TV açık oturumu anlamını yitirdi!

Liderlerin televizyon açık oturumlarında kapışmalarının yegane sebebi kararsız seçmeni etkileme beklentisi.
Çünkü herkes bilir ki..
Bir kere kararını vermiş seçmenin yönünü, tercihini değiştirmek, deveye hendek atlatmak hafif kalır, atomu parçalamak bile vakayı adiye sayılır, benim kıvamını tutturabildiğim kuru fasulye yapmam kadar zor!

Pazar günü saat 21.00'de oturacağız ya televizyonun karşısına.
Bakalım kim kimi alt edecek, kim kimi açığa düşürecek, kim kime lönk diye cevap verecek, pat diye yapıştıracak, lafı gediğine koyacak, yatarak kayarak müdahalede bulunacak, kaleyi gördüğü an vuracak, röveşatayla doksana takacak diye...
Hepsi hikaye.
Araştırma şirketi ANAR'ın genel müdürü İbrahim Uslu açıklamış:
'İstanbul'da kararsız seçmen kalmadı'
Demek ki ne: Televizyon programının pek anlamı kalmadı! Çünkü seçmen kararını vermiş!
Tabii bir küçük istisnası var olayın.
Taraftarlardan birinin kabak bir hata yapmaması.
Uslu, şu değerlendirmeyi de yapmış, sağolsun:
'Bu program 31 Mart'tan önce yapılsaydı, çok etkili olabilirdi...'

'BIRAKMIYOR GEÇİM DERDİ'

Adam eve gelmiş, oturmuş. Kadın yanına yaklaşmış, elini tutmuş. 'Kocacım' demiş, 'Bugün günlerden ne?'
Adam- Daha avansa birkaç gün var!
Kadın- Tarih sana bişey hatırlatmıyor mu?
Adam- Elektrik faturasını ödedim. Doğalgazı da avansı alınca ödeyeceğim. Ne oldu ki?
Başını adamın omuzuna dayamış kadın ve...
'Bugün evlilik yıldönümümüz aşkım' demiş.
Bir arkadaşımın başından geçti bu konuşma. Sizi bilmem bu diyalog bana Orhan Veli'nin şu dizelerini anımsattı:
'...ne yardan geçerim, ne serden; ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...
bırakmıyor son gördüğüm, bırakmıyor geçim derdi...'

EV KADINININ YEVMİYESİ: 16 EURO

Yukarıdaki duygusal atmosferi dağıtacak biliyorum ama çok enteresan bir haberim var size. Arjantin'de 70 yaşında bir kadın boşandığı eşine tazminat davası açmış ve kazanmış.
Davanın gerekçesi 27 yıl süren evlilik boyunca kadının herhangi bir karşılık almadan ev işi yapması. Mahkeme adamın kadına 157 bin Euro ödemesine hükmetmiş.
Üşenmedim hesapladım.
Kadının aylığı 484 Euro yapıyor, yevmiyesi de 16 Euro.
Bu durumda, eşi ev hanımı olan hemcinslerimi bekleyen olası risklere dikkat çekmek misyonumuz. Buyurun:
1. İlerde yüklü bir ödeme yapmak istemiyorsanız, eşinize her gün 16 Euro verin. Toplu ödeme zor olabilir.
2. Eşinizin hiç iş yapmadığını saptadığınız günleri kaydedin. Elde belge bulunsun.
3. Ev işlerine yardım edin, bulaşık ve çamaşır yıkayın, temizlik yapın, ütü yapın ve bu işleri görüntülü kaydedin. (İndirim talebi sırasında mahkemeye sunarsınız)
4. Maaş kartını eşine veren ve bunu belgeleyenlerin olası bir tazminat davasını bertaraf edebileceklerini de bu şematik analize ekleyelim.