8 Mart'ın anlamı, dönerci kadın mı?

'Gazetecisin, dün şehirde, yurtta, dünyada ne olup bittiğini bir anlat bakalım' derseniz, olup bitenleri 3 sözcükle izah edebilirim:
Kadın, kadın, kadın...

Yazacak bir konu bulmuşsam, haber toplantıları zul gelir bana. Zaman ziyanlığı gibi.
Ve fakat konu diye hantırdıyorsam eğer, ne yazsam diye orayı burayı eşeliyorsam, eşe-dosta, hısım- akrabaya, konu- komşuya, konu gözüyle bakmaya başlamışsam...
Haber toplantılarına, belki ayağıma bişey takılır düşüncesiyle koşar adım giderim.
Dün, resmen elde kağıt- kalem gittim haber toplantısına.
Ve...
Başladı gündem:
Büyükşehir Belediyesi'nde kadınlar günü nedeniyle...
Osmangazi Belediyesi'nde kadınlar günü nedeniyle...
Nilüfer'de kadınlar günü nedeniyle...
Yıldırım'da, Mudanya'da, Karacabey'de, Gemlik'te kadınlar...
Biz bu haberleri konuşurken TV açık, Beştepe'den yayın var, Tayyip Bey Dünya Kadınlar Günü nedeniyle konuşuyor. Bizim toplantı salonunda da konu 'fiks'.
10 yılda 2 bin 337 kadın cinayete kurban gitmiş. En çok kadın cinayeti İstanbul'da, İzmir'de, Antalya'da ve Bursa'da işlenmiş. Kadın cinayetinde ilk 4'teyiz yani!
Diyanet İşleri Başkanı 'İslam'da kadına şiddet yok' demiş.
Adamın biri İstanbul'da bir kadını ayağından vurmuş, akabinde intihara yeltenmiş.
Sıra magazin haberlerine geldi. Müdür lafa şöyle girdi:
- Bizde hadise var abi?
- Ne hadisesi, kim çıkarmış!
- Şarkıcı Hadise abi! 'Kadına korkmak yakışmıyor' demiş, onu haber yapıyoruz!

Dün çoğu mevkute, çoğu elektronik yayın 'kadınlara yönelik özel neşriyatlar'a girdiler:
Dönerci kadınlar, erkeklere akıl veren kadın girişimci, ilham veren kadınların 'Barbie'leri yapıldı, Taksim'de 8 Mart önlemleri, 61 yaşında okuma yazma öğrenen kadının hikayesi, saldırıya uğrayan kadınlar ne yapmalı vs vs vs...
Toplantıdan çıktık, medyanın kapısında '8 Mart'ı, dönerci kadın var' anlayışıyla nasıl idrak ettiğimizi konuşuyorduk ki... Baktık muhabir arkadaşımız Burcu Sekmen, İl Jandarma Alay Komutanlığı'na habere gidiyor, 'konu ne?' diye sorduk, 'asayiş' falan diyecek diye bekliyoruz, 'Dünya Kadınlar Günü!' dedi.
Dünün özeti buydu yani.

Kahrolası ikiyüzlülüğümüz

Kadınlar çalışma hayatında yoklar, olanlar da düşük maaş gibi, mobbing gibi, düşük profilli işler gibi uygulamalara maruzlar. Bir işveren misal hamile kadın çalışanı, 'bunun dönüşü geç olur!' gerekçesiyle işten çıkarmaktan zerre tereddüt etmeyebiliyor. Aynı adamın 8 Mart'ta sosyal medyada neler paylaştığını görseniz, şaşırırsınız. Kadınların 8 Mart'a ihtiyacı yok aslında.
Pozitif ayrımcılığa ihtiyaçları var.
Ta ki sözde değil gerçek eşitlik sağlanıncaya kadar...Anlı şanlı şirketlerimiz sosyal sorumluluk adı altında bir yığın etkinliklere imza atarken, diğer yandan kadın istihdamı konusunda ürkek ve duyarsızlar. Oysa en büyük sosyal sorumluluk geleceği inşa eden kadınlara yapılacak pozitif ayrımcılık.
Çünkü, yeni ve özlenen dünyayı kadınların yetiştirdiği yeni nesiller kuracak.