Büyük görevler başkanı bekliyor...

Son üç yıl içinde özlenen takımı sahada görmek için umut belirmiş, bu temellerle önümüzdeki dönemler için daha sahiplenici bir ortam yaratılmaktaydı. Stat içindeki pozitif hava, yönetimsel katkı göremiyor maalesef. Gelinen son durum kulübün en yetkili ağzından karamsarlığa dönüşüverdi. Başkan Ali Ay'ın yaptığı "Deniz bitti, bundan sonra ne olur ben de bilmiyorum" açıklama her türlü yorumlanmaya açık. Bundan sonra ne yapılacağı ile ilgili kararı da sayın başkanın belirleyip ilan etmesi gerekiyor.
Bu krizden nasıl çıkabileceğine dair reçetesini net bir şekilde belirleyip açıkça duyurması gerekiyor. Ama yapacağı açıklama yuvarlak cümlelerle kurulan istekler değil, kişi, kurum ve kuruluşların isimlerini vererek paydaşlarını içine katarak yayınlamalı. Buradaki tek önemli husus, bugüne kadar yanında olan profesyonel kadrosunu ve etrafındaki bulunan ve başkanı hatalara sürükleyen kadroyu bu işe karıştırmadan yapmasıdır. Paydaşları ile iletişimi olmayan profesyonel olur mu hiç? Kriz yönetmeye çalışan bir derneğin profesyonellerin genel kurulda başkana "daha profesyonelce" taahhüdü verdirip "Daha amatörce" işlere imza atmaya hakkı var mıdır?
Son günlerde camiada yaşanan gerginliğe bir dur denmelidir. Bu konuda Ali Başkan'a büyük görev düşmektedir. İçinde Bursaspor adı geçen hiçbir iddia cevapsız bırakılmamalı. Doğru ya da yanlış ne ise çözüme kavuşturulmalıdır. Yok saymak, önemsememek, sessiz kalmak hiçbir konuyu çözüme kavuşturmaz. Geçmişte bunun acılarını yaşayan kulübümüz bir yenisini yaşamamalı. Hasan Parlakay bir haksızlığa uğruyorsa her türlü hukuki zeminde hakkını aramalı bu olaydan Bursaspor'un ismini ortadan kaldırmalıdır.