Hava Durumu

Fatih tablosu

Yazının Giriş Tarihi: 28.06.2020 08:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.06.2020 08:50

Memlekette ne olup bittiğini sadece Fatih'in portresi üzerinden anlamaya çalışmak mümkün.
Memlekette ne olup bitiyor?
Birileri bir şeyler yapıyor, diğerleri yapılan iş veya eylemin ne olduğuna bakmadan, ya ayakta alkışlıyor, ya da yuhalıyor.
Portre olayında da farklı olmadı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fatih'in Gentile Bellini tarafından yapılan 3 tablosundan birini (diğerleri Katar ve İtalya'da) İngiltere'de düzenlenen bir müzayededen aldı.
Haberin duyulmasının ardından, 'Vay efendim bu tabloya bu para verilir mi?' diye çarşıyı karıştırmaya çalışanlar oldu.
Oysa.. O portre ve benzerlerinin varlığı 'modernleşme, yenileşme' diye adlandırılabilecek bir dönemin simgesi. Çünkü o ana kadar bir padişahın cismi cemalinin resmedilmesi günah sayılıyor. Bir detay daha...
Fatih malum portrede bir kişi ile birlikte görülüyor. Bir padişah ile resimde yer alan diğer objelerin aynı ebatlarda görülmesi o devirlerde zinhar yasak. (Bakınız minyatür sanatı) Yani kimse padişahla aynı oylumda aynı irilikte resmedilemez. Atlar ağaçlar dahil.
Ama şekilde de görüldüğü gibi Cem Sultan olduğu iddia edilen suretle Fatih hemen hemen aynı büyüklükte.
Geçelim işin masraf boyutuna.
6.5 milyon TL'ye indirilmiş tablo. Anası danası 8 diyelim!
Geçmiş İstanbul Belediyesi'nin Kültür AŞ'si, Medya AŞ'si, öyle kıytırık öyle dandik işlere ve projelere öyle paralar aktardı ki, Fatih'in tablosu onların yanında çerez parası.
Ama işte o paranın verilmesinden daha mühimi, parayı verenin CHP zihniyetinin önemli figürlerinden biri olması.
Ecdada, atalara geçmişine acayip bağlı olduğunu iddia eden kesimlerin kimyasının bozulması bundan. Tabii ki isterlerdi, tabloyu alan kendi mahallelerinden biri olsun! Bağırıp çağırıp olayı küçültmeye çalışmaları sebepsiz değil.

BİZ DE KANADA'YI 'KAZ'ABİLİR MİYİZ?

34 yıldır Kanada'da yaşayan bir arkadaşımız yazmış.
Bir cumartesi günü, tavuk kanadı ve birasıyla ünlü bir restorana gitmiş. Giderken yolda saçaklı bir ağacın çok güzel açmış çiçeklerine bakmaya doyamamış. Ağaçtan bir dal kırmış, elinde restorana götürmüş.
Müdavimi olduğu restoranda onu gülümseyerek karşılayan garson kızlar, bu kez gülümsememişler! Başka müşteriler de dik dik bakmışlar bizim arkadaşa.
Derken, artık garson kızlar mı, diğer müşteriler mi, kim ihbar ettiyse belediyeye ait bir 'çevre koruma' aracı park etmiş restoranın önüne.
Görevli direk bizim arkadaşın masasına gelmiş ve..
'O çiçeği alıp arabama gelir misiniz?' demiş. Bizim arkadaş o an anlamış, çiçeği dalıyla kırmanın yasak olduğunu.
Görevli, 'Mahkemeye mi gitmek istersin, yoksa para cezası mı keseyim?' demiş. Dalı metreyle ölçmüş: Yaklaşık 40 cm. Cezası 40 dolar! (Çoğu insan medeniyetin, eğitimle, sanatla, kültürle alakalı olduğunu düşünür. Oysa medeniyet aslında cezayla sopayla hizaya getirme sanatı!)

BİR MEMURUMUZ OLSAYDI!

Hikayeyi bize ileten Özbay Melanie anlatımının altına şu yorumu yapmış:
'Kendi ağacının dalına dokundurmayan Kanadalı, bizim Kaz Dağları'nı dümdüz ediyor. Hem doğayı katlediyor. Hem de siyanürle altın arayarak insan sağlığını tehdit ediyor.'
Bu, 'karşımızda tek bir insan veya bir tüzel kişi var, adı da Kanada', bakış açısı! 'Beynelmilel münasebet' ağzı!
Bana kalırsa, tersinden düşünmek zihni açar.
Karşımızda bir kişi yok.
Sivil toplumuyla, yasalarıyla çevreci olmayı kafaya koymuş bir ülke var.
Bi rde bu ülkenin 'kâr maksimizasyonu, maliyet minimizasyonu'ndan başka bir şey düşünmeyen şirketleri var.
O şirketler ki, izin verilse Kanada'yı da yağmalarlar emin olun!
Şunu demenin manası yok dolayısıyla:
'Ey Kanada, bizim yemyeşil dağlarımıza nasıl daldın böyle hoyratça?'
Sen izin vermeyeceksin kuzum!
Böyle durumlara müdahale edecek bir çevre koruma memurun olacak! Bir tane devlet memurumuz yokmuş demek ki, dağlarımızı kazdırmayacak!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.