Hava Durumu

Geçmişte yaşamak

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2014 07:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2014 07:18
Zaman kavramının teorik olarak hayatımızı kolaylaştırması gerekirken işi yokuşa sürdüğü ve pratikte beynimizin stres yüklenmesine neden olduğu aşikâr. Sürekli bir koşturmaca içerisinde, her an bir şeyleri yitirmenin telaşında, saatlerin arkasında, dakikaların peşinde sürüklenip giderken ömrümüz, kaçımız içinde yaşadığımız zamanın farkına varıyoruz? 
Her gün geçtiğimiz yol üzerindeki eski evlerin birer birer yıkılıp yerine gökdelenlerin dikildiğini fark etmemiz, kaç birim zamanımızı alıyor gerçekten? Ya da hangimiz, çok sevdiğimiz o kırtasiyecinin ne zaman kepenk indirdiğini, yerine ne zaman banka şubesi açıldığını hatırlıyoruz? 
Bir sabah uyanıp da, çocukluğumuza dair ne varsa ortadan kalktığını görmek canımızı yakıyor olsa da, acaba bizi ne zaman otomatik pilot moduna aldılar da, bunca şeyi kaçırdık diye sormuyor muyuz kendimize? O eski sinemaları anlatırken, geniş caddelerden, samimi ve saygılı insanlardan bahsederken, yitip gidenler için başkalarını suçlayıp geçmişte yaşamaya devam mı, çözüm bu mu?
Evet, bana sorarsanız geçmişte yaşayan insanların en büyük problemi, günümüzü hissedemiyor olmalarıdır. Aradan geçen yıllar içerisinde etraflarında gerçekleşen değişime dikkat edecek kadar vakitleri olmadığından, başka bir dünyaya uyandıklarını sanmalarıdır. Ve ellerinden kayıp giden bütün o güzellikler için başkalarını suçlamaları da kaybettikleri için zamanında hiçbir şey yapmamış olmalarıdır. 
İster eski oturduğunuz evi özlüyor olun ister mahalle kültürünü, ister en sevdiğiniz dönerciyi arayın, ister köşe başında aklınızı alan turşular satan amcayı. Yok olduklarını, müdahale edebilecek durumdayken fark etmediyseniz, üzgünüm ama treni kaçırdınız ve özlemle yaşamayı öğreneceksiniz. 
Zamanla kavga etmekten zamanı kaçırdığımızın farkında değiliz hiçbirimiz. Sanki bizi bir tüpe koymuşlar da on yıl uyutmuşlar hissine kapılıyoruz, işten güçten başımızı kaldırıp da etrafımıza baktığımızda. Zaman kavramıyla aramızı düzeltmenin, yaşamın özünü kaçırmaktan kurtulmanın bir yolunu bulsak iyi olacak gibi geliyor bana. Yoksa o malum caddeden her geçişimizde merak edeceğiz, ne zaman yapıldı bunca bina, ne zaman taşındı tanımadığım bunca insan diye… 
Geçmişte yaşamak istemiyorsanız, bugününüze sahip çıkacaksınız. Sahip çıkacaksınız ki, sevdiğiniz, önem verdiğiniz değerler bir gün geçmişte kalmasın. 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.