Sevgili bulur musunuz?

Bu hafta sonu Sevgililer Günü’nün gelmesi nedeniyle dört bir yan kırmızıya, çikolataya, alışverişe ve romantik menülere bürünecek. Âşık olduğunu tüm dünyaya duyurmak isteyen sevgililer ortalıkta yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle dolanırken, sevgilisi olmayan arkadaşlar da muhtemelen alternatif partilere ya da televizyon karşısı pijama depresyonuna yönelecek. 
Kapitalizmin çok sevdiği bu güzide gün yine birçok sevgili kavgasına, âşık atışmasına, gereksiz triplere ve tartışmalara da yol açacak kuşkusuz. Hayır, yani madem sevgiliyiz ve Sevgililer Günü’ndeyiz neden özel bir şeyler yapmıyoruz soruları da havada uçuşacak. Aldığı hediyeyi beğenmeyenler, hediye alamadığı için üzülenler falan derken işin özü yine kaçırılacak ve sevgi sözlükteki alelade bir kelime olarak yaşamına devam etmek zorunda kalacak. 
Ben Sevgililer Günü kutlanmasına karşıyım. Herkesin bir sevgilisi mi var arkadaşım bu ne saçma şey gibi bir argümanla gelmeyeceğim karşınıza. Bir insanın “sevgili” olarak nitelendirebileceği birden fazla insan ve olgu olabilir bana kalırsa ve hepsini tek bir güne sığdırmaya çalışmak oldukça saçma. 
Sevgililer Günü’nde illa ki genel geçer adetlere uymak, romantik bir akşam yemeğinde sıkıntıdan patlamak, muhtemelen bir daha asla kullanmayacağınız kalpli hediyeler almak falan bir nevi zaman kaybı benim gözümde.
Bence bu yıl siz de farklı bir şey yapabilir. Toplumun ve reklamların size dayattığından kaçabilir, Sevgililer Günü’nüzü ilk gerçek sevgilinizle yani kendinizle baş başa geçirebilirsiniz. 
Bu arada anne olan arkadaşlarımdan aldığım duyumlara göre, illa jest yapacaksanız beyler, eşlerinize kendilerine ayırabilecekleri bir gün hediye etmenizi tavsiye edeceğim size. 
Ve her birinize de, ister evli olun ister bekâr ister nişanlı ister kafası karışık; sevgili bulmanızı önereceğim bu Sevgililer Günü’nde. 
Hayat alanlarına her gün müdahale ettiğimiz, nefes almalarını ya da hayatta kalmalarını her gün daha da zorlaştırdığımız hayvanlardan birer sevgili edinmenizi rica edeceğim hepinizden. Evcil hayvan edinin, evinizde mutlaka hayvan besleyin falan demeyeceğim elbette. 
Ama bu soğuk kış günlerinde kuşlar için ekmek kırıntıları ya da sokak hayvanları için yemek artıklarını paylaşsanız, içinizdeki sevgilinin karşılığının tek bir kişiden çok daha fazlası olabileceğinin farkına varsanız fena mı olur mesela?
Hatta dışarıda bir gece geçirmek için onca para harcayacağınıza, sevdiğinizle evde kalsanız ve o parayı barınaklara bağışlasanız sizce de daha mutlu bir dünya yaratmış olmaz mısınız?
Sevgililer Günü’nüz kutlu, sevgiliniz bol olsun efendim. 
Sevginin tek bir güne sıkıştırılamayacak denli büyük olduğunu fark etmenizi ve kutlayacaksanız da bunu kutlamanızı dilerim.