Dünya hâlâ ayaktaysa…

İyi insanların yüzüsuyu hürmetinedir demiş ya eskiler, son dönemde en çok bu cümleyi kurar olduk biz yeniler. Evet, dünya hâlâ başımıza yıkılmadıysa, yaşamlarımızda küçük mucizeler yaratabilen, etraflarındaki insanların gönüllerine dokunabilen iyi insanlardır sebebi. Sayıları eskisi kadar çok olmasa da, var olduklarını bilmek bile bir teselli sebebi. 
Gündeme baktığınızda beyniniz yerinden fırlayacak gibi oluyordur eminim. Üçüncü sayfa haberlerini okuduğunuzda küçük bir isyan ateşi yükseliyordur mutlaka sizden de. Devir mi değişti biz mi bozulduk diye geçiriyorsunuzdur içinizden mutlaka siz de. 
Devir de değişti, biz de. Ama hâlâ yıkılmadıysa bu dünya, hâlâ küsmediyse bize toprak ana ve yutmadıysa hepimizi bir anda, demek ki hâlâ iyi insanlar var etrafımızda. 
Babasını kaybeden küçük bir çocuğun yanında olan iki güzel insan var mesela. Tophane Endüstri Meslek Lisesi öğretmenlerinden Sinan Tosun ve Erol Tırak, yaptıklarıyla yalnızca benim değil, cenazeye katılan herkesin insanlığa olan inancını güçlendirdiler şüphesiz. Dostun kara günde belli olduğunu, ha-yatta yaşanabilecek en güzel duygulardan birinin de dostane bir öğretmene sahip olmak olduğunu gösterdiler bize. Hayata hazırladıkları öğrencilerin her birine iyi birer örnek olmakla kalmadılar, onlara insan olmanın, arkadaşlığın ne demek olduğunu da gösterdiler. 
Kısacası, küçük bir mucize gerçekleştirdiler. Kendilerinden bahsetmemin nedeni, umudumun yeşermesidir. Haberleri izlerken ne kadar yorulduysam, bu iki öğretmen sayesinde o kadar dinlenmiş olmamdır. Ve elbette öğretmenliğin ne yüce bir meslek olduğunu bir kez daha hatırlatmak istememdir. 
Binlerce öğrenci yetiştiren öğretmenlerimiz bizim hayatımızda ne kadar önemliyse, ne kadar çok yer kaplıyorsa, bizim de onların hayatında önemli bir yere sahip olduğumuzu yeniden öğrenmemdir. 
Dünya hâlâ yıkılmadıysa, iyi insanların yüzüsuyu hürmetinedir. Bir dokunuşlarıyla gününüzü bambaşka yerlere götürebilecek insanların nesillerinin hâlâ tükenmemiş olmasıdır. 
Dünya daha güzel bir yer olacaksa eğer, hepimiz içimizdeki iyiliği keşfettiğinde olacaktır. Boş vermişlikten sıyrılıp, kendi mucizelerimizi yaratmaya başladığımızda hayatımız da dünya da güzelleşecektir.