Kartal ağladı be...

Bu maç için böyle oldu, şöyle oldu, o ortaladı, bu kafayı vurdu demek olmaz. Çünkü futbol adına bir şey yoktu. Tabii ki bunu mecazi anlamda söylüyorum. Hikmet hocam yanlış anlamasın.
Çünkü Bursaspor öyle şeyler yaptı ki Beşiktaş’ı ezdi geçti. Bu karşılaşma Siyah Beyazlı futbolcuların rüyasına girse inanın kabus diye terli terli uyanırlar.
Maçın henüz 1. dakikasına baktığınızda zaten Bursaspor’un üstünlüğünü kabul ettirdiğini görürsünüz. Taraftar coşmuş, futbolcular coşmuş, ekran başındakiler kalp haplarını yutmaya başlamış… 3-0’lık skor az bile. 5-6 olacak maçtı.
BEŞİKTAŞ EZMESİ
Beşiktaş’ı takip eden muhabir arkadaşlarımızla konuştuk. Son yıllarda Siyah Beyazlı takımı bu kadar ezen başka bir takım olmadığını söylediler.
Fındık, fıstık ezmesi değil Beşiktaş ezmesi vardı pazartesi akşamı Atatürk Stadı’nda.
Şimdi bu maçı geride bırakıp önümüze bakma zamanı. Bursaspor’un kesinlikle kaybetme lüksü yok. Rakiplerinin puan kaybını bekleyen ve devamlı kazanan bir takım olmalı. Bunun da gerçekleşmesi için, Beşiktaş maçındaki hırs, istek ve arzunun mutlaka tekrarlanması gerekiyor. Ve tabii ki en önemlisi taraftar desteğinin…
İÇİMİZDEKİ İRLANDALILAR
Taraftar demişken Beşiktaş maçında 90 dakika boyunca insanın tüyleri diken diken oldu. Yapılan tezahüratlar, atkı şovlar, gol sevinçleri mükemmelin de ötesindeydi. İşte gerçek Bursaspor taraftarı buydu.
Ancak kendisinin Bursaspor taraftarı olduğuna inanmadığımız bir kişi önce meşale yaktı, yetmedi bunu sahanın içine attı... Hem de nişan alarak, gazetecileri seçerek… Böylesine güzel bir maçta yapılmayacak bir hareketti. Yeşil Beyazlı taraftarlar da yadırgadı ve o kişiye büyük tepki gösterdi.
Atılan meşale ne mi oldu peki?
Az daha birçok gazetecinin yaralanmasına neden olmakla kalmadı, arkadaşlarımızın çantaları, objektifleri, laptopları, tabureleri ve birçok malzemesi kül oldu gitti.
Daha da önemlisi bu olay nedeni ile Bursaspor’un ceza alacak olması, insanı yaraladı.
Bursaspor taraftarı bunu yapmaz. Hani derler ya, “İçimizdeki İrlandalılar” diye. İşte tam da öyle bir olay…