30'uncu Ulusal Özel Eğitim Kongresi

Ulusal Özel Eğitim Kongresi bu yıl 30'uncu kez düzenlendi. İlk kez 1991'de özel eğitimin Türkiye'de gelişmesinde öncü olan Doç. Dr. Mitat Enç anısına 'Özel Eğitim Günleri' adıyla başlayan kongrenin 30. yılında ev sahipliğini, Bursa Uludağ Üniversitesi yaptı. Ben de 3 gün süren organizasyonu gazeteci olarak takip etme fırsatı buldum.

Kongrede temel amaç, ülkemizde özel eğitim alanındaki tüm paydaşların ve yurt dışında bu alanda önemli çalışmaları olan bilim insanlarının bir araya gelmesinin yanı sıra özel eğitim alanındaki güncel çalışmaların, araştırmaların ve bilgilerin paylaşılıp güncel sorunların tartışıldığı bir etkileşim ortamı yaratmaktı.

Bu yıla özel ilk kez online ortamda yapılan kongre, Bursa Uludağ Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü öğretim görevlileri ve Özel Eğitimciler Derneği'nin desteği ile gerçekleşti. Sevgili hocam Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi olan Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Kurt'tan aldığım bilgilerle kongre sürecine ilişkin bilgileri paylaşıp, sonrasında da gözlemlerimi aktarmak istiyorum. İşte Kurt'un önemli açıklamaları:

"Covid-19 salgını nedeniyle başarılı bir çevrimiçi kongre düzenleme hususunda tüm çabalar gösterilmiştir. Kongrenin kapanış oturumunda söz alan, alanda yetkinliği bilinen birçok akademisyen 30. Ulusal Özel Eğitim Kongresi sürecinden memnuniyetlerini açık bir dille ifade etmişlerdir. Kongrenin katılımcıları, ülkemizde ve yurt dışındaki üniversitelerde, özel eğitim alanı başta olmak üzere, özel gereksinimli bireylerle ilgili çeşitli alanlarda bu çalışmalarını sürdürmekte olan bilim insanları, eğitimciler, eğitim yöneticileri ve ailelerden oluşmaktadır. Ayrıca katılımcılarımız arasında yurt dışındaki tanınmış üniversitelerde önemli çalışmalar gerçekleştirmiş olan Prof. Dr. Nancy Martella, Prof. Dr. Ronald Martella ve Prof. Dr. Diane Lea Ryndak çağrılı konuşmacılar olarak yer aldı. Kongremizde yaklaşık 120 sözlü bildiri, 8 poster bildiri sunulmuş, 8 panelin yanı sıra 5 özel oturum düzenlenmiştir. Kongrenin ana teması 'Bütünleştirmede Standartlar ve Uygulamalar' olarak belirlenmiş; birçok bildiri, panel ve özel oturum bu tema doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bu tema doğrultusunda gerçekleştirilen sunular, paneller ve özel oturumlar sonucunda bütünleştirmenin önemi bir kez daha vurgulanmış, bütünleştirme/kapsayıcı eğitim kavramları anlam ve önem bakımından tartışılmış, bütünleştirme sürecinde farklı meslek gruplarının rolleri vurgulanmış ve farklı meslek gruplarının etkili ve sürdürülebilir işbirliği geliştirmelerinin hayati bir önem taşıdığının üzerinde ısrarlı bir duruş sergilenmiştir. Bütünleştirme uygulamalarında etkili ve sürdürülebilir işbirliği oluşturabilmek için yasa geliştirici, karar verici organların sürece dâhil olmasının ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu hususu üzerinde de durulmuştur. Diğer taraftan Yüksek Öğretim Kurulu'nun, eğitim fakültelerine öğretmen yetiştirme programlarını düzenlemeye ilişkin yetkiyi devretmesi doğrultusunda özel eğitim bölümlerinde bütünleştirme hedefi istikametinde nasıl bir özel eğitim öğretmeni yetiştirilmeli başlığı ile paneller ve özel oturumlar düzenlenmiş ve bütünleştirme sürecine hizmet edecek özel eğitim öğretmenlerinin donanımlarının neler olması gerektiği hususu detayları ile tartışılmıştır."

Kongreyi takip eden özel eğitim öğretmeni arkadaşlarımdan da çok önemli geri bildirimler aldım. Genel kanı, yüz yüze olmasını tercih etseler de online kongrenin son derece verimli geçtiği yönünde. Özellikle kongrenin temasının 'bütünleştirme' olarak belirlenmesini, koordineli hareketi, belirlenen sürelere riayet edilmesini, konu içeriklerini ve nihayetinde akışı çok başarılı bulduklarını da belirteyim. Birçok değerli hocadan yararlanarak kendilerini güncelleme fırsatı bulduklarını da dile getirdiler.

Sonunda katılım sertifikası aldığım kongreye ilişkin dikkati çeken noktaları, Sönmez Medya adına takip eden bir gazeteci olarak aktarmak istiyorum. Öncelikle akışı çok başarılı buldum. Protokol konuşmaları sıkıcılıktan uzak ve önemli mesajlarla yüklüydü. Bunun yanında beni en çok etkileyen rahmetli Doç. Dr. Mitat Enç'in oğlu Sinan Enç'in konuşması oldu. Bu arada insanlık adına alınacak çok büyük derslerin olduğu Mitat Enç'in hayatını herkesin en küçük ayrıntısına kadar okuması gerektiğini düşünenlerden biri olduğumun da altını çiziyorum.

Özel eğitim konusunda geniş bilgi ve tecrübeye sahip hocaların bu kongrede sunumlar yapması çok önemliydi ancak bazı hocaların gayri ciddi tutum ve davranışlarına da ne yazık ki şahit olduk! Gereksiz yere gülen, kıyafet ve yer konusunda ciddi davranmayan, teknik ekipmanını önceden kontrol etmeyen hocaların konuşmalarını takip etmekten kaçındım. Kısa süre içinde o salondan ayrılıp diğer sunumlara katıldım. Bu davranışlar, kongrenin başarısına elbette gölge düşürmez ama bu yetkinlikteki kişilerin daha dikkatli olması gerekir.

Babasından her defasında 'Mitat Bey' diye söz eden Sinan Enç, daha sunumun başında "Kıyafetimden dolayı özür dilerim. Bulunduğum yerde ceketim olmadığı için gömlek ile karşınıza çıkmak zorunda kaldım. Lütfen beni affedin" demesi, rahmetli babasının hayatının neden okunması gerektiğine dair bir işaret değil mi?

Genel manada çok başarılı geçen kongre için başta Sayın Rektör ve Dekan olmak üzere emeğini koyan tüm üniversite yetkililerini kutluyorum. En büyük teşekkür ise emekçilere... Kongre Düzenleme Kurulu üyeleri, Uludağ Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü öğretim üyeleri, Özel Eğitimciler Derneği yöneticileri ile katılımcılara Bursa'mız adına şükranlarımı sunuyorum. Sevgili Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kurt'a da teşekkürü ayrıca borç biliri.