Ekmekte de alkol var!

Belediye iştiraki Bursa Ekmek Besin Sanayi (BESAŞ), bayilerine bir yazı gönderip 'Alkollü içki satıyorsanız, bizim ekmeğimizi satamazsınız' demiş.
İki gündür yerel, ulusal her mecrada bu tartışma yürüyor.
Çarpıcı bir laf ederek konuya dahil olalım biz de:
Baylar bayanlar! İster inanın ister inanmayın, ekmekte de alkol var!
Ekmekte de var, muzda da var. Portakal suyunda hele çok acayip var. 3 bardak portakal suyu iç, trafik kontrolünde bilmemkaç promil alkol ölçülür kanında, ehliyetine el konabilir. Aynı şekilde üzüm suyunda bir litrede 10 gram alkol hep var! Marketten 1 kg muz alın bir hafta 10 gün bekletin 6 gram alkol kendiliğinden oluşuyor. Can eriği de enteresan, haşır- huşur yerken millet birbirine 'şerefe, sağlığınıza!' falan dese olur, o derece.
Beş adet olgun muz ye, bir şişe bira içmiş gibi olursun! 20 adet yediysen, sakın trafiğe çıkma!
Tahıl, mısır, arpa hatta patateste, aslında mayalanan her şeyde alkol var. Bunlardaki nişasta önce glikoza sonra da maya mantarı aracılığıyla etil alkole dönüşüyor.
Ben ne yaparım ederim, bu sayılan gıdalardan uzak dururum ve alkolü bünyeye sokmam demek de maalesef mümkün değil. Kaçış yok! İnsan kanında yaklaşık 0.003 promil alkol mevcut. Yani 80 kg bir insan 1.68 gram alkolle geziyor ortalıkta!
(Alkolle mücadele öyle olmaz böyle olur dedirten haber aşağıda!)

Kitap gibi heykeller!

Eskişehir Belediyesi Porsuk Çayı'nın kıyısına 'çekirdek çitleyen eşek' heykeli yaptırdığında...
'Bu heykel' dedim, 'tek başına kitap' değerinde.
Tamam, çekirdek sadece yeri kirletir. Sonunda bir mevkici gelir toplar çekirdek kabuklarını gider. Çevreye o kadar da büyük tehdit değildir.
Amaaa. Çay kenarında yere çekirdek çitleyen adamdan, ne küresel ısınmaya karşı bir bilinç bekleyebilirsin, ne kimyasal kirlenmeye, ne biyolojik kirlenmeye, ne genetiğiyle oynanan gıdalar mevzusuna, ne türlerin yok oluşuna, ne ona ne buna...
Tek hareketle birçok şey anlatan bir şey söyle derlerse, 'çekirdek çitleyen eşek heykeli'ni örnek gösterebilirsiniz.
Aynı belediye, şimdi de 'barlar sokağı' diye bilinen mıntıkaya 'sarhoş adam heykeli' koymuş.
Baba, dozu kaçırmış belli, bankta sızmış.
'İçmeyin, içerseniz de dozunu kaçırmayın!' demenin en yalın, en sanatsal anlatımı!
Yılmaz Büyükerşen Hoca, bu kentte belediye başkan koltuğuna oturduğundan bu yana, Eskişehir'de yaşamak enikonu 'keyifli bir iş' haline geldi.
Hoca mesajları adeta heykeller marifetiyle veriyor:
'Porsuk Çayı temiz kalsın' mesajını, 'kovadan balık tutan adam heykeli' ile daha önceden vermişti.

Paris'i taklit ettiler!

Her şeyin taklidini yapan Çinliler 'yok daha neler!' dedirtecek bir işi başarmışlar ve Paris'i kopyalamışlar! Fotoğrafları gördüm: Eyfel Kulesi diyorsanız, aynısı var. İkonik yapılar da tamam. İyi de tarih ve sanat müzeleri ne olacak derseniz, onlar bile yerli yerinde!
Olayı ortaya çıkaran Fransız bir fotoğrafçı François Prost.
Baba Çin'in Tianducheng bölgesini gezerken bir bakıyor, bazı açılardan çektiği fotoğraflar memleketi Paris'le bire bir aynı. Tutuyor başka benzerleri de var mı diye bakınıyor ve 30-40 fotoğraf açısının Paris'le aynı olduğunu ortaya çıkarıyor.