Stres kötüdür

Şu hayatta her türlü sağlık sorununun ucu dönüp dolaşıp strese bağlanır oldu. Başınız mı ağrıyor,     sebebi bulunamayan kızarıklıklarınız mı var, kalp krizi mi geçirdiniz, ciğerleriniz su mu topladı, işte bunlar hep stresten. Tıp âlemi bana sinirlenmesin, dalga geçmek için söylemiyorum bunları. İnsanın mutsuzluğunun en büyük hastalık olduğuna inananlardanım ben, stres dediğimiz şey elbette ki etkileyecek bizi ayakta tutan hücreleri. 
Peki, nedir bu hayatımızla birlikte metabolizmamızı da alt üst eden stresin sebebi?
Biraz ufak bir araştırmayla stresin birbirinden farklı ve oldukça fazla nedeni olduğunu göreceksiniz. Yani hiçbirimiz durup dururken strese girmiyoruz elbette ama hepimizin stres sebepleri sayılamayacak kadar çok çeşitlilik gösteriyor nedense. Yani stresten kaçmak için nelerden uzak durmanız gerektiğini bulmak biraz sizin kendinizi tanımanıza belki biraz da yardım alıp almadığınıza bağlı. İş hayatınız, eşinizle olan sorunlarınız ya da bir eşinizin olup olmadığından, aile ilişkilerinize, ne kadar para kazandığınıza ve hatta nasıl bir fiziksel çevrede yaşadığınıza kadar birçok şey etkiliyor stres seviyenizi. Ne kadar çok stres o kadar çok rahatsızlık. Ne kadar çok rahatsızlık o kadar çok stres. İçinden çıkılmaz bir hale bürünüyor durum bir süre sonra zira hastane ortamı ve hastalıkla boğuşmak da stres yaratıyor insanda!
Bu saydıklarımız iyi kötü herkesin bildiği nedenler. Kiminle sohbet etseniz kendisinde nelerin stres yarattığını, hangi durumlarda stresten baş ağrılarına kardığını anlatacaktır size. Peki ya görünmeyen nedenler? Farkında bile olmadığımız şeyler de bizdeki stresi tetikler mi? Bünyemiz biz hiç anlamadan stres hormonuyla dolup taşar mı? 
Anlaşılan oluyormuş. Mesela ırkçılık ciddi bir stres sebebi olarak sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyormuş. Araştırmacılar ırkçı insanların kan basınçlarının ortalamadan daha yüksek olduğunu ve böbrek yetmezliğinden etkilenme şanslarının da daha fazla olduğunu bulmuşlar. Yani sizin hayat görüşü dediğiniz şey aslında başlı başına bir hastalık sebebiymiş. Irkçılığın hastalık olduğunu söyleyenlere kızmamak gerekirmiş. Hitler hayatta olsaydı bu araştırmayı yapanları da kampa yollardı mutlaka, ırkçılığın bir ülkü olduğunu anlatırdı her sabah zavallı araştırmacılara. Ama siz Hitler'den iyisiniz. Irkçılığın kötü bir şey olduğunu bilirsiniz, sizi hasta etmesine izin vermezsiniz. Öyle değil mi?