Şimdi okullu olduk

Okul sezonunun açılmasıyla hepimizin hayatında birtakım değişiklikler oldu ister istemez. Evinizde okula giden biri yoksa bile, her sabah simit aldığınız yerde sıra beklemeye başladığınızdan, okulların açıldığının farkına varmışsınızdır siz de. Toplu taşıma araçlarındaki formalı genç sayısındaki artıştan, hala yüksek sesle gülebilen gençlerin enerjisinden illa ki etkileniyorsunuzdur. 
Fakat ben bugün size, henüz reşit olmadan geçtiğimiz okul sıralarından değil; üç onluk yaşı devirdikten sonra yeniden üniversiteye dönmenin faydalarından bahsedeceğim. 
Öncelikle, liseden mezun olur olmaz hissettiğiniz o “acaba şimdi ne olacağım, nereye gitmeliyim?” soruları kalkıyor kafanızdan. Hayatta iyi kötü bir tecrübeniz olduğundan, ne istediğinizi de nereye gitmek istediğinizi de daha iyi biliyorsunuz. 
Daha önce zaten bir üniversiteden mezun olduysanız da, okula dönmek sizin için önemli bir avantaj da taşıyor aslında. Üniversitede yapılması gereken ya da beklenen bütün çılgınlıkları daha önce yaptığınızdan, kendinizi de sınırlarınızı da keşfedeli çok olduğundan derslere odaklanmanız çok daha olası. Üstelik “aman bir üniversiteye kapak atayım da sonrasına bakarız” mantığıyla değil, hayallerinizin peşinde koşma amacıyla okula geri döndüğünüzden dersler sizin için diğer herkesten daha keyifli geçiyor. 
Hayata yeni başlayan gencecik insanların enerjisiyle, baktığınız pencerelerin darlığından kurtulma şansını da yakalıyorsunuz okula geri dönünce. Nicedir içinde savrulup durduğunuz kısırdöngü sessizce kırılıveriyor, kendinizi gençlerin düşünce fırtınasının içine bıraktığınızda. 
Okula sizinle birlikte başlayanlardan yaşça oldukça ileride olduğunuzdan, gördüğünüz saygı da cabası… 
Tamam, belki biraz daha erken yoruluyorsunuz, belki sizin zamanınızda edinilen alışkanlıklar çoktan tarihin tozlu raflarına kalktı. Eski enerjiniz yok, bazı detayları kavramak için sınıf arkadaşlarınızdan daha fazla zamana ihtiyacınız var ve uykunuz eskisine göre çok daha kıymetli. Ama inanın yıllarca kurduğunuz hayalin avuçlarınızın arasında durması, hepsinin üzerini örtecek ve yeniden on yedi yaşında hissetmenizi sağlayacak. 
Bana sorarsanız herkes hayatta ikinci bir şansı hak eder. Ve eğer siz, kendinize bu ikinci şansı vermezseniz, pişmanlıkla geçecek emeklilik yıllarına hazırlansanız iyi edersiniz.