Cihan Yandı Kanlı Nigar

Bursa; içinde yaşayan insanları bile şaşırtabilen bir şehir olmasıyla insanda garip bir hayranlık, inceden bir alınganlık uyandırmayı başarıyor her seferinde. Tam kentten de kentlilerden de umudunuzu kestiğiniz anda bir şey oluyor ve nerede yaşadığınızı bir kez daha düşünüyorsunuz. Benim için pazar akşamı da bu duygularla geçti. 
Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen Kanlı Nigar’ın, izleyicilere açık son provasına giderken böylesine bir kalabalıkla karşılaşacağımı; prömiyerden önce böyle coşkulu bir seyirci topluluğunun buluşabileceğini düşünmemiştim açıkçası. Balkonda zar zor yer bulup da sahneyi kes-
meye başladığımda, merdivenlere oturan insanlar olduğunu görmek, tarifsiz bir duyguydu desem abartmış olmam sanıyorum. 
Kanlı Nigar bugün perdelerini açıyor. Ali Düşenkalkar’ın yönettiği oyun için biletinizi hâlâ almadıysanız, çok şey kaçıracaksınız demektir. Ben zaten izlemiştim Kanlı Nigar’ı, konusunu da biliyorum yani gibi düşünceleri aklınızdan silmenizi tavsiye ederim. Hikâyeyi biliyor olabilirsiniz, ama bir başka yönetmenle, başka bir bakışla, bambaşka bir yolculuğa çıkma şansınız var hala…  Ve canlı müziğin kulaklarınızın pasını giderdiği, gülümsemelerinizin kahkahalara dönüştüğü, kostümlerin gözlerinizi aldığı bir gece bekliyor sizi Ahmet Vefik Paşa’da... 
Türk sinemasının yüzüncü yılına kocaman bir selam göndermeyi de ihmal etmeyen oyunun son provasının, sık sık alkışlarla kesildiğini de eklemek isterim. Aldığımız bilgilere göre de ilk haftanın biletleri çoktan tükenmiş, elinizi çabuk tutmanızı tavsiye 
ederim. 
Oyunda da dile getirildiği gibi, hikâyesi 1800’lü yıllardan, kıssası insanlık tarihinden, baba yadigârı, dededen kalma; bizden bir Kanlı Nigar…
Kadının fendinin erkeği yenebileceğini hepimiz biliyoruz da, kadın canı yanmadan can yakmıyor; dua edin bu kadar sakin oluşumuza… Cihan yansın be Kanlı Nigar; az bile ediyorsun bu “adamcık”lara…