Bu ayrımcılık ne zaman bitecek?

Malum okullar, pandeminin gölgesinde geçen ay yüz yüze eğitime başladı. Virüs nedeniyle bazı sınıflarda eğitime ara verildi. Devletin en üst kademelerinden yapılan açıklamalar öyle gösteriyor ki en azından sömestre kadar yüz yüze eğitim, kararlılıkla sürdürülecek. Bu kararlılığın, eğitim-öğretim yılının sonuna kadar korunması da kuvvetle muhtemel...

Eğitim-öğretimin, bazı sorunlara rağmen devam ediyor olması güzel ancak velilerin, pandemiye karşı toplum genelinde yaygın olan gevşeme eğilimi nedeniyle kaygıları her geçen gün artıyor. Tüm dinamiklerin, akılcı ve yapıcı yaklaşımlarla bu süreci atlatmasını ümit ediyorum.

Gelelim eğitimin, can alıcı başlıklarından biri olan rehabilitasyon merkezlerine... Kısa süre önce 118 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Türkiye Otizm Meclisi, 'Eğitim her çocuğun hakkıdır' sloganıyla bir açıklama yayınladı. Çok çarpıcı vurgular yer aldı bu açıklamada.

Anayasa başta olmak üzere tüm yasal mevzuatta hiçbir çocuğun eğitim hakkı noktasında ayrımcılığa uğramadan eşit biçimde yararlanması gerektiği vurgusunu ön plana çıkaran bir açıklama oldu.

Yaşanan sorunlar da şu başlıklar altında özetlenmiş: Okul kabulünde sorunlar ve ayrımcılık, Rehabilitasyon merkezleri üzerinden verilen eğitim saatlerinin yetersizliği, Kaynaştırma hakkının ihlali ve rehberlik ve araştırma yönlendirme sorunları, Özel eğitim mezunları dururken sınıflara kısa bir kurs almış eğitimcilerden atama yapılması, Özel eğitim için materyallerin nitelik ve nicelik olarak eksikliği, Rehberlik araştırma merkezlerinin tüm bu sorunlara çözüm geliştirememesi, Servis konusunun sürekli sorun olmaya devam etmesi ve yazın yapılmayan tadilatların tam okullar açılırken başlaması. Esasında açıklamada daha çok vurgu var ancak göze çarpan noktalar bunlar...

Türkiye Otizm Meclisi'nin açıklamasında 10 yıl önce düğmeye basılmasına rağmen 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan Otizm Eylem Planı ve geçen yıl TBMM'nin ilgili komisyonunun raporunda açıkça tespit edilmesine rağmen sorunların çözümü noktasında gereken iradenin sergilenemediğinin altı çizilmiş.

Hak ihlallerinin son bulması yönünde çağrıda bulunulan o açıklamadaki şu ifadeler de durumu özetliyor aslında: "Bugün maalesef hala ülkemizde otizmli çocuklar okullara kabul sorunları ve ayrımcılıklar, kaynaştırma eğitimine yönlendirmelerde ciddi zorluklar, okul ve sınıf içindeki ihtiyaçları açısından büyük eksikler ve giderek azalan örgün eğitimdeki otizmli öğrenci sayılarından da görüleceği üzere büyük bir eğitim sorunu ile baş başadır."

Dile getirilen tüm bu hususlar, çocuklarımızın geleceği için çok ama çok büyük önem taşıyor. Bu sorunların çözümsüzlüğünün başlıca nedenleri; bazı demeçler verip göstermelik protokoller imzalamak ya da kâğıt üstünde bazı düzenlemelerde sorunların yer almasını sağlayıp uygulamayı es geçmektir.

Kreşlere, okullara kabul edilmeyen nice otizmli çocuk var. Otizm belirtilerinin kontrol altına alınıp gelişim sağlaması açısından kritik önemdeki eğitim faaliyetlerine erişim noktasındaki ayrımcı uygulamalara derhal son verilmelidir. Bu çocukların hayata geriden dahil olmalarına yol açamazsınız! Otizm ile ilgili özel günlerde sosyal medya paylaşımı ile göstermelik duyarlılık kasanlar lütfen taşın altına elinizi koyun. Yitip giden, geleceğimizdendir...