Bursa futbol camiası Mayıs ayı geldiğinde iki duyguyu birden yaşıyor. Biri unutulmayacak başkan İbrahim Yazıcı'yı kaybetmenin üzüntüsü, diğeri rahmetli başkanının önderliğinde Türkiye Süper Lig şampiyonluğu sevinci. Zıt iki duyguyu bu sıkıntılı salgınla mücadele günlerinde yaşamak herkesi geçmiş anılara, yaşanmışlıklara ve kişisel arşivlere yöneltti. Sosyal medya paylaşımları, medya haberlerinde birçoğunu görmüş olduk. Neler yaşanmış neler. Evet bunlar güzel yaşanmışlıklar ve değerli paylaşımlar ancak önümüzdeki yaşanacaklar ve sonrası bunların gelecekteki değerini daha da anlamlaştıracaktır. Sağlam geçmişi olanların güçlü geleceği olur.
"Şimdilik kaydı ile" yapılan açıklama da 4 hafta sonra başlayacak 6 haftalık zor mücadele bize her şeyi ile kanıtlayacak. Telafisi olmayan hele hele affı hiç olmayacak bir süreç. Bu süreç gerçekten çok iyi değerlendirilmeli. Bakın yukarıda bahsettiğim iki önemli olayı sadece yayınlanan bir video klip ve sosyal medya paylaşımı ile yapan bir yönetim anlayışı maalesef 6 haftalık bu zor süreci de yönetecek. Bu hali ile tüm umudumuz teknik heyet ve futbolcuların yapacakları ve yaşanan süreçte takımın yanında olamayacak camia bireylerinin duasına kalmış görünüyor. Takımın avantajları çok fazla. Son düzlüğe gelindiğinde bize en azından ilk ikide olma şansını yaşatamadılar. Lider veya ikinci olabilseydik sesimiz daha gür çıkar ve uğraşılarımız daha geniş alanda olabilirdi. Ama her şey bitmiş değil tabii ki. Yeşil Beyaz forma ağırlığı, şampiyon apoleti ve Türkiye'nin 4. büyük şehri olmanın inanılmaz gücü hâlâ üzerimizde.
Sonra mı? Sonra yapılacak çok iş var.