Parkta yatma, nezarethanede yat

8 milyon üniversite öğrencisi var ülkenin.

Kredi Yurtlar Kurumu'nun da 800 bin yatak kapasitesi.

Hasılı, 7 milyon öğrencinin 'yatacak yeri yok!'

Diyemeyiz, epeycesi ailesinin bulunduğu kentteki okullarda okuyor olabilir.

Epeycesi de vakıfların derneklerin eline düşmüştür muhakkak.

Yine de neresinden baksan 2-3 milyon öğrencinin 'yatacak yeri olmadığı' gerçeğiyle burun burunayız.

Yurt yok, ev kiraları almış başını gidiyor, ee ne olacak bu gençlerin hali?

Arz talep matematiği bu minvalde olduğu için, bir grup genç, 20 kadar, gitmişler bu talep fazlalığına, arz yokluğuna dikkat çekmek için, 'barınamıyoruz!' hesabı, Yoğurtçu Parkı'nda 'bankta yatma eylemi'ne yazılmışlar.

Gidecek ve yatacak yerimiz yok manasında kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyorlar. Polis dikilmiş başlarına haliyle:

'Bu yaptığınız ayıp!'

'Hak aramanın nesi ayıp!'

Olay basına bu haliyle yansıdı.

Bence olayın özü atlandı:

Türk polisinin Türk gençlerinin parkta uyuması ve sırtlarının tutulmaması ve üşütmemesi için önlem almaya çalıştığı, niyeyse gözlerden kaçtı.

Evet, bizim polislerin böyle de bir babacan hali vardır, ta Hulusi Kentmen'in karakol idare ettiği günlerden kalma. Ama kimse anlamadı, anlayamadı.

Buna, koruyucu hekimlik gibi, koruyucu polislik denir.

Polis bir tık ileri gidebilir, 'parkta yatacağınıza gelin Emniyet'te nezarethanede yatın' diyebilir, devletin şefkatini ve sevecenliğini gösterebilirdi. Hoş öyle yapsa bile gençlerin (ve CHP zihniyetinin) bu halis niyeti anlayacağından şüpheliyim.

Şimdi Cumhurbaşkanı çıksa, 1150 odalı Saray'ın odalarını Ankara'da yurt bulamayan öğrencilere açsa, bunu da anlayamazlar eminim.

YUMUŞAMA POLİTİKASI

Eski Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker çok üst düzey bir devlet yetkilisinden dinlemiş. Bu yetkili bakmış toplum her konuda 'karpuz gibi' çattadanak ortadan ayrılıyor, hiçbir konuda anlaşamıyor.

Cumhurbaşkanı her ağzını açtığında ona terörist, buna vatan haini diyor.

Toplum gerildikçe geriliyor. Gitmiş Cumhurbaşkanı'na demiş ki:

'Bu kadar germe toplumu, bu iyi değil!'

Cevap şöyle, biz de Cem Bey'in yalancısıyız:

'Bu gerginliğin' demiş Cumhurbaşkanı, 'Bana zararı yok. Bana oy getiriyor hatta.'

Bu diyaloğun açıklanması iyi olmadı bana kalırsa. Şimdi muhalefet tutup her konuda Cumhurbaşkanının dümen suyuna girebilir. Her lafına 'çok haklısınız efendim' diyebilir. Her tuzum var dediğinde hıyarı kapıp koşmayabilir!

Bu da iktidar bloğunun oy potansiyeli üzerinde negatif etki yapar.

Hiç iyi olmadı bu hiç. Gerginlikten beslenildiği açık edilmemeliydi.

AMPUTENİN KRALIYIZ

Ampute millilerin skorları şöyle:

10-0, 11-0, 4-0, 5-2 ve final. 6-0..

36 attılar, sadece 2 yediler ve Avrupa Şampiyonu oldular.

Tüm maçlarını izledim, harika oynadılar, inanın 36 değil, 72 atacak bir potansiyelleri olduğunu da gösterdiler.

Tüm rakiplerinden 2 gömlek, 3 gömlek üstündüler.

Hepsinin yüreğine, bileğine, ayağına sağlık.

Eğitim, demokrasi, yaşam standardı, özgürlükler, gelir düzeyi..

Hiçbir kıyasta dünya sıralamasına giremezken, ilk 50'yi ilk 100'ü göremezken, ampute futbolda bu kadar dominant olunması, bu ülkede yaşayan herkesin ortak sevinci ve mutluluğu oldu bence.

Buna yakın bir başarı, kadın voleybolunda var sadece.