Arabada sigara yasağı ve ötesi...

Son 20 yılın en başarılı AK Parti icraatının sigara yasağı olduğu konusunda, en azgın muhalifler bile hem fikir.
Kapalı yerlerde sigara yasağı son tahlilde bir tık ileri götürüldü ve arabada sigara içilmesi de yasaklandı. Geçen gün haber vardı, 5 bin küsur kişiye para cezası kesilmiş.
Yasağı destekliyorum. Bu konuda yapılan mavraları da keyifle izliyorum.
Abi oturmuş şoför mahallinde. Elinde 30-40 cm uzunluğunda 2 tane plastik boru. Boruları arabanın camından dışarı çıkarmış, birinin ucuna da sigara takmış.
Borunun birinden bir nefes çekiyor, diğer borudan dumanı araç dışına tahliye ediyor.
Kendince arabada sigara yasağına önlem almış.
Türk insanı mizahta bazen sınırları zorluyor gerçekten.
Belki de deliliğe vuruyoruz bilerek ve isteyerek.

Arabada sigara yasağı sonuç itibariyle bir görgü meselesi. Araç içinde sürücünün dikkatinin dağılması ile kaza olasılığı nedeniyle 'araç benim aracım kim ne karışır!' da denilemez.
Peki, biyolojik ve kimyasal kirleticiler, evsel atıklar, denizlere akan kanalizasyonlar, küresel ısınma, toprak, hava ve su kaynaklarının giderek azalması, doğal hayatın tahrip olması, endemik türlerin yok olması, yangınlar, erozyon, maden için katledilen ormanlar, siyanürle zehirlenen ve kuruyan göller...
Bu konularda çok iyi olmalıyız, sıra araç içinde sigaraya geldiğine göre...

TÖRESİZ, ŞİDDETSİZ DE REYTİNG OLUYORMUŞ

Yerli dizilerin yersiz uzunluğu zaten vaka. Hemen hemen aynı konuları işlemeleri de.
Bir ara yazdım isimleri bile benziyordu, Çilek Zamanı, Kiraz Mevsimi, Yarım Elma, sanırsın manav tezgahı...
Veya Kara Sevda, Kara Melek, Kara Para Aşk, Karagül, Karadayı, Kara Ekmek...
Nedir bu 'kara' sevdası, anlamak mesele..
De, bunlar konuları birbirlerinden taklit ettikleri gibi isimleri de bilhassa benzer seçiyorlar ki, oradan yırtılan bunlara takılsın ve/veya karalar birbirine karışsın asıl karanın reytingi baltalansın.

Arkadaşlar söyledi yeni bir dizi başlamış Fox TV'de. Ve reyting rekorları kırıyormuş
Dizinin ismi: Mucize Doktor. Otistik bir genç doktor harikalar yaratıyormuş vs.
Ama dizinin asıl farkı şuymuş:
Ne töre varmış dizide, ne kadına şiddet, ne kara sevda, ne silah, ne ölüm, ne mafya, ne zengin yoksul farkı... Yani bugüne kadar 'reyting klişesi' sayılan hiçbir konuya girmeden de reyting yapılabildiğini kanıtlamış bu dizi. Demek ki neymiş, töresiz, mafyasız, kansız, ölümsüz de izleyici rekoru kırılabiliyormuş.

DEPREM 'TWEET'LERİ...

99 depremi sonrası yapılan tek deprem hazırlığı, cenaze namazı kıldıracak milyonlarca imam yetiştirmek oldu. (Müjdat Gezen)
İstanbul'da cami avlularını deprem toplanma alanı olarak belirlemişler. Musalla taşı olduğu içindir herhalde.
Farkındayız biliyoruz iktidar yanlısı gazeteler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun deprem anında İstanbul dışında veyahut tatilde olmasını ne çok isterdi. Günlerce manşetlere taşırlar, ekranlarda konuşurlardı. Neylersin ki adamcağız işinin başında. (İsmail Saymaz)
Bizde toplanma alanı yok diye konuşup günah alıyoruz. Bütün parklar bizimmiş. Hem toplanır hem salıncağa biner, eğleniriz.
İBB Başkanı İmamoğlu'nun depremle ilgili açıklamalarına bir satır bile yer vermeyen gazeteler var. Bazı gazeteler depremde bile siyasi kin güdüyorlar. Oysa asıl can alıcı deprem yerkabuğundaki değil, toplumdaki fay hattının kırılması. (İsmail Saymaz)

(FOTOĞRAFTAKİ TOPLANMA ALANINI BULUNUZ)
İmamoğlu 99 depreminden sonra 470 adet çok büyük toplanma alanı tanımlandığını, bugünse elimizde sadece 77 toplanma alanı kaldığını açıkladı.
Ahaber'de bir deprem uzmanı 'İstanbul ölmüş selasını bekliyor' dedi, adamı yayından aldılar. Oysa adam durumumuzu pek güzel özetlemişti.
2000 yılından bu yana deprem nedeniyle toplanan iletişim vergisi 36 milyar TL. Ama deprem günü iletişim yok!..