Hava Durumu

Haklarımızı biliyor muyuz?

Yazının Giriş Tarihi: 02.05.2021 07:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.05.2021 07:57

Malum tam kapanma nedeniyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü sosyal medyadan kutlayabildik. Giderek asosyalleştiğimiz bir dönemin içindeyiz. Aşılamanın yoğunlaşması ile birlikte bayramdan sonra tünelin ucu görünecek mi, sizler gibi ben de merak içindeyim. Gündem 1 Mayıs olunca engellilerin ve işverenlerin çalışma hayatına yönelik bilmesi gereken kritik başlıklara dikkati çekmek istedim.
Yazının henüz başında önemle ifade etmeliyim ki engelli sivil toplum kuruluşları, engelli çalışanlarının hakları konusunda tam manasıyla bilgi sahibi değil ve engellilerin bilgilendirilmesi noktasında da çok zayıflar. En azından tam kapanma gibi dönemlerde yapılacak araştırmalar, webinarlar ile bu alandaki açık kapatılabilir diye düşünüyorum. STK başkanlarını bu vesileyle daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Zira pandemi devam ettikçe tüm çalışanlar için olduğu gibi engelli çalışanlar için de çalışma koşulları daha zorlu hale gelecek.
Engellilerin ve işverenlerin en çok farkında olması gereken başlık, ayrımcılık yasağı yönündeki kanuni düzenleme. Ne diyor kanun? "İşverenler iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde engelli işçi aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan engellilerin aleyhine farklı muamelede bulunulamaz. Ayrımcılık yasağına aykırılık halinde işçi, 4 aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir." Bu kadar net! Peki, bunu kaçımız biliyoruz ya da böyle bir durumla karşılaştığımızda ne yapacağımızı biliyoruz? Bu sorunun yanıtı hiç de tatmin edici değil, kanaatimce. Bu arada ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler için Türk Ceza Kanunu'nun 122'nci maddesi hükümlerinin uygulandığını da belirteyim. Yani yaptırım, kanuni güvence altına alınmış durumda!
İşverenlerin, işyeri ve çalışma koşullarını engellilere göre hazırlaması konusundaki yükümlülüğünü de es geçmemek lazım. İşverenler, işyerlerini engellilerin çalışmalarını kolaylaştıracak ve işin engelli çalışana uygunluğunu sağlayacak şekilde hazırlamakla mükellef. Engellilerin sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundalar. Bunun gözetilmesi noktasında aslında tüm yöneticilerin ve engelsiz çalışanların da toplumsal sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
Engellilerin en çok dert yandığı konulardan biri de izin hususu... İşçilerin en az yüzde 70 oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verildiğini bilelim.
Yine çocuğu engelli doğan çalışan annenin ücretli izinlerinin ardından istemesi halinde 360 gün yarı zamanlı çalışma hakkı bulunduğunu da unutmayalım. Bir başka bilinmesi gereken konu da engellilik indirimi... Çalışma gücü kayıp oranı yüzde 40 ve üzerinde olanların ücretlerine, engellilik oranlarına göre vergi indirimi uygulanıyor. Yani devlet, hem engelli işçiyi hem de işvereni düşünmüş.
Haklarımızı ne kadar bilirsek o kadar güçlü savunabiliriz. Ben buradan tekrar tüm engelli sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerine sesleniyorum. Gelin bu pandemiyi fırsata çevirip kanuni haklarımız noktasında engelliler ve ailelerine yönelik bu alanda uzman hukukçu, akademisyen ve bürokratları dahil edeceğimiz online toplantılarla bilgi açlığımız giderelim. Bu vesileyle başta engelliler olmak üzere tüm çalışanların Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlarım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.