Hava Durumu

Koronavirüs sen nelere kadirmişsin

Yazının Giriş Tarihi: 04.04.2020 07:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.04.2020 07:39

Koronavirüs salgını nedeniyle nasıl da temiz bireyler olmaya başladık! Ev içerisinde bile en küçük bir objeye dokununca soluğu hemen lavabonun başında alıyoruz. Korku bir hayli büyük...

Bu hafta farklı bir konuda yazacaktım fakat sevgili hocam Doç. Dr. Mutlu Türkmen'in paylaşımı, rotamı değiştirdi. Mutlu Hocam, Bayburt Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda akademisyenlik yapıyor. Aynı zamanda Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu ile Uluslararası Bocce Konfederasyonu (CBI) Başkanı unvanlarına sahip. Ulusal ve uluslararası arenada oldukça aktif biri. Donanımlı, engelli dostu ve her şeyden önemlisi ülkemizin önemli bir değeri...

Mutlu Başkan'ın paylaşımını aktardıktan sonra değerlendirmeyi birlikte yapalım:

"Barda verilen çerez kâsesini test eden ve bu kâsede 72 farklı kişiye ait idrar kalıntısı bulan bilimcileri duymuşsunuzdur. Johnny Depp duymuş. 2005 yılının Temmuz ayında Jay Lenon'un konuğu olarak çıktığı The Tonight Show'da bundan bahsetti. Bu korku verici hikâye o kadar çok tekrarlandı ki artık bara giden biri, bunu düşünmeden çerez kâsesine uzanamıyor. Bildiğimiz kadarıyla böyle bir bilimsel çalışma hiç olmadı ama Londra menşeli Evening Standard gazetesinin çalışanları, 2003 yılında gayri resmi olarak 6 Londra barını dolaşıp oralarda ikram edilen kuruyemişlerden örnek topladı. Altı numunenin dördünde insan dışkısında bulunan enterobakterilere rastlandı! Birçok insanın tuvalet hijeniyle ilgili endişeleri boşuna değil. 2000 yılında Amerikan Mikrobiyoloji Cemiyeti, bin kişiye umumi tuvalete girdiklerinde ellerini yıkayıp yıkamadıklarını sordu. Yüzde 95'i her zaman yıkadığını söyledi. Pek ikna olmayan araştırmacılar, insanların ellerini gerçekten yıkayıp yıkamadıklarını görmek için tuvaletlere gizli kameralar yerleştirdi. Ellerini gerçekten yıkayanlarını oranı yüzde 58'di. ABD'de yapılan bir başka anketin sonucu ise hayli tuhaftı. Tuvaletlerden mikrop kapmaktan korkan Amerikalıların yüzde 8'inin sifonu ayaklarıyla çektiği ortaya çıktı. Fransızlar bu konuda oldukça dürüst, ya da daha az paranoyak. Erkeklerin yüzde 56'sı ile kadınların yüzde 66'sı tuvalete girdikten sonra ellerini asla yıkamadıklarını itiraf etmiş. Bu durum Fransız bir mühendisi harekete geçirerek, lokanta tuvaletlerinde ellerinizi yıkamadığınız takdirde sizi içeri kilitleyen bir düzenek geliştirmesine sebep olmuş. Kısa zaman önce Cardiff'deki barlarda, Chicago'daki fast-food lokantalarında ve barlarda yapılan resmi çalışmalar soncunda buz küplerinin yüzde 20'sinde dışkısal maddeler ortaya çıktı. Bunun nedeni ise ellerini doğru düzgün yıkamayan personeldi. 2010'un Ocak ayında Virginia, Roanoke'deki Hollins Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma sonucunda, 90 meşrubat makinesindeki içeceklerin neredeyse yarısında koliformbakterisi tespit edilmişti. Bu sonuç dışkısal kirlenmeye işaret ediyordu. Yüreklere su serpen ise bu çalışmalar sırasında Roanoke'de gıda zehirlenmesinden kaynaklanan bir salgın yaşanmamış olmasıydı. Lütfen, şimdi gidip ellerinizi yıkayın ve sakın ola kimse ile el sıkışmayın. (John Lloyd, John Mitchinson, İkinci Cahillikler Kitabı, NTV Yay. s.66-68)"

Bu hayati paylaşım için değerli hocama müteşekkirim. Evet, insanlık olarak büyük bir sınav veriyoruz. Kendi başımıza çorap ördüğümüzün farkında bile değildik. Bitmek bilmeyen hırsla 'Daha çok. Evet, daha çok. Hepsi benim olsun' söylemleriyle bencillik yapıp kimselere bir şey bırakmamak arzusu bizi bu hallere getirdi diye düşünüyorum. O kadar bencildik ki... Elimizi, yüzümüzü yıkamaz hale gelmiştik. Üstteki paylaşımda çarpıcı verilerle ortaya konan durumun vahameti, Dünya Sağlık Örgütü'nün dünya hijyen haritasını yayınlamasıyla pekişmiş oldu. Hijyen sıralamasında Türkiye olarak üst sıralardayız. Bu, gerçekten mutluluk verici. Bunda Türk gelenek görenekleri ve inancımızın temelindeki 'Temizlik, imanda gelir' anlayışının büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Hal böyleyken çok büyük bir artışla virüsün ülkemizde yayılması, endişe verici. Sadece hijyen kurallarına uymakla virüsü yenebileceğimizi düşünmek cehalettir. Bizim en büyük kirliliğimiz 'Bana bir şey olmaz' düşüncesiyle uyarılara kulak asmamak, günlük rutin yaşama devam etmek isteğidir. Ellerimizi mikroptan temizlerken, kirli düşüncelerimizi de arındırmak gerekiyor! Bunu başardığımız an ülke olarak çok farklı yerlerde olacağımız aşikâr. Bilinçli bireyler olarak iç-dış, maddi-manevi arınmayı sağlayıp bu illetten kurtulmayı ve bütün ülkelere örnek olmayı başarabiliriz. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Bizim bizden başka kimseye ihtiyacımız yok çok şükür...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.