Kadınlar ve saçlar

Depresyona giren kadının saçlarını değiştirmek için soluğu kuaförlerin kapısında aldığı bir gerçek. Erkeklerin bunun nedenini asla anlamıyor olmaları da bir diğer gerçek. Bu yazı belki biraz merak giderir diye umarak başlıyorum anlatmaya, vaktiniz varsa biraz da olsa. 
Kadınlar kuaföre gider ve uzun saçlar kısaya, siyah     saçlar sarıya, kıvırcıklar düze dönüşür durur. Kadınların tek derdi güzel görünmek değildir. Hele erkekleri baştan çıkarmak falan hiç değildir. Zihnimiz fazla mesai yaptığından içini değiştirmemiz zordur, kafanın içini değiştirmeyince dışındaki saçları değiştirmek “kafa rahatlatmak” için en kolay yoldur. 
Sizin evde, işyerinde falan dinlemediğiniz detayları kuaför dinler arkadaşlar. Size göre kadının kafasına taktığı problemlerin çoğu gereksizdir, hayati değildir ya da hayalidir ya hani; kuaförler bütün bu meseleleri memleket meselesiymişçesine dinlerler. Evet, yaparlar bunu. Dinleyen bir erkeğin bulunduğu nadir yerlerdendir kuaförler, bir düşünün derim bu sunduğumu. 
Görümcenin geçen altın gününde ettiği saçma laf da konuşulur kuaförde, müdürün ofisin orta yerinde yaptığı gaf da. Yan koltuklarda değişen kadınları tanımanız da gerekmez ha, derdiniz ortaktır nasılsa. Kadın olmaya çalışıyorsunuzdur bu coğrafyada. 
Kimsenin kimseyi kınamadığı, rol yapmak zorunda kalmadığı, yüzündeki maskeyi indirmekten rahatsız olmadığı, “kızsal” mevzuların en ince ayrıntılarına kadar didiklendiği kuaför salonlarında ödenen paralar da saç kesimine değil, misafir ağırlamayadır olsa olsa. 
Tamam, beğenilmek herkesin hoşuna gider, bu yüzden o kadar vakit geçirdikten sonra iltifat ederseniz ölmezsiniz, kabul ediyorum. Ama kadınların sırf size güzel görünmek için kendilerini kuaföre attıklarını düşünmekten vazgeçin rica     ediyorum. 
Bu arada bir kadın yıllarca kullandığı saç rengini ani bir kararla ciddi bir değişime uğratıyorsa da korkun, hatta mümkünse kaçmaya hazırlanın bu son cümle de erkeklere gizli kıyağım.