Engelli memur atamaları yapıldı

Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı sonucun 2 bin 500 engellinin memur ataması yapıldı. Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da Engelli Vatandaşların EKPSS ve Kura Yöntemiyle Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni'nde bazı açıklamalarda bulundu.
Açıklamalardan öne çıkanları paylaşalım... "Engelli memur atamalarının atama kontenjan sınırlaması dışında tutulmasını sağladık. Engelliler için ayrı bir sınav sistemini getirdik. Engelli memurların yer değiştirmelerinde ciddi kolaylık sağladık. Engellileri vardiya işinden muaf tuttuk. 2002'de engelli kontenjanından memur çalışan sayısı 5 bin 777, bugün 52 bin civarında yani 10 kat artmış.
Bugünkü 2 bin 500 kişiyi de saymıyoruz. Onu da ilave edersek 55 bine yaklaşıyor. Yine yıl sonunda 2 bin 500 daha yerleştirme yapacağız, 500 de öğretmen... 3 bin. Ne olacak? 58 bine doğru gelmiş olacağız. Yetenek sınavı ile öğrenci alan programlara yüzde 10 engelli kontenjanı getirdik. Engelli haklarını anayasayla güvence altına aldık. Engelli haklarını dünya standartlarına getirdik. Engelleri ilgilendiren müstakil bir kanunumuz yok. Rencide edici tabirlerin hepsini yasakladık, engelli diye tek bir tanım getirdik. Engellilere ilave bir iş yapmayı, imtiyaz getirmeyi anayasada güvence altına aldık. Engelliler için pozitif ayrımcılığını getirdik.
Özel sektöre teşvikler getirdi. Özel sektörde istihdamı artırmak için teşvikler getirdik. Engelli alma mecburiyeti yok ama engelli çalıştırırsa ve kota fazlası engelli alırsa bu işverenler için kolaylıklar getirdik. Buradan işverenlerimize sesleniyorum, her engelli için sigorta pirimini bakanlık karşılıyor. Sizin yükünüz azalıyor, daha çok sosyal sorumlulukta rol almış oluyorsunuz."
Sayın Başbakan'ın bu açıklamalarına istinaden, bazı gerçekleri de ortaya koymak lazım. Evet 2005 yılı sonrasında engelliler adına hızlı adımlar atıldı. Bunu kimse inkâr edemez. Bunun için teşekkür edilmesi gerekiyorsa da etmeliyiz. Karşılığında "Yoktu, biz yaptık" demek de doğru değil bence. Hâlâ oturmamış ve engellileri zorlayan, özgürlüğünü kısıtlayan, rencide eden, sadece kağıt üstünde yürürlüğe girmiş olsa da pratikte öyle olmayan uygulamalar var. Bunların en başında pozitif ayrımcılık geliyor. Engelliler pozitif ayrımcılık istemiyor, fırsat eşitliği istiyor. Sizler fırsat eşitliği veremediğiniz zaman, pozitif ayrımcılığı bir lütuf gibi sunabilirsiniz.
Modern ve gelişmiş toplumların en önemli göstergelerindendir sokağa çıkan ve günlük hayatın içerisinde aktif olarak yer alan engelli bireyler... Bunu sağlamadan memur ya da işçi olan engelliden gerçek anlamda performans alamazsınız. Kendi verimliliğini gösterip, katkı vermeyen engelli de mutlu olamaz zaten. Kamuda engelli çalışan oranının 10 kat artması önemli. O zaman kamuda ve özel sektörde mecburi engelli çalıştırma oranını en az yüzde 5'e çıkarmak engelli istihdamı adına en doğru adımlardan birisi olacaktır.
Memur atamalarıyla ilgili kanayan yaralardan biri de engelli öğretmen atamalarıdır. Özellikle özel eğitimde alanın- da uzman kişiler görevlendirilmezken, alan mezunu olmayan kişilerin atanması oldukça düşündürücü. Bu konuda Başbakanımız ve Milli Eğitim Bakanımızın hassasiyetle konuyu ele almasını istiyoruz.