Bir atlet, küllerinden nasıl doğar?

Bu hafta görme engelli Milli Atlet Hakan Cira'nın parmak ısırtan başarı dolu hikâyesini konu edeceğim. Öyle bir çırpıda anlatmak da kolay değil aslında. Tutkulu futbol aşığıyken amatör olarak başlayan bir spor hayatının kilometre taşlarını izah edeceğim. Başını yastığa her koyduğunda kurduğu büyük hayallerin gerçekleşmesi için sabahı zor edip antrenman için sabırsızca sahaya gitme isteği her geçen gün artarken adeta bir anda yıldırım düştü! Tüm bunlar yaşanmışlıkların ardından gelen bir bitiş mi, yoksa yepyeni bir başlangıç mıydı?

Trabzon doğumlu Hakan, ailesindeki genetik hastalıktan dolayı görme engelli olur. Ablası ve kuzeninde erken yaşlarda nükseden bu rahatsızlığın onu gençliğinin baharında yakalamış olması, psikolojik açıdan büyük bir travmaya neden olmuştu. Görme engellinin ne olduğunu yakından bilen Hakan, başına gelen olay sonucu bir anda hayalleri yok olsa da 'Benim kahramanım ablamdır' der. Ablasının büyük desteği ile başlayan serüven, yine ablasının yönlendirmesiyle Trabzon Görme Engelliler Sanat ve Spor Kulübü'ne gidişiyle yeni bir aşamaya geçer. Oradaki motivasyonun da eklenmesiyle büyük travmayı atlatan Hakan için artık başarı dolu yeni bir dönemin kapıları da ardına kadar açılır.

2013'te 25 yaşında spora görme engelli olarak tekrar başlayan Hakan Cira, 2014'te Futsal Milli Takımı'na seçildi ve Avrupa Şampiyonası'nda görev aldı. 2015'te atletizmle tanıştı ve iki hafta çalışıp Atletizm Türkiye Şampiyonası'nda Türkiye Şampiyonluğu yaşadı. Esasında macera da tam olarak burada başladı. Türkiye derecesinden sonra Atletizm Milli Takımı'na davet edilen Hakan, basamakları hızla çıkmaya başlar...

Ulusal ve uluslararası alanda şampiyonalarda kürsüye abone olan milli atlet, 2016'da bir kez daha Futsal Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonası yaşadı. İki branşta birden milli formayı terleten nadir sporculardan olma başarısını gösterdi. Futsal milli takımıyla kaçırdığı üçüncülük şansını bu sefer Atletizm Avrupa Şampiyonası'nda boynuna madalyasını takarak gerçek hedefini belirler. Olimpiyat sporcusu olmalıydı... Bu yolda çalışmalarını planlamaya başladı. 2018'de Nilüfer Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü'ne transfer oldu. (Bu transferin gerçekleşmesinde katkım olduğu için, böyle büyük bir sporcuyu Bursa'mıza kazandırmaktan dolayı da ayrıca mutluyum.) Aynı yıl Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda bu kez gümüş ve bronz madalyaları boynuna takarak çifte sevinç yaşattı ülkemize. Türkiye rekortmeni Hakan, spora devam ederken eğitim hayatını da aksatmıyor. Kendi gibi şampiyonları yetiştirmek için Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Spor Bölümü'nü okumaya devam ediyor.

Hedefinden biraz da bahsedelim Hakan Cira'nın... 2020'de Tokyo'da yapılması planlanan Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlar pandemi nedeniyle bu seneye ertelenince olimpiyat heyecanı yaşayan tüm sporcular gibi Hakan da olumsuz etkilendi. Kısa zamanda antrenörü, kulübü, Görme Engelliler Spor Federasyonu, Spor Genel Müdürlüğü ve Genlik ve Spor Bakanlığı'nın destekleriyle eski çalışma düzenine dönerek olimpiyat ateşiyle yeniden yanmaya başladı. Bu ateş, madalyayı boynuna takana kadar da sönmeyecek!

Paralimpik Oyunlar'da madalyayı hedefleyen milli atletin en büyük destekçisi ise yakından tanıdığım sevgili Esma Cira. Ona da bu satırlarda yer vermezsek haksızlık etmiş oluruz. Hakan'ın başarısında, ablası kadar, eşi Esma'nın olduğunun altını çizmek isterim.

Bakınız Hakan ne diyor? "Bizim için hiçbir şey, engel değil. Ne olursa olsun o engelin arkasına sığınmamak gerekir. Engelinin arkasına sığınma. Ben sığınmadım. Yılmadım, çalışmaya devam ediyorum ve ülkeme o madalyayı getireceğim. Benim yaşadıklarımı yaşayan binlerce insan var. Kimse kolaya kaçmasın. Zoru başarmak, mutluluğunuzu daha da arttırır. Birkaç sözüm de engelli bireyin aileleri ve çevresine olacak. Kişinin hayatını değiştiren en önemli noktadır bu iki unsurdur. Çocuklarınıza mutlaka destek verin ve onların başaracaklarıyla mutlu olun."

Gencecik bir bireyin görme engelli olmasına karşın yaşama sıfırdan başlaması ve kısa zamanda başarıyı yakalaması, hayata karamsar bakan herkese örnek teşkil etmektedir. Sevgili kardeşim Hakan ve ay yıldızı göğsünde taşıyacak tüm milli sporcularımızın olimpiyat ve paralimpik oyunlarda ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerinden kuşkum yok.

Desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na, Spor Genel Müdürlüğü'ne, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu'na, Nilüfer Belediyesi'ne, geçmiş dönem kulüp ve antrenörlerine ve şu anki mevcut antrenörü Sedat Özdemir'in yanı sıra Trabzon Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şube Müdürü sevgili arkadaşım Yusuf Çebi'ye de ayrıca teşekkür ediyorum.