Kader Mahkumu

Yeşil Beyazlı takımın Teteh Bangura'dan artık 100 yıl da geçse yararlanması çok zor. Kim getirdi, neden getirdi, artık bunları daha fazla irdelemenin anlamı yok. 2 milyon 600 bin Euro için soğuk bir su çoktan içildi.

"Bir yenersek ne güzel olur" diye gidilen Atatürk Stadı'nda, "Ahlar vahlar"la başlayan serzenişlerle yavaş yavaş dağıldı taraftar.
Takım olarak çok iyi değildi Bursaspor. Pozisyonlara girdi girmesine ama kalesinde de korku filmlerini aratmayacak görüntüler verdi.
Defansta yaşanan zafiyetler, rakibin orta alanı çabuk geçmesi, ileride istenileni veremememiz, vs vs vs...
Sonuç olarak Antalyaspor'u yenemedik.
Ama kime 'Neden Antalya'yı yenemedik?' diye sorsak, "O Bangura yok mu o Bangura" diye sözlerine başlıyor.
Tamam.
Bangura futbol anlamında kötünün de kötüsü bir durumda. Ancak tek suçlu o mu?
Sierra Lioneli futbolcunun yaşadıklarını herhangi birimiz yüzde 10'unu yaşasak hayattan koparız, 1 yıl evden çıkmayız.
Ancak ne onun gülen yüzü düştü ne de futbolcu arkadaşlarına bunu yansıttı.
Bursaspor için gerçekten hep çabaladı.
Ama bazı şeyler olmayınca olmuyor. Şanssızlık deyin, beceriksizlik deyin ne derseniz deyin...
KAFAMIZ KARIŞTI
Taraftar da Bangura'ya sahip çıktı.
Ne ıslıkladı, ne de kötü bir tezahürat yaptı...
Ancak burada farklı şeyler düşünmeden alamıyoruz kendimizi. Bu futbolcudan Bursaspor 100 yıl geçse yararlanamaz artık. Şu anda Yeşil Beyazlı takımda "Düşene bir de biz mi vuralım" mantığı hakim olarak gözükse de gerçekten rahatsız edici olaylar oluyor.
3-5 gün önce A2'ye gönderilen ve beklentinin minimuma düştüğü futbolcuyu 73. dakikada kurtarıcı diye oyuna sokmanın mantığı ne?
Tolgay Ataokay'ın dediği gibi, kurtarıcı diye Bangura'yı sokarsan 9.'luk çok da fena sayılmaz.
Teteh'in gol kaçırma olasılığının atma olasılığından çok ama çok daha fazla olduğunu sanki bir tek biz biliyoruz.
Uzatmanın anlamı yok.
2 milyon 600 bin Euro için buz gibi su içildi. Artık bu sudan fayda beklemek çok da iyi niyetli bir davranış olmaz diye düşünüyorum.
MELO MUCİZESİ
Elazığ'da futbol sahalarında ender yaşanan bir olay gerçekleşti.
Galatasaray, Elazığspor deplasmanında 1-0 öndeyken Muslera'nın rakip futbolcuya yaptığı hareketle ev sahibi penaltı atışı kazandı. Bu poziyon sonrası Muslera kırmızı kart gördü. 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanan Galatasaray'da ise kaleye Melo geçti. Penaltıyı kullanan Göksu ise zor olanı gerçekleştirdi. Ya da Melo zor olanı başardı ve penaltıyı kurtardı.
Futbolda neyin ne zaman olacağı belli olmuyor.
Gol beklediğin isimler fileleri havalandıramazken, geliyor bir futbolcu kurtardığı penaltı ile takımına 3 puan kazandırabiliyor.
Şaşılacak şey.