Başarıya giden her yol mübah mıdır?

Daum taraftarla kafa yapar, futbolcular kavga eder, yöneticiler sokak ağzıyla basın mensuplarına hakarette bulunur, dik durduğumuz TFF’ye boyun eğilir, hepsi başarı için mi? Olmaz olsun böyle başarı!Geçen hafta Galatasaray, bu hafta da Antalyaspor taraftarı merhum başkan İbrahim Yazıcı adına çok güzel pankart açtı. İnsanın duygulanmaması elde değil.
İbrahim Yazıcı’ya Bursaspor’u sadece şampiyon yaptığı için bu kadar saygı duyulmuyor.
Dik duruşuyla…
Ağırlığıyla…
Yönetimine söz geçirmesiyle…
Takımına verdiği değerle…
Futbolcularına gösterdiği saygıyla…
Taraftarla arasındaki bağıyla…
Her yerde söz sahibi olmasıyla…
Sevilmesiyle…
Ciddiyetiyle…
En son da şampiyonluğuyla…
İşte İbrahim Yazıcı’nın aklıma gelen sadece birkaç özelliği bunlar. Bu pankartlar bunun için açılıyor. Bu saygı bunun için duyuluyor.
Böyle özelliklere sahip bir başkanın ve yönetiminin zaten başarı elde edememesi mucize. Edemediğini var sayalım, akıllarda saygınlığı ile kalırdı Yazıcı ve yönetimi.
Şimdilerde izlenen yol, “Başarıya giden her yol mubahtır” cinsinden. Saygı, sevgi, hoşgörü kalmadı kulüpte. Takım içine de yansıdı. Batalla’nın ne şekilde gittiğini biliyorsunuz. Kavgalar, gürültüler, yalanlar, karalamalar, itibarsızlaştırmalar hepsi yaşanıyor Özlüce’de. Sanırsın kulüp değil, Brezilya dizisinin çekildiği film platosu. Bu durum artık skora da yansımaya başladı. 6-0’lık sonuca rağmen tribünleri tıklım tıklım dolduran taraftar, artık isyan bayrağını çekti. Onlar da artık bu duruma seslerini yükseltti.
Başarıdan çok saygı istiyor bu camia. “Böyle futbolcu istemiyoruz”, “Daum istifa”, “Yönetim istifa” sesleri yükseldi Atatürk Stadı’nda. Bunları biz demiyoruz, taraftar söylüyor. Alıştık artık. Belki bu tezahüratlar da yalanlanır… Belli mi olur?
Okuduğunu dahi anlamayarak sokak ağzıyla basına hakaret eden yöneticinin, duyduğu tezahüratları da yanlış yorumlamasına hiç kimse şaşırmaz!!!