Uykucu Şirineler

Şirinler diyarında yaşasaydık şüphesiz ki ben “uykucu” şirin olurdum. Uykuyu çok sevdiğimden değil de, uyku saatlerimi bir türlü düzenleyemediğimden. Ne zaman uyumam gerekse bir şeylerle ilgilenme ihtiyacı duyup, uykuyu boşa geçirilen zaman yerine koyup ertelediğimden. Böyle yaptıkça da, etrafta sürekli uykulu bir vaziyette geziniyor ve uykucu lakabını sonuna kadar hak ediyorum. 
Uykuya neden ihtiyacımız olduğunu, uyku sırasında bedenimizin aslında daha çok beynimizin neler yaptığını öğrenince, uykuya direnmeme kararı almış bulunmaktayım. Uykusuzluk hastalığının sonucunda insan beyninin çalışma düzeninin bozulduğunu, halüsinasyonların günlük rutine dönüştüğünü zaten biliyorduk. Meğer yeterince uyumazsak komaya girip hayata veda da edebiliyormuşuz. Bir dahaki sefere biri size, uykusuzluktan ölmeyeceğinizi söylerse, bilimsel olarak bunun doğru olmadığını hatırlatmanızda fayda var. Yakın arkadaşlarım uykumun kıymetli olduğundan dem vurmaya başladıklarında ben öyle yapacağım zira!
Bilim adamlarının yaptıkları açıklamalara da bakarsak, özellikle erkekler kadınların uykusuna laf etme hakkına kesinlikle sahip değiller. Tamam, erkekler Mars’tan kadınlar Venüs’ten, biliyoruz; asıl bilmediğimiz, uyku ihtiyacımızın da farklı olduğuymuş. Meğer uykusunu alamayan kadınlar daha kolay depresyona giriyor ve çok daha çabuk öfkeleniyormuş. Oysa erkekler öyle mi? Uykusuz da kalsalar bu tarz yan etkilerle karşılaşmıyormuş doğuştan ballı cinsleri. 
Loughborough Üniversitesi Uyku Araştırma Merkezi’nin müdürü Jim Horne, kadınların erkeklerden daha çok uykuya ihtiyacı olduğunu çünkü gün içerisinde erkeklerden daha fazla işle meşgul olduklarını söylemiş. Bizim memleketin erkekleri buna şiddetle karşı çıkacaktır elbet. Kulak asmayın. Sizin kafanızda üç ciltlik kitaplar yazdığınız konular üzerinde erkek arkadaşınızın düşünmek için ne kadar zaman harcadığını hatırlatın kendinize ve rahatlayın. 
Bundan sonra da erken kalkayım da çoluk çocuğun, kocamın kahvaltısını hazır edeyim diye erkenden uyanmak için kendinizi zorlamayın. Uykusuz kalıp sinir sisteminize zarar vererek aile ilişkilerinizi riske atmayın. Uyku kıymetlidir, anlamayanlara dert anlatmak için kendinizi yormayın. 
Beyler; siz de bir zahmet arada bir “hayat müşterek ama bunlar kadının görevi” düşüncenizden sıyrılıp ev işlerine el atın. Bir pazar sabahı kahvaltıyı siz hazırlayın mesela, bırakın uykusunu alsın kadınlar ve daha mutlu bir yer haline gelsin dünya…