Angelina’nın mesajı

“ Anlayanlara…”
Angelina Jolie ünlü Amerikalı sinema oyuncusu, aktivist, gönüllü barış elçisi…
6 çocuklu bir anne…
Yakışıklı ünlü oyuncu Brad Pitt ile evli…
Her daim gazete ve televizyondalar…
Şöhretin zirvesinde iki ünlü… Her yaptıkları haber…
Geçen hafta ünlü sanatçı annesi meme kanseri olduğu için her iki memesinin içini boşalttırıp silikon koydurdu.
“Meme kanseri riski ve korkusu ile yaşamak istemiyorum” dedi…
Bu öyküsünü ve yaşadıklarını New York Times gazetesindeki köşe yazısında anlattı.
Yazısının başlığı “TIBBİ TERCİHİM…”
Tüm dünya medyası baş sayfadan verdi haberi… Televizyon haberleri, röportajlar, uzmanlardan görüş almalar… Ortalık toz duman…
Diyeceksiniz bize ne?
Bursa’daki bir cerrah ile ne bağlantısı var?
Angelina Jolie haberi çıkar çıkmaz, yüzlerce mail ve mesaj aldım…
Özür dileyenler, “altı ay önce sen anlatmıştın” , “haklıymışsın” diyenler vesaire…
“Dava açacak mısın?” diye soranlar…
Ve hala konuyu anlamayıp, derinliğine bilmeden atıp tutanlar…
Şimdi nokta koyuyorum…
Özetle;
Bir… Angelina Jolie’nin yaptırdığı girişim “koruyucu mastektomi”dir. Ailesel riski ve genetik testi pozitif olanlara yapılır ve zaten yıllardır yapılan bir uygulama… Burada  “meme dokusu” alınır, medyanın dediği gibi “göğüs “ alınmaz… Yani sadece sorun olan veya olacak “yağ dokusu” benzeri memenin içyapısı boşaltılır. Erkeklerin anlamakta zorluk çektiği bir korunma yoludur.  Ama şöyle söyleyeyim; siz bir otobüse binseniz ve gideceğiniz yere gitme olasılığımız yüzde 50, “yani yüzde 50 ihtimalle kaza yapacağız” deseler o otobüsten inersiniz… Bu nedenle bırakın bir kadının da bu konuda karar verme hakkı olsun.
İki… Benim geçen yıl anlattığım bu değil… Biz zaten kanserli ve erken evre kanserli kadınlara da bu seçeneğin sunulması gerektiğini anlattık. Bizim ülkemizde zaten Angelina Jolie durumundaki kadınların oranı yüzde 1-2’dir. Bizim derdimiz erken evre meme kanserli kadınlarda acımasızca kadınların organsız bırakılmasıdır.
Üç… Benim konuşma yaptığım panelde zaten plastik cerrah ve psikiyatris iki kadın konuşmacı vardı. Biz zaten “kadınlar, kadının sağlığı ve kadının görünümü önemli” diye özetleyeceğimiz bir konuşma yapmıştık.
Dört… Bizim savunduğumuz tez “ her kadın değerlidir. Kendi organı ile ilgili kararı kendi vermelidir. Ama kadına tüm seçenekler anlatılmalıdır. Hekim “tanrı doktor” rolü ile kadın için karar veremez. Hastanın zengin, ünlü olmasına göre tedavi olmaz. Amerikalı kadınlar, ünlü ve zengin kadınlar hangi olanaklara ve seçeneklere sahipse, Anadolu kadını da aynı olanak ve seçeneklere sahip olmalıdır” dedik.
Beş… Toplantıdaki muhabirin ve gazete editörünün eksik, çarpıtılmış ve kendi bilgisi ve görgüsü ile yorumlaması, bilimsel gerçeği değiştirmez. Kaldı ki, bu benim şahsi fikrim değil… İşte görüldüğü gibi Amerikalı hekimler de bu yöntemleri öneriyor.
Altı… Angeline Jolie yapınca tüm uzmanların ağız değiştirmesi, “evet, güzel bir uygulama, biz de yapıyoruz. Zaten bilinen bir ameliyat” demeleri duruma, kişiye göre tavır takınmaktır.
Yedi… Bilim evrenseldir. Amerika’da ne doğruysa, Rusya’da da, Çin’de de ve Türkiye’de de geçerlidir. Ama Türkiye’de Amerikalılar, ünlüler ve zenginler yapınca mı geçerlidir?
Sekiz… Konu “meme” olunca sündürmek, magazinleştirmek ve cinsel vurguyu öne çıkarmak anlaşılır bir şey… Medya çalışanı, yazarlar ve halk doğal olarak kendi ilgi ve bilgisine göre yorumlayabilir. Hatta alay edebilir. Ama bilim insanları, bu konuda çalışan uzmanlara düşen “inandıkları doğruların” arkasında durmaktır.
Dokuz… Neymiş? Bilmeden çok yorum yapmayacaksın… Tam gerçeği öğrenmeden atıp tutmayacaksın.
On…  Zaman her şeyin ilacıdır. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkar.
On bir… Biz söyleyince “saçmalık” diyenler, Amerikalı yapınca “bravo… İşte bu. Amerika ne yapsa doğru…” diyerek tutarlılıklarını (!) da göstermiş oldular.
Sonuç... Bu medeni ve insani seçenekler Anadolu kadınlarının da hakkı… Angeline Jolie, Nilüfer nasıl tedavi ediliyorsa, Anadolu’daki Fatma da, Ayşe de aynen tedavi edilsin. Kadına söz hakkı verilsin. Kadının organı için eşi ve doktoru karar vermesin… Kadın karar versin… Her seçenek anlatılsın… Ve her kadının memesini koruma, estetik yaptırma ve meme kanserini “kadınca” ve “insanca” aşma hakkı olsun. Her kadın kaç yaşında olursa olsun “eğer kendisi isterse” organını koruma ve tekrar plastik cerrahi uzmanı yardımı ile geri kazanma hakkı olsun. Saç ektirmek için binlerce dolar harcayan erkek dünyası, kadınlar “estetik olsun” deyince “ ne yapacaksın memeyi, sen yaşadığına dua et” diyemez.
Sonucun da sonucu; Allah Angelina Jolie’den razı olsun, bizim 10 yıldır anlatamadığımızı, bir makalesi ve yaşadıkları ile anlattı. Konuyu daha iyi anlamak için, bırakın yorumları, gazetelerdeki yalan yanlış haberleri, açın New York Times’ı okuyun Jolie’nin makalesini, başlığı “ TIBBİ TERCİHİM” …
Gerisi hikâye…