Hava Durumu

Kısır döngünün böylesi!

Yazının Giriş Tarihi: 21.12.2020 07:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.12.2020 07:54

Birkaç gün öncesi Yoksullarla Dayanışma Haftası olarak geçiyordu kayıtlarda... Bu hafta ile ilgili klasik bir yazıdan ziyade, belki de pek çoğunuzun aklına bile gelmeyen bir konuyu, engellilerin yoksulluğu travmasını işleyeceğim. Bu yazıda çarpıcı tespitleri gözler önüne serip yapılması gerekenleri elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.

Maddi açıdan yeterli noktada olamama, beraberinde temel ihtiyaçları karşılayamama ve doğal olarak yoksulluğu sürükleyip getirir. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yoksulluktan derinden etkilenen engelliler yaşıyor. Engelliliğin adeta mıknatıs gibi çektiği yoksulluğun ağırlığı altında ezilen bireylerin yükünü tahmin bile edemezsiniz. Hem yoksul hem de engelli olmanın bıraktığı etkiyi iyi anlamazsanız ne yoksullukla mücadelede ne de engelsiz bir hayat yolculuğunda bir milim mesafe kat edemezsiniz.

Hem engelliliğin getirdiği ek maliyetleri hem de engellilik nedeniyle oluşan gelir yetersizliği durumu, tam anlamıyla bir kısır döngüye yol açmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz salgın döneminde olağanüstü fiyat artışları nedeniyle hız kesmeden büyüyen enflasyonun ceplerimizi nasıl boşalttığına her geçen gün şahit oluyoruz. Engellilerin ve ailelerinin cepleri ise engelsiz bireylere oranla daha da fazla boşalıyor. Çünkü engellilerin büyük bölümünün üretim süreçlerinde yer alarak gelir elde etmeleri mümkün değil günümüz koşullarında.

Hal böyle olunca artan maliyetler karşısında geliri hızla eriyen engelliler ve aileleri, yetersiz beslenme gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya kalıyor. Sadece bu da değil. Sağlık hizmetlerine yeterli oranda ulaşamama ve kısıtlamalar nedeniyle sosyal hayattan izole olmak da beden ve ruh sağlığında kalıcı tahribatlara yol açıyor.

EN YOKSUL 5 KİŞİDEN 1'İ...

Bakın Dünya Bankası verileri ne diyor? Küresel anlamda en yoksul her 5 kişiden 1'i engelli. Salgın nedeniyle önümüzdeki aylarda kısıtlamalar sürecek ve hatta muhtemelen yenileri ile karşılaşacağız. Her kısıtlama, tüm dünyada olduğu gibi engellilerin istihdamını daha da aşağıya çekecektir.

Anayasamızda vurgulanan sosyal devlet kavramının gereğinin yerine getirilmesi, özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde daha da büyük önem taşıyor. Toplumun geneli için tabii ki kapsamlı çalışmalar hayata geçirilmeye devam edecek ancak özellikle engellilerin yoksulluğu konusunda isabetli sosyal ve ekonomik politikaların izlenmesi ve bizim de içinde olduğumuz sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak nokta atışı bir hareket tarzı benimsenmelidir. Aksi halde engellilerin yoksulluğu, adeta bir kronik hastalığa dönüşürse toplumun tamamına yayılan bir illetle mücadele etmek zorunda kalırız.

Unutulmamalı ki engelli çocukları olan aileler, diğerlerine oranla daha fazla ekonomik, sosyal ve psikolojik maliyetle boğuşmaktadır. Ve bu boğuşma, engelli çocuklarının bakımı ve sosyal hayata uyumu için çabalayan ailelerin halihazırdaki gelirlerini mum gibi eritirken ekstra gelir elde etme olasılığından da mahrum etmektedir. Yoksulluğa bir de bu pencereden bakmazsanız, toplumun tümü noktasında da boşuna kürek çekersiniz. Safları sıklaştırmak için geç bile kaldık!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.