotoğrafın yalanı olmaz!
Donmaktan kurtulup bir köy kahvesine sığınan bir grup (Afganlı veya Suriyeli) göçmenin hali pür melali böyle. Şu fotoğrafa bakıp içi cız etmeyecek insan var mı bilmiyorum. Bildiğim maalesef bizde de, bizim içimizde de, 'Keşke biz de böyle yapsak, gelmekten vazgeçerler belki!' diye düşünenler olduğu.
Yerel bir gazeteden ulusal mesaj vermek gibi olmazsa eğer, buradan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 14. Maddesi'ni, Başbakan Aleksis Çipras'a anımsatmak istedim.

Bu iş sistemli galiba!

Bir bitmediler vay arkadaş. Adamın sıfatına bak! 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mantık Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu. Ettiği lafa bak!
'Adet olmak bir hastalıktır. 15 yaşındaki kızlar evlenebilir. Kızlar tesettüre girsinler, edepli olsunlar. Laiklik en büyük tehlikedir.'
Biri bir laf salıyor ortaya, kamuoyu bir hafta oyalanıyor. Bir daha böyle saçmalayan olmaz diyorsun, ertesi hafta biri daha çıkıyor. Kutu gibi bir saçmalık daha. Hepsi de 'titr' sahibi, hepsi de makam mevki kürsü sahibi.
Tesadüf değil bu bence. Toplumu bir şeylere alıştırıp, artık yadırgayamaz hale getirmenin formülü bu galiba. Çin işkencesi gibi ama asıl amaç ahaliyi tepki gösteremez hale getirmek. Yani her hafta birinin 'pıtrak' gibi çıkıp nefret söyleminde bulunmasının 'sistemli' olduğunu düşünüyorum.
Bu kadar meczup, pardon kürsü sahibi bu kadar meczup, bu ülke için bile fazla.

'Komşu'ların hukuku!

İzmirli Dilek Güneş ile Selanikli Georgios Tsakiridis'in 3 yaşındaki kızları için açtıkları velayet davasında, Yunan mahkemesi Türk anneyi, Türk mahkemesi Yunanlı babayı haklı bulmuş.
Davanın içeriğiyle ilgili değilim. Çocuk için hangi karar hayırlı olacaksa o olsun.
Bu davada hoşuma giden, her iki mahkemenin de 'suyun öte tarafını' haklı bulması.
Demek ki neymiş? Gerçek hukukçular, milliyete, ırka, dine, mensubiyete bakmaz, hemşehricilik yaparak karar vermezmiş.
Sonuç ne olursa olsun, iki mahkemenin mensuplarına da şapka çıkarıyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.