Yazının Giriş Tarihi: 10.11.2016 01:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.11.2016 01:51
Ülkemizin yoğun gündemine özellikle 7 Haziran Genel Seçimleri’nin ardından, seçim hazırlıkları esnasında sözlerini parlamentoda söyleyeceklerini açıklamalarına rağmen aleni bir şekilde terör örgütlerini destekleyen ve milletimizle adeta alay edercesine açıklamalarda bulunan HDP’li vekillerin tutuklanması konusu eklendi.
Her fırsatta milletimizin gözleri önünde ülkemizi bölmeye çalışan terör örgütlerini arkalarına aldıklarını dile getirerek tehditler savuranlar, toplumun düzenini bozan, suç işleyen ya da suça yardım, yataklık eden herkesin ne sıfatta olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmak durumunda olduğu gerçeği ile yüzleştiler. Türkiye yıllardır terörle mücadele ediyor. Milletimiz her ne olursa olsun bu konuda devletinin yanında olarak desteğini esirgemiyor ve inanıyorum ki hiçbir zaman da esirgemeyecektir.
Peki HDP bunun neresinde? HDP’nin terör örgütlerine açıkça her türlü yardımı yaptığını görüyoruz. Terörist örgütün siyasi uzantısının temsilcilerinin milletimizle alay edercesine yaptıkları açıklamalara defalarca şahit olduk. ‘Bizler parlamentoda mücadelemizi sürdüreceğiz’ diyerek iyi niyetli bir çok vatandaşımızın desteğini aldılar ama özellikle 7 Haziran’dan sonra ikiyüzlülük yaparak eli kanlı örgütten yana tavırlarını sergilemekten geri kalmadılar. Aynı şekilde bu savları HDP’li belediyeler için de söylemek mümkün. Birçok kez PKK’ya lojistik ve para desteği verdiler, çözüm sürecinde biz barış derken onlar devletin imkanları ile hendekler kazdılar.
HDP’li vekiller de belediye başkanları da bu millete hizmet etsinler diye o makamlara getiriliyor ve devletten maaş alıyorlar. Peki bunlar şimdiye kadar milletin hangi sorununu çözmüşler? Aksine PKK, PYD gibi örgütlerin yanında yer aldılar ve son zamanlarda FETÖ terör örgütleri ile de bağlantıları ortaya çıktı. Yani devletten aldıkları imkanları devlete ve millete karşı kullandılar.
Peki terörle bu kadar içli dışlı olan bir yapıya karşı devlet sessiz mi kalmalı? Şüphesiz ki ülkemizin bütünlüğü adına ağır bedeller ödeyen milletimiz bu konuda gereğinin yapılmasından yanadır. Bu AK Parti’nin değil devletin, milletin meselesidir. Burada yargının verdiği karara saygı duymak durumundayız. Ben inanıyorum ki yargı erkimiz en doğru kararı verecektir.