69 bin hanenin kapısı çalındı...

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, 4.5 yıllık görev süresi boyunca tamı tamamına 800 haneye girdiğini ve Yıldırımlılar'ın konuğu olduğunu anlatırken...
Elim hesap makinesine gitti.
4.5 yıl ile 365 günü çarptım. Bin 600 gün yapıyor. Yani Başkan bin 600 gündür görev başında.
800 haneye gidilmişse, 2 günde bir vatandaşın evine konuk oluyor demektir.
Program formatı gereği soramadım bunu. Çıkışta sordum:
'Haftada bir mutlaka bir eve konuk oluyoruz' dedi.
'O zaman matematik bir hata var!' diye müdahil olunca anlattı Edebali:
'Sokak sokak, ev ev, kapı kapı gezen ve sorunları saptayan bir Çözüm Ekibimiz var. Bu ekip bugüne kadar tamı tamamına 69 bin evin kapısını çaldı. Benim hangi haneye konuk olacağımı bu ekip belirliyor. Daha ziyade dezavantajlı bireylerin yaşadığı haneleri özellikle seçiyorlar.
800 hane konusuna gelince... Biz hangi apartmana gitsek, o apartmanın tüm sakinleri aynı eve toplanıyor. Bir keresinde siteye gitmiştik, 3 bloktan insanlar geldi...'
O zaman hesap tamam.
Türkiye çapında örnek gösterilen kentsel dönüşüm, Sular Vadisi, Yaşam Merkezleri gibi majör projeler bir yana..
İnsanların içine kapandığı, kimsenin kimseden haberi olmadığı, herkesin elindeki küçük ekranların kölesi olduğu şu sözde iletişim çağında, sözde 'modern zamanlar'da, insanların yüreğine dokunan işler yapmak, onlarla yüz yüze temas kurmak, çok ama çok önemli.
Yazının başındaki sayılar, Edebali'nin 'gönül belediyeciliği'ne ilişkin karnesi aynı zamanda.
Edebali, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in de vatandaşla iletişim konusunda hakkının teslim edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

DOĞRU BONUS!

Bize yeni sirayet ettiğine bakmayın, 60-70 yıllık bir gelenek bu. Kasım ayının son cuması, biliyorsunuz, yerkürenin piyasa egemenliğine girmiş her yerinde 'black friday' diye anılıyor ve çok acayip indirimler yapıldığı için de alışveriş çılgınlığı şeklinde eda ediliyor. Adına ister 'black friday' de, ister 'efsane cuma', ister 'süper cuma', ne dersen de, 'millette para varmış demek ki' dedirtiyor gördüğümüz manzara bize.
Dr. Erol Köse, 'efsane cuma' ile ilgili öyle bir değerlendirme yapmış ki, hiç gerek kalmamış fazla söze: 'Bu black friday için birbirlerini yerlerde sürükleyen sözde elit grup, helva festivalinde birbirini ezen milletle 'koyun bunlar' diye dalga geçen aynı grup. Doğru bonus verdiğinde herkes bir şeylerin zavallısı olabiliyor...'

InSight 'SELFİE' YAPTI!

NASA tarafından fırlatılan uzay aracı InSight 6 aylık yolculuktan sonra Mars gezegenine iniş yaptı. Mars'a indikten sonra ilk görüntüsünü dünyaya göndererek 'ben buradayım!' dedi.
Başka deyişle InSight bildiğin 'selfie' yaptı. Aferin! Apollo 11 misal Ay'a gitmişti ama akıl edip içine eleman koymasak ne bir kare fotoğraf gelecekti, ne bir selfie. (Neil Abi'nin fotoğrafına bakıp 'bu foto Nevada çölünde çekilmiş' diyenler bile var, o da ayrı konu) Benim diyeceğim şu:
Bu çağın uzay aracı tabii ki bu çağın alışkanlıklarına 'selfie vs' uygun olacaktı.
Aracın Mars'a 6 ayda gitmesi de kafama takıldı. Mars'la Dünya arasının dünya zamanıyla 6 ay olduğu söyleniyordu. Ne oldu da süre kısaldı! Yolculuk mesafenin en kısa olduğu 'an'a göre mi planlandı, yoksa InSight giderken gazı mı kökledi. (Vitesi hiç boşa atmadan gidilir mi o kadar yol, dünya para!)