Muhabirlik yaşıyor!

Haber pahalı bişey. Eskiden, muhabirliğin önemli olduğu mutlu günlerde, gazeteler hiçbir masraftan kaçınmaz, güvendikleri muhabirlerini haber için uzak şehirlere, uzak ülkelere gönderirlerdi.
Süreci uzun uzun anlatmaya gerek yok. Gelinen noktada muhabirler azaldı, haberde dışa bağımlılık arttı, gazetecilik, özgün metinler üreten birkaç kişi dışında 'bülten gazeteciliği'ne döndü.
Cumhuriyet gazetesinden ağabeyim Işık Kansu'nun seçim atmosferini gözlemlemek, seçmenin ve vatandaşın nabzını tutmak, izlenimler edinmek için Bursa'ya geldiğini duyunca, aklıma gelen ilk şey şu oldu: 'Muhabirlik henüz ölmemiş demek!'
Işık Abi adaylarla konuştu, vatandaşın nabzını tuttu.
Eminim, engin deneyimiyle bu kadim kentten harika izlenimler edindi.
Bursalı gazeteciler olarak biz de Bursa'daki seçim havasını dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Ne anlattığımız, Işık Abi'nin neler yazacağı elbette önemli.
Ama yazının gidişatından anlamışsınızdır, özümün bu olayda asıl önemsediği şu oldu:
Bir, bir İstanbul gazetesi, en değerli çalışanlarından birini, seçim havası koklamaya Bursa'ya gönderiyor. Demek ki Bursa önemli bir kent, bu düzeyde bir ilgiyi hak ediyor.
İki, Işık Kansu'nun elindeki kalem ve bloknot, muhabirliğin henüz ölmediğinin kanıtı olarak belleğimden hiç silinmeyecek. (Ah keşke, muhabirlik eski güzel günlerine dönse...)

EFSANE UNUTULMAMALI

Bursa Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Bozbey, Atatürk Stadı'nın yıkıldığı yerde 'Şampiyon Bursaspor efsanesi'nin yaşatılacağını söyledi.'Sönmez Medya Buluşmaları' programında AS TV'ye konuk olan Bozbey, halen yeşil alan olan yerde, kapalı tribünün benzerinin yapılacağını, burada bir de 'anı duvarı' oluşturulacağını anlattı. Aynı yerde 'Şampiyonluk Müzesi' de yapacaklarını söyleyen Bozbey, kurulacak dev ekrandan Bursaspor'un 2010'daki şampiyonluk macerasının yayınlanacağını, önemli maçların önemli anlarına yer verileceğini ve unutulmaz maçlarla 'efsane'nin unutulmamasına ve yaşatılmasına gayret edeceklerini sözlerine ekledi.

2 BİN TOKALAŞMA!

CHP'nin Osmangazi Belediye başkan adayı Erkan Aydın'la karşılaştık dün.
Tokalaşmak için yaklaştığında, 'Aman başkan' dedim, 'bir günde bir yığın insanla tokalaşıyorsun öpüşüyorsun, bari biz girmeyelim bu işlere...'
'Olur mu!' dedi, '2 binin altına indiğimde, performansımı sorguluyorum!'
Demek ki böyle de bir barometre var, adaylık sürecinde.
2 bin ve altı az halkla ilişkiler.
2 bin ve üzeri, iyi halkla ilişkiler.
3 bin üzeri, mükemmel!